NEFES

A -
A +
Cizre ve Sur’a dikkat kesilmiş durumdayız. Âsâyişin en kısa zamanda te’mînini bekliyoruz. İş hakîkaten ciddî. Ne var ki bunun bir batıp çıkma mes’elesi olduğunu düşünmek çok yanlış. Eğer birkaç bin şakî istikbâlimizi tehdîd edebiliyor ise biz de varız demeyelim. İhtiyârımız ile toprağın altına girip kaybolalım.
 
Hadi biraz tefekkür: Şu kadar sayıdaki bu eşkıyâ neyin peşinde? Cizre’yi Ayne’l-Arab yapmanın. Tahayyülü dahi felâket. Fakat böyle bir ihtimâl yok. Gaflet denizine dalsak, ihmâl havuzunda yıkansak, ihânet sofrasına otursak bile kimse bunu te’mîn edemez. Böyle bir şey aslâ, kat’â, zinhâr söz konusu olamaz. Aksini söyleyenler cehâletlerini veyâ ihânetlerini ya da korkaklıklarını ortaya koymuş olur. Şimdi gelelim niyesine…
 
Her şeyden evvel kâğıtdan bir ülke değiliz. Bin yıldır bu topraklardayız. İrili ufaklı yüzlerce savaş yaşadık. Haçlılar bizi sökemedi. Moğollar bizi sökemedi. Yedi düvel bizi sökemedi. Tek başımıza bütün bir küfrü karşıladık. Yolun sonuna geldiğimizi düşündürecek anlarımız oldu. Hem de hayli. Her defasında yeniden doğduk. Bu kadar kolay doğabilmemiz ölmeyi de çok iyi bilmemizden kaynaklandı. Milletimizin her ferdi ne zaman nerede ölmesi gerekdiğini hıfzetmişdir. Bunca tahrîbât bu husûsiyyetimizi ortadan kaldıramadı. Millî kimlikden en uzak ferdimiz bile vatan söz konusu olduğunda gözünü kırpmadan canını verir. Nihâyet veriyor da. Elhamdülillah…
 
Ekonomimiz savaşı dahi finanse edebilecek durumda. Böyle operasyonların lafı olmaz. Eskiden bir iki borsa oyunuyla cebimizi boşaltırlardı. Şimdi tepinseler de muvaffak olamıyorlar. İktisâdımız para babalarının oyuncağı olmakdan çıkdı. En azından bu yolda küçümsenemeyecek mesâfeler katedildi. İşin kuruluş safhasında olmamıza rağmen sanayi konusunda da doğru adımlarla ilerliyoruz. Askerî ihtiyaçlarımızı başına millî kelimesini ilâve ederek te’mîn etme yolundayız. Bu fevkalâde mühim. Kimse bunu hafife almasın. Millîlikde kırk, elli, altmış derken yüzde yüze ulaşacağız. Hele çok sıkışık bir vaz’iyyetde kalırsak yirmi senenin işini iki senede halledebiliriz. O atmosferde irâde patlaması da yaşarız. Normal zamanda kolay kolay telaffuz edemeyeceğimiz hedefleri bir çırpıda gerçekleşdirebiliriz. Nükleer silahlar ve onları kıt’alara ulaştırabilecek füzeler gibi. İzin vermezler diyenleri duyar gibiyiz. Kim vermeyecek, nasıl vermeyecek? Cenâb-ı Hak’dan gayrı kimse buna ma’nî olamaz. Vakti saati gelince dünyâ yeniden kurulur!
 
Nüfûsumuz her tehdîdi bertaraf edebilecek seviyede. Kimse böyle bir düşmanla muhâtab olmak istemez. Üç çocuk mes’elesi önemli. Dört olursa aliyyü’l-a’lâ. Cevvâliyyeti muhâfaza etmeliyiz. Yeryüzünü aydınlatacak meş’ale lâzım. Yükseklik korkusu bulunanlar ve nefes darlığı çekenler Sultan Selim’in ifâdesiyle haremlerine dönsün. Zîrâ Müslüman Türkün daha yapacak çok işi var…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.