Vatandaş AB'ye gerçekçi açıdan bakıyor, ya AB amigoları?

A -
A +

Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası Bölümü öğretim üyelerinden Doç. Dr. Hakan Yılmaz ve ekibinin yaptığı ve 24 Aralık 2003 tarihli Milliyet gazetesinde haber halinde yayınlanan bir araştırma, Türk vatandaşının AB'ye üyeliğimiz konusunda bizim "AB amigoları"na nazaran çok daha "Gerçekçi" baktığını ortaya koymaktadır. Bu araştırmada, "Türkiye'nin AB'ye üyeliği için bugün bir referandum yapılacak olsa siz hangi yönde oy kullanırdınız?" şeklinde sorulan soruya, araştırmaya katılan vatandaşlarımızın %74.4'ü "Türkiye'nin AB'ye üyeliğini destekler yönde oy kullanırdım" diye cevap vermişlerdir. Şunu söyleyeyim ki, bana da bu soru sorulsa, benim de cevabım bu yönde olurdu. Çünkü aralarında bu satırlar yazarının da bulunduğu çok büyük bir çoğunluk Türkiye'nin AB'ye üye olmasından yanadır. Zira Atatürkçü çağdaşlaşmanın, akıl ve bilimin gereği ve yönü budur. Benim gibi düşünenlerin tereddüdü, öfkesi ve karamsarlığı AB'nin Türkiye'ye karşı "Çifte Standart" uygulamasından ve Kıbrıs'tan başlayarak, durmadan yeni yeni tavizler kopararak, bizi, çok uzun bir süre oyalaması endişesinden kaynaklanmaktadır. Nitekim, bu araştırmanın "Sizce, Türkiye AB'ye ne zaman tam üye olabilecektir?" sorusuna, sağduyulu ve gerçekçi Türk seçmeninin de verdiği cevapların %18.2'si "Hiçbir zaman %21.9'unun ise "Olur ama, görmeye benim ömrüm yetmez" şeklindedir. Bu iki cevabın toplamı, araştırmaya katılan vatadaşların %38.5'inin benim de bu köşede öteden beri ifade ettiğim gibi, Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin uzayabileceği fikrinde olduğunu ortaya koymakta, esasen bu araştırmaya cevap verenlerin %25.5'i de AB üyeliğimiz için 10 yıllık süre, yani en erken 2014 yılını tahmin etmektedir. Araştırmanın "AB'ye girmenin Türkiye'ye en önemli yararı ne olacaktır?" sorusuna cevap verenlerin %38'i "Ekonominin gelişmesi, işsizlik ve hayat pahalılığının düşmesi" şeklinde, %13.4'ü ise "Türk vatandaşlarının AB ülkelerine serbest dolaşımı" şeklinde cevap vermekte, oysa AB'nin bugün bile içinde bulunduğu ve giderek artmağa devam edeceği anlaşılan sıkıntılar karşısında bu beklentilerin "Boş hayal" olduğu ve fakat maalesef araştırmaya cevap verenlerin %50.5'inin, yani çoğunluğun beklentisini oluşturduğu anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında "AB'nin amigoluğu'na soyunanların, bu hallerinden vazgeçerek ve her aydından beklenen sorumluluğu yüklenerek, Türk kamuoyunu AB'nin sorunları ve önümüzdeki yıllardaki muhtemel sıkıntıları konusunda aydınlatmaları ve ilerdeki çok büyük hayal kırıklıklarını önlemeleri gerektiğine inanıyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.