Malum ihale bitti ve Digital Platform Türkiye Süper Ligi maçlarının naklen yayın hakkını bir 4 yıllığına daha aldı. Hayırlı olsun! Dahası, Allah yardımcıları olsun! Buraya kadar beni ilgilendiren tek bir satır yok. Çünkü bendeniz aylık 80 kağıda bu malı kullanıyorum... Zam da gelirse, boynumuz kıldan ince olacak. Her Türk vatandaşının kaderini ben de paylaşacağım. Ama o "Televizyonlardaki futbol programları ülke futboluna zarar veriyordu. Bu yüzden özet görüntüler konusunda sınırlı davranılmasını sağladık" açıklaması da neyin nesi? Kulüpler Birliği Vakfı adına yapılan bu açıklamanın sahibine şunu sormak istiyorum; "Siz kimsiniz de ekranlardaki programların değerlendirmesini yapma hakkını kendinizde görüyorsunuz?" 16 ay bunun için mi çalıştınız? Beşiktaş asıl şimdi yandı! Bu haberi nasıl atlamışım yahu! Mesele şu; Beşiktaş, Denizli Hocanın isteği üzerine İtalyan kondisyoneri Stefano Morreno'ya yol vermiş. Yani Beşiktaş'ın kötü oynadığında bile, ya da şapkadan çıkan tavşanlara rağmen mücadeleci görüntüsü yakında yerini yürüyen bir takıma bırakacak demektir. Böylece lig de kayıplar kervanına katılacaktır. Ben de buradayım, kondisyonersiz Beşiktaş da... Zico'dan Ankara'ya mesaj! Efendim; ülkeme geldiğinden beri iyi bir teknik direktör olmadığını tek başına savunduğum Zico, Olimpiakos'tan da kovulmuş. Şimdi ülkemizdeki Zico borazancısı futbol otoritelerine (Onlar kendilerini bilirler. Ama ne yazık ki hâlâ, doktor falan gibileri, vazgeçilmezlerdir) ve "Angaralı" hayranına bir kere daha soruyorum; "Nasılsınız?.." TRT; bu da çok ayıp artık! Fenerbahçe Bayan Voleybol Takımı'nın, Avrupa Kupası maçını izlemeye oturdum. Bu sezonun belki de Avrupa Kupası'nı getirebilecek tek takımının maçına... Aaa o da ne? Meclis tartışmaları... Maç mı? İlk set bitmiş, ikincinin yarısına gelinmiş, maç ekranda... Bir de özür... Böyle yapacaksanız, bu işten çekilin arkadaşlar... Ya da maçı başka işlere kurban etmeyin! Yeter yahu! Yaşa, varol Tanjeviç! Bizim basketbolumuz için 14 milyon dolar gibi yüksek maliyetli bir takımı Avrupa Kupası'ndan elettiği için Milli Takım'ın da koçu olan Tanjeviç'i kutlamak gerekir. Eh yakında 2010 Dünya Şampiyonası var... Duble kutlama yaparız o zaman, olur biter. Öyle değil mi Turgay Bey? Yaşşaa be Alex! Efendim; Alex, Roberto Carlos'un "Sevgisizlik" açıklamasına müthiş (!) bir cevap patlatmış. Demiş ki, "Burada sevgisizlik olsa, üç kere sözleşme yeniler miydim" Başka ne yapabilirdin ki? Avrupa haritasının üzerinde hangi çılgın sana yılda 3,5 milyon euro verir ki? Sen gol kralı olduğunda, takımın da şampiyon idi... Bu süreçte sözleşmen de bitmişken, üstelik Juan Figer gibi Fenerbahçe'den, Güiza için Uruguay'da bir ikinci lig kulübüne 5 milyon 300 euro kapan bir menajerin olmasına rağmen acaba neden herhangi bir Avrupa ülkesine, hem de bonservis ödemeden gidemedin? Ne sevgi be! İster misiniz Alex çıkıp, "Ben zaten Dereağzı doğumluyum" desin. Necip ve Emre! İhaleden sonra, yabancı sınırlamasının kalkmasını talep edenlerin arasında şayet Beşiktaşlı Necip'in ve de Galatasaraylı Emre'nin kulübünden de yöneticiler varsa, pes! Hatta başka bir ünlem daha; Yuh! Bakalım bu, ülke futboluna, ülkenin gençlerine yönelmiş ihanet çemberi ne kadar genişleyecek? Ey Federasyon; Önce şu artı ikiyi kaldır da, tribünlerde moloz, ıskarta görmekten kurtulalım! Tabii şayet hakikaten Türkiye'nin federasyonu isen? Trabzon'un öğleden önce kararı Hani derler ya Karadenizliler için, saat 12.00'yi geçmemelidir diye... Şaka bir kenara, Trabzonspor, etinden, sütünden, kemiğinden faydalandığı Gökhan'ı, mal ettiği fiyata sattı. Çünkü 3 milyon 250 bin euronun yanına bir de oyuncu aldı... Eh, zaten Gökhan için o formayı giyme arzusu da çoktan bitmiş olduğuna göre, demek ki saat 12.00'ye yaklaşmamış bile... G.Saray nereye koşuyor? Bence geçtiğimiz haftanın en can alıcı, üzerinde en fazla durulması gereken haberi, kulübe son altı ayda 500'den fazla kişinin üye yapılmış olması idi. Galatasaray, lisesinden, yani tarihin derinliklerinden gelen özelliği ile konservatif bir kulüptür. Buraya üye olmak, bu ülkenin belki de en zor kazanılan özelliklerinden biri idi. Şimdi "Ver parayı, al kartı" olmuş. Benzetmek gibi olmasın ama... Son Divan'da da konu enine boyuna tartışılıp, araştırma komisyonu kurulmasına karar verilmiş. Etmeyin, eylemeyin; ayakta kalan ender tarihi müesseselerden birini de böyle sıradanlaştırmayın! Lucas Neill ne iş yapar? Galatasaray, galiba santrforsuz kaldığının farkında değil... Öyle olmasa tutup da, altı adet oyuncusunun görev yapabildiği bölgeye adam alır mı? Transferin bitimine bu yazı çıktığında 10 gün kalmış oluyor. Lucas Neill lak-lakıyla geçecek günler aslında hüzünlü bir geleceğin hazırlayıcısı olacaktır. Az kalsın unutuyordum. Bakalım bu Mr. Lucas, topu geriden oyuna nasıl sokuyor? İstatistikten nefret ederim, ama bu defa ben de bu işe gireceğim.