Acı bir hatıra

A -
A +

Aklımda medyanın ve rakip taraftarın bir zamanlar F.Bahçe'ye yakıştırdığı bir isim vardı. Dün akşam o bir anda aklıma geliverdi. Yani, "Acıların takımı." O devirlerde F.Bahçe zaman zaman maç kaybediyor ama zaman zaman kazanabiliyor, hatta kaybettiği oyunlarda, hani iyi de futbol oynuyordu. Ama dönüp bugüne geldiğimizde, daha doğrusu 5 yıldan bu yana yürüdüğümüzde, F.Bahçe'nin hiçbir gün eski zamanlardaki, hatta "Acıların takımı" olduğu günlerdeki hocalarının onda bir kalitesine rastlamadığımız gibi, bu süreç içinde takım özellikleriyle de el sıkışamıyoruz. Ne olduğunu anlamak ve yapanların da izah etmesinin mümkün olmadığı sözüm ona bir operasyondan sonra, kimilerine göre ruhu temizlenmiş, kimilerine göre dinamizmi pompalanmış bir F.Bahçe izleyecektik. Tamam, 1.5 dakikalık futbolda bir hayli uzun süreç için topu F.Bahçe'nin sahada enine-dikine dolaştırdığı bölümler oldu. Hatta bunların bazılarında sanki pozisyon esintilerini de gördük. Ama skor tabelasında bir değişime rastlayamadık. Buna karşılık F.Bahçe'nin başlangıç rüzgârını dindiren, 20. dakikadan sonra da oyuna genç, dinamik, koşu yoluna ve ayağa top oynayan elemanlarıyla hücuma çıkan Altay, bu olgusuyla sanki bir de mesaj gönderiyordu. O mesaj da şuydu: Maçı kazanmaya doğru gidiyorum. F.Bahçe'nin kenar yönetimi bunun farkına varamamış olacak ki, kanatlarını açarak 4'lü savunmadan Johnson'u oyuna alarak 3'lüye dönüyordu. Bu anlaşılmaz ve gereksiz değişimin faturası Türk futbolunun geleceği için bir kazanç olmaya aday Sinan tarafından kesiliyor, Nijeryalı santrfor tarafından da neredeyse zamlanıyordu. Rüştü'nün filelerine giden top muydu, yoksa şov yapılma umuduyla inşâ edilen Saracoğlu'nda patlayan bir taraftar füzesi miydi? Galiba ikincisi oldu. Göztepe beraberliğinden sonra cılız bir biçimde duyduğumuz, "yönetim istifa" sloganı bu defa stadın depreme dayanıklı betonlarını 10 şiddetinde salladı. Tabii bazı nedenlerle F.Bahçe takımına ne olursa olsun yönetime bağlı olanlarla, hakiki F.Bahçeliler, yani kulübün levhasında yazan sporda öncülük isteyen F.Bahçeliler'den çok dramatik bir savaşın ilânı da yapılıyordu. Bu maçın teknik analizine fazlaca dalmak hiç de önem taşımıyordu. Biz dünü, bugünü, ama çok önemlisi galiba yarını anlattık.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.