Ukrayna seçimlerinin ardından

Ukrayna'da 26 Mart 2006 günü yapılan parlamento (Rada) seçimlerinden alınan sonuçlar, seçimlerde ilk sırayı, bundan 16 ay önce 2004'te halkın düzenlediği 'Turuncu Devrim' ile iktidarı kaybeden Moskova taraftarı Yanıkoviç'in lideri olduğu 'Ukrayna Bölgeleri Partisi'nin aldığını gösteriyor. Bu seçimlerde en büyük sürprizi ise, 'Timoşenko Bloku'nun lideri 2004 yılında Yuşçenko'yu iktidara getiren 'Turuncu Devrim'deki belirleyici rolünden dolayı 'Turuncu Prenses' unvanını kazanan ve fakat 2005 yılında Devlet Başkanı Viktor Yuşçenko tarafından Başbakanlığından azledildiğinde 'O koltuğa döneceğim' sözlerini söyleyen Yulya Timoşenko, ikinci sırayı almak sureti ile göstermiş bulunuyor. Seçimin en kötü sonucunu ise Devlet Başkanı Viktor Yuşçenko'nun desteklediği ve liderleğini Yuriy Yethunov'un yaptığı 'Bizim Ukrayna Partisi' alırken onu % 3 barajını aşarak parlamentoya girmeyi başaran 'Sosyalist' ve 'Komünist' parti izlemiş bulunuyor. 37 milyon kayıtlı seçmenin bulunduğu Ukrayna'da 26 Mart seçimine katılma oranının %67 olduğu ve Ukrayna tarihinin en demokratik ve özgür seçiminin gerçekleştirildiği Batılı gözlemciler tarafından vurgulanıyor. Ne var ki, bu satırların yazıldığı andaki görünüşe göre, hiçbir partinin 450 sandalyeli parlamentoda hükümeti kurmak için gerekli 226 üyeliğe yalnız başına ulaşamayacağı anlaşılıyor. Bu durum ise, seçimlerde birinci sırada gelen Moskova yanlısı Yanıkoviç'in lideri olduğu Ukrayna bölgelerinin meclisten güvenoyu alabilecek bir koalisyon kurmasını zorlaştırıyor, Bu sonuç ise, üçüncü sırada gelen Yuşçenko'ya 2005'te yıktığı 'Turuncu Cephe'yi yeniden kurma şansı veriyor. Ne var ki, bunun için 2005 Eylülünde Başbakanlıktan azlettiği Yulya Timoşenko'nun Başbakanlığını kabul etmesi gerekiyor. Bu suretle seçmenin cezalandırdığı Yuşçenko'nun, hem Yanıkoviç hem de Timoşenko karşısında uğradığı yenilginin, tam bir siyasi iflasa dönüşmesini önlemek şansı bulunuyor. NOT: PKK'nın, Diyarbakır ve Batman'daki saldırı ve yıkımları hakkında fikrimi soran okuyucularıma: PKK ve uşaklarının bu azgınlıklarını sürdürmesi halinde o bölgede, kardeş kavgasını önlemek için, Anayasanın 120. maddesine göre "Olağanüstü hal" ilanına bile gidilebileceğini düşünüyorum. İ.G.