Ma’lûm yapılar Trump’ı terbiye etmeye çalışıyor. Sokak gösterilerinin hedefi bu. Seçicilerin son anda cayabileceği yolundaki söylentiler de aynı maksadla yayılıyor. Utah Üniversitesi hukuk profesörü Christopher Lewis Peterson’ın, “başkan seçilmesi durumunda görevden alınması için yeterli delil var” tarzındaki açıklamaları Sabih Kanadoğlu vak’asının Amerikan versiyonuna işâret ediyor. Trump “büyüksünüz” derse problem kalmayacak. Aksi takdîrde karışdırmaya devam edecekler. Netîce alabilirler mi? Zor. Kuvvetle muhtemel ki Soros ve sâhibleri bir def’a daha kaybedecek. Yahudi para babaları da iflâs hâlindeki İngiltere de tekrar hayat bulamayacak! Zîrâ yeni başkan ve arkasındaki güç Amerikayı bu iki şeytanın tasallutundan kurtarmak için yola çıkmış görünüyor. Bunu güle oynaya sağlayabileceklerini düşünmüş olamazlar. Gözlerini karartmaları gerekdiğini hesâb etmişlerdir. İngiliz Julie Lenarz’ın, “Düşmanlarımız kazandı, müttefiklerimiz kaybetdi” tweeti hangi gâyeyle atılırsa atılsın hâdisenin boyutunu ortaya koyuyor.
Trump hakkında korkunç bir algı operasyonu yapdıkları gün gibi ortada. Adamı çıkıp açıklama yapmak zorunda bırakdılar. Söylediklerini özetleyelim: “Müslümanların benden korkması için bir sebep yok. Bunun sorumlusu medya. Söylemediklerimi söylemişim gibi yazıyorlar.” Donald Trump Amerika’nın ortadoğuda terörle mücâdele adı altında trilyonlarca doları savurduğunu da dile getirdi. “Bu parayla ülkeyi başdan aşağı iki kere kurardık” demekden de geri durmadı.
Hiç şübheniz olmasın yirminci asrın mağrûrları yirmi birinci yüzyılın ezikleri olacak. Krizde yıkılanlar fakr u zarûretde ufalanacak. Çırpındıkça batacak, battıkça çırpınacaklar. Küfür denizinde yüzdükleri için sığınabilecekleri ma’nevî bir liman bulamayacaklar. Günler, aylar, yıllar boyunca kaybedecekler. Ve nihâyet öyle bir saat gelecek ki kaybetdikleri günleri arayacaklar. Çünki o vakit bir güç olmakdan çıkacaklar. Küçümsedikleri afrikadan beter duruma düşecekler. Kara kıt’anın ak insanlarına el açacaklar!
Erdoğan’ın Pakistan ziyâreti çok mühim. Çay kahve sohbeti olmayacağı açık. FETÖ mes’elesi konuşulabilir fakat beş on dakikadan fazla zaman ayrılmamalı. Bu fareleri zehirleyip gömün demek yeter. Görüşmelerde nükleer teknoloji transferi ana konu olmalı. Dikkatler bu mevzûya hasredilmeli. Dünyada denge kurabilmemiz için âcilen caydırıcı olmamız lâzım. Caydırıcı olabilmemiz için de kıt’alar arası nükleer füzelerimizin bulunması îcâb ediyor. Üstelik bunlardan birkaç bin tane gerekiyor. Buna karşı çıkan hâin değilse ahmakdır. Londra bunun korkusunu çekmezse rahat durmaz. Berlin kezâ. Washington hâkezâ…
Askerlerimizin cenûba inmesi doğru. Yukarıdaki güce erişince sistemli bir şekilde genişleme politikası yürütmeliyiz. Osmanlı coğrafyası bizi bekliyor. Ecdâdımızın değişik sebeplerle varamadığı kızılelmalar bizi bekliyor. Viyana, Berlin, Roma, Paris, Londra bizi bekliyor. Endülüs bizi bekliyor. 17 milyon kilometrekarelik Rusya bizi bekliyor. Vaktiyle ehl-i sünnetin merkezi olan İran bizi bekliyor. Serhend şehrinin bulunduğu Hindistan bizi bekliyor. Timur hâna nasîb olmayan Çin bizi bekliyor. Başda Kanada olmak üzere yeni dünyanın birçok bölgesi bizi bekliyor. Bomboş Avustralya bizi bekliyor. Hâsılı yeryüzü hâdimü’l haremeyni’ş-şerîfeyn Yavuz Sultan Selîm hânın çocuklarını bekliyor!