Rijkaard'ın bu süreçte ancak dört dörtlük takım sorumluluğu alabileceğini daha geldiği ilk günlerde dile getirdim. Yani bu Galatasaray'ı başarıya götüremeyeceğini önceleri tek başıma savundum. Ama daha da felaketmiş durum... Baksanıza GS TV'deki söyleşide, Topal'la Alex'e adam markajı yaptırdığını, Topal sarı kart görünce, görevi Mustafa'ya devrettiğini açıklamış. Hem de Arda'yı oyuna aldıktan sonra... Yani takım ön liberosuz kalmış. Ben, önce, genç arkadaşımın yanlış tercüme ettiğine inanmak istedim, ama maalesef gerçekmiş... Bir kere daha söylüyorum; Sayın Polat bu sevdadan vazgeçmezse, Galatasaray bu sezon dördüncü bile olamayacak. Seneye mi? Yakıştırmak gibi olmasın, ama... Rijkaard'a sormalı; Kasımpaşa, Diyarbakır, Gençlerbirliği, Manisa falan gibi takımlar da mı Fenerbahçe'den puan ve puanlar kaparlarken, Alex'e adam markajı uyguladılar? Vah Galatasaray vah! Santos'un tombalası! Geçtiğimiz hafta "Tombalacı" Nouma'nın, Fotomaç'ta yazarlığa başlayışını kutlamış(!), çevreye yeni görüntü için müjde vermiştim. Şimdi de Fenerbahçeli Santos'un, Galatasaray tribünlerine "Nouma jesti" çekişini birçok kare ile belgeleyen Habertürk kameralarını kutlayayım. Nouma, disiplin kurulunca ağır bir cezaya çarptırılmış, bunun yanı sıra Beşiktaş Yönetimince de hem de şampiyonluğa gidilirken ipi çekilerek, postalanmıştı. Santos ceza bile almadı. Kim bilir belki de bu sadece birinci çinko idi... TV-8'de orta oyunu! Geçtiğimiz cuma akşamı, saat gece yarısını 20 dakika falan geçmişken, kumandanın TV 8 tuşuna basmışım... Karşımda, maç anlatımını sevdiğim Fikret Engin, sevgili Coşkun Özarı hocamın mahdumu Murat Özarı... Meğersem iddaa programıymış bu... Ama ben daha çok rahmet İsmail Dümbüllü'den özlediğim orta oyununa benzettim. Yapmayın yahu! Nerede Çetiner'in programları, nerede bu tuluat... Mecbur musunuz yahu? Hele size hiç yakışmıyor Engin ve Özarı! Reha Muhtar Ajansı çalışıyor! Vay be; Galatasaray kalecisi Leo Franco'nun, Fenerbahçeli Selçuk'tan yediği uzak menzilli gol sonrası, RTÜK eski başkanının yönetici olduğu kanalda Reha Muhtar üstadımız, "Banka hesapları incelensin" gibilerinden bir kuşku yağmuru ile Arjantinli kalecinin soruşturulmasını istedi. Belki de bu konuyu geç gündeme getirdim. Ama merakla bekledim, bakalım kim ne diyecek diye... Yanılmıyorsam sadece Cüneyt Tanman kardeşim bir yazı döşendi. Zaten Muhtar üstadımız artık atlatma spor haberlerinin merkezi durumundadır. Ben gazete patronlarının yerinde olsam, bütün spor muhabirlerini kovar, "Reha Muhtar Ajansı"na bağlanırım. Aynı zamanda da RTÜK terbiyesi nasıl alınır, bunu da televizyon sahipleri gündemlerine almalıdırlar. Mustafa Denizli'nin tavşanları (107) Başlığın yanındaki rakam uydurmadır. Ama sanırım Mustafa Denizli Hocamın şapkasından çıkardığı tavşanların sayısı bundan da fazladır. Ankara'da 3-5-2'yle sahaya atılan takımın her şeyden önce aklı karmakarışık oynadığı bir gerçek. Neymiş, rakibin ileri ucundaki elemanları aralara fena sızıyorlarmış... Yapma be hoca! Ankaragücü savunmada dörtlü oynayan takımlara her maç çuvalla gol mü atıyor ki? Ankaragücü sadece dipteki dört takımdan fazla gol atmış... Hani hatırlatayım dedim. Ne olur tarihine saygılı ol Fenerbahçe! Efendim neymiş; bayan basketbol takımının hocası Haydar Kemal Ateş, sağlık sorunları nedeniyle ayrılmış. Fenerbahçe resmi sitesi böyle açıkladı. Yiyen yedi. Ama gerçek bu mu? Hayır! Ateş, yardımcılarıyla birlikte menajer Didem Akın'ın odasını dinlerken enselenmişler. Ne olur yani şunu delikanlı gibi açıklasanız. Tarihte hep böyle olmuştur da, onu hatırlatayım dedim... Pislikleri ne kadar kapatırsanız kapatın, koku kalır. Bunu böyle bilin... Haberi yapan medyaspor.com adlı sitenin genci Oğuz Yenihayat'ı kutlarım. Federasyon başkanı mı, yoksa... Mahmut Özgener, yani Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı, ligin en ateşli döneminde, tuttu, yönetimdeki dostu Mehmet Ali Aydınlar'ın daveti üzerine Cannes'a gitti. Sırası mıydı? Ya maçlardan birinde size ihtiyaç duyulsaydı? Bunu yapacağınıza, yarınki muhtemel bir kutlamaya katılsanız daha yerinde olmaz mıydı? Bakın, herkes Yıldırım'la barışmak için gittiğinizi iddia ediyor. Yakıştı mı? Oldu mu? Bu arada bu ülkede Fenerbahçe Bayan Voleybol Takımının bu sezon Avrupa'dan kupa getirecek tek takım olduğunu ilk yazan kişi olarak da, gönülden kutluyorum kızları! İnanmayan bu klişe altındaki yazılarımı arar, bulur.