Ersun Yanal'la yola çıktığımızdan ve de özel maçlar galibiyet dizisini sıraladığımızdan bu yana ısrarla Milli Takım'ın doğru sistem ama yanlış ön liberolarla oynadığını vurgulayıp duruyorum. Ersun hocanın bu çok önemli görevler ve onların paylaşımında denemeleri bana göre hep olumsuzdu. Dün de Okan - Serkan, sonra Serkan - Ümit tekrarında, rakip Kore, maçın dörtte üçlük bölümünde adeta nefesimizi kesti. Arka dörtlü ile ileri uç formasyonu arasındaki bölgeyi sıkça kontrol altında tutamadığınızda bu oyun sisteminde sürekli mâhkûm kalırsınız. Kazandığımız maçlarda bile hep böyle oldu. Kore hocası ilk maçta yakaladığı bu zaafımızı, dün o bölgeye 3, zaman zaman da 4 adamla baskı yaparak bizi hiç oynatmadı desek yanlış olmaz. Ersun hocanın sistem ve Şenol'dan kalan oyunculara sahip çıkışını överken yukarıdaki zaaflara ilaç bulamayışının yanı sıra Nihat'ı Toshack ve Daum gibi katledişine veya daha hafif bir yaklaşımla sağ çizgide köreltişine hem de şiddetle karşıyım. Çünkü Nihat, İspanya'daki takımında Fransız hocanın eline geldikten sonra pivot santrfor arkası oynayarak çuvalla gol attı. Yıldıray olduğu için Nihat'ı eskiden olduğu gibi çizgiye hapsetmek hem 10 kişi oynamak, hem de Nihat gibi çok etkili bir silahtan yararlamamaktır. Üstüne üstelik Hakan Şükür gibi bir duvardan Nihat faktörünü şut bombardımanı biçimine sokmamak ciddi bir teknik görüş falsosudur. Milli Takım'ın yeni parçaları içinde Tolga'dan başka şu ana kadar hiçbir futbolcunun eski takımın içine giremeyeceğini daha ilk maçta iddia etmiştim. Ümit Özat ki, kapasitesini zorlayarak oynadığından ona fazla bir şey demeyeceğim, ama Serkan'a sadece adam kovalama, adam yakalama, adam tahrip etme görevleri verip top kullanmayı, topa basıp çabuk düşünmeyi öğretemezsek şunu açıklıkla ifade edeyim, belki bizim sahalarda hakemler cesaret edemez ama uluslararası alanlarda Serkan sık sık oyun dışı kalır. Tuncay, böyle bir oyunda bile ofsayta yakalanma rekoru kırarken, futbol oyununun 11 kişilik gerçeğiyle hâlâ barışamamış görünmektedir. Gol kralı Zafer, daha Hakan Şükür'ün ayakkabı boyuna ulaşamamıştır. Deniz, sükuneti, akıllılığı, macera kovalamayışı sebebiyle Ersun hocanın belki 11 değil ama 18'i için biçilmiş kaftan gibi görünmektedir. Hamit'in eskisi fazla olan bir Milli Takım'da iş yapacağını umuyorum. Serhat ise vallahi ne yalan söyleyeyim, Tuncay'dan daha oturaklı, daha dengeli gibi görünüyor. Sonuçta Ersun Yanal'la rakipler üst düzey olmasa da ciddi tüyolar veren bir yaz hazırlık dönemi geçirdik. Bana göre buradan çıkan sonuç, eski takımın Tolga ile karşımıza çıkmasını beklemektir. Tabii Emre Belözoğlu, Ümit Davala, belki de Ergün ve Hakan Ünsal katılımlarıyla... Haa az kalsın unutuyordum. Sayın Hakan Şükür düşmanları, bu kafa golü kaçıncı goldü? İnşallah sayı saymasını biliyorsunuzdur.