Son UEFA Kupası geçtiğimiz çarşamba akşamı Kadıköy'de, kimileri tarafından "Çeri başı" diye adlandırılan teknik direktör Lucescu'nun ellerinde havalandı. Hangi Lucescu mu? Hani şu Sevgili Hıncal Uluç Ağabeyin sınır dışı edilmesini istediği Lucescu. Oysa Hıncal Ağabey, o Türkiye'den gittikten sonra, özellikle de Fenerbahçe'yi hedef alarak, defalarca "Çavuşesku'nun yönetimine" benzeyen futbolumuzdan söz etmedi mi, yazmadı mı?.. Haa bir de Fatih Terim Hoca var... Fatih Altaylı ile Mehmet Cansun evinin kapısına dayanıp da, Galatasaray'a davet ettiklerinde, "Adamcağıza şimdi ayıp olur. Fena da gitmiyor" diyen Terim Hoca... Adamcağız; "Büyük zaferin bir kere daha kutlu olsun!" >> 66 oylu Sibel Hanım! Fenerbahçe'nin kongresinde bir bayan çıktı, başkanlığa aday olduğunu açıkladı. Güzel! Bayanlara her platformda yer açmamız gerekmektedir. Ancak Sibel Hanımın konuşması sırasında, "Fatih Terim buraya gelirse, taraftarlığımı dondururum" gibilerinden yaptığı garip çıkış, alkış da almadı mı? Vay anam vay! Fenerbahçe'nin başkan adayına bakın! Ülkenin bir numaralı teknik adamına 'hayır' diyor. Ben amigoların yerlerinin tribünler olduğunu bilirdim de... >> Hidayet ve Tugay! Dünya basketbolunun zirvesi NBA'de Lebron James'e bile meydan okuyan Hidayet, inatla takımı Orlando'yu play-off şampiyonluğuna taşıma mesaisi içinde... Bence ülke sporunun tanıtımında da zirve yapıyor Hidayet... Ya Tugay? Elimizde büyüdü desek yeridir. Onu daha 16,5 yaşındayken Avusturya'dan geldiği Almanya'nın Ulm garında karşılayıp maça yetiştirdiğim günleri hatırlıyorum. Yorgun-argın Polonya takımına harika bir de gol atmıştı. Şimdi gönüllere unutulmaz bir gol attı. İkisini de alınlarından öpüyorum. >> Denizli'nin hiç mi hiç şansı yok! Mustafa Denizli Hoca "Bana şanstan söz edenler, hiçbir baltaya sap olamamış olanlardır" demişti. Şimdi sormak gerekmez mi; Beşiktaş, Galatasaray karşısında futbol fukaralığına düşmüşken Mehmet Topal topa ayağını uzatmasa iki Beşiktaşlı ofsayt... İkinci golde Yusuf'un taşıdığı top önündekilere çarpıp, stop etmesine bile gerek kalmadan ayağının üzerinde ölmedi mi? Desene hocam, ne şansı yahu! >> Aziz Bey'in acı itirafları! Kongre bitti. Hayırlı olsun! Ancak ne var ki, Aziz Yıldırım'ın NTV'deki programda yaptığı iki açıklama Fenerbahçe'deki yönetim tarzını da kendiliğinden ortaya çıkardı ve de tam anlamıyla tüzük gereği ihracı gerektirdi. Ne mi? Kısaca şu: Aziz Bey, "Tuncay, bonservisime beş milyon euro koyun, öyle gideyim dedi. Karşı çıktım, ya kalırsın, ya gidersin" dedim. "Sattığım villaları, kulüp yarın dara düşerse parasını öder geri alırım..." İkisi de kesin ve net ihraç sebebi... Hem de kendi sesi ve kendi görüntüsünden... Ama nerede o Fenerbahçeli? >> Tebrikler Show TV! Sözüm kesinlikle spor servisine değil, bunu önce belirteyim. Ama Avrupa'nın en büyük ikinci kupasını kazanan takımın sevinç tablosu, hele hele içinde Türkiye'de görev yapmış bir hoca da varsa, reklama kurban edilir mi? Bu büyük televizyonculuğundan (!) dolayı Show TV üst katını kutlarım! >> Ne kurnazmışsın be Ramazan! HaberTurk'te, galiba televizyon eleştirmeni, Ramazan Kurnaz isimli biri var. Bu defa da tutmuş TRT'nin pazar akşamları en çok izlenen futbol programını reyting hilesi yapmakla suçlamış. Kurnaz dost; düne kadar, hatta bugün de aynı dümeni yapanları neden yazmıyorsun? Yoksa sen de mi futbol kanalından hükümete dalanlardansın? >> Hakan Şükür devam etseydi! Şimdi Galatasaray'ın futbolla ilgili ve yetkili müthiş kalabalık ekibine soruyorum; Hakan Şükür ki, "oynayacak gücüm var" demişti, futbola bir sezon daha devam etseydi, nasıl bir sonuç alınabilirdi? Cevap mı? Eh, geçen sezondan bir şeyler anımsayabilirseniz cevabı da rahatça bulabilirsiniz. >> Ceyhun'u beğendin mi Ersun Hoca? Devre arası kampında Ceyhun Gülselam'ı izlemiş ve mutlaka takımda yer alması gerektiğini yazıp, söylemiştim. Ama Ersun Hoca inatla bu genci kenarda tuttu. Şimdi Ahmet Hoca bizlere sunuyor. Eeee futbol bu işte... Bilgisayarda oynanmazsa, doğrular da bulunuyor. >> FB TV'nin Erdal dayısı! Fenerbahçe Kongresi, bilindiği gibi ince sansürle verildi. Yani banttan... Bu arada bantlardan birinde koyu Galatasaraylı olarak tanınan muhabir, eski kalecilerden Erdal Kocaçimen'e mikrofon uzatıp kısa bir söyleşi yaptı. Bu arada da "Biz kendilerine Erdal Dayı deriz" dedi. Eeee, FB TV'nin genel müdürünün özbeöz dayısı olunca, başka ne diyebilirsiniz ki?