Alex buysa, ya da F.Bahçe!

A -
A +
Bir dönem Fenerbahçe'nin göklerden yere bir türlü indiremediği 1955 model yıldızı, Brezilya'dan, "Ben Sevilla maçı primimi alamadım..." diye patlamaz mı? Bunun üzerine kulüp de o maçın dağıtılan primlerinden Alex'e ait 40 bin dolarlık olanının makbuzu yayınladı. Alex de cevaben kendi imzasının ve de dört-beş kulüp yöneticisinin (Mahmut Uslu, Ali Yıldırım, Hakan Bilal Kutlualp ve Talat Yılmaz) de imzalarını içeren belgeleri sitesinden sundu. Kulüp durur mu? Hemen 6 adet başka başka maçlara ait prim makbuzlarını servis etti. Bu makbuzlardaki Alex imzaları, resmi belgelerdekiyle hiç mi hiç tutmuyordu. Şimdi iş kriminal işi oldu. Orada bütün imzalar inceleme altına alınacak ve hangilerinin Alex'e ait, hangilerinin olmadığı gerçeği ortaya çıkacak. Şayet Alex bir imza dansözü ise en ağır biçimde cezalandırılmalıdır. Yok sadece dört imza Alex'in, diğerleri değil ise o zaman kulüp de bunun faillerini araştıracak... Bir merakım daha var. Acaba bu paraları ödeyip imzaları alanlar Alex'e "Yahu sen her gün değişik imza atıyorsun, bunu bana fatura ederler" diye hiç mi uyarmadı? Hepsi bu... 
Ekrem gitti, sırada Ergin var!
Galatasaray ve Milli Takım kadın basketbol teknik adamı Ekrem Memnun bundan böyle sadece kulübüne hizmet etmeye karar verip ayrıldı. Şimdi sırada erkeklerin hocası Ergin Ataman var. Onun da eli kulağındadır. Sorum şu; Acaba Tanjevic çifte mesaisi sırasında hiç böyle bir zorlama ile karşı karşıya kaldı mı? Eeee Ekrem ile Ergin Türk ya... Vurun kellesini gitsin! Yabancıya ise boynumuz kıldan incedir. Sen ne taraftasın diye sorarsanız, ben tek taraflı hizmetten yanayım ama "Yerliye hayır, yabancıya evet" tarafından da hiç değilim... 
Hamza; rüyaya fazla yatma!
Kimilerine göre Rize'de ne takım çıkarmıştı Hamza sahaya... Ama bu görüşlerin sahipleri Galatasaray'ın çift santrfor sevdasından sonra kazandıklarını hemencecik unutmuşlardı. Üstüne üstlük, Galatasaray, Benfica gibi yüksek tempolu bir maçtan sonra 24 saatlik ara ile bir kere daha seyahate çıkmıştı. Selçuk da daha fazlasını harcamıştı bir acı için... Yani Galatasaray'ın rakibi karşılama komitesi çabuk çökmeye hazırdı. Selçuk da çıkınca tam çöktü. Burada herkesi yanıltan Rize'nin 2-1'den sonra skora sığınması oldu. Yoksa bu maç Galatasaray için daha acı bir skorla uzatmaya kalmadan biterdi. Benim sorum şu; Hamza kardeş, galiba bazen rüyaya yatıp mı takım kuruyorsun?
70 milyon avroluk takıma bak!
Açıklanan rakam müthiş idi. Fenerbahçe takımını 70 milyon avroya yenilemişti. Yani rakam müthiş. Ve bu paraya, Konyaspor gibi bir gariban takım karşısında, 1-0 galip oynanırken, 30 bin seyirci desteğinde ve bitimine saniyeler kala, pahalılardan Volkan ile Nani topla korner çeyrek dairesinde bir sana bir bana, bir rakibe bir bana oyalamasına giriştiler. 1955 model bu görüntü için kutlarım doğrusu!
Beşiktaş'ı ne yakar?
Beşiktaş şu anda ezeli rakiplerinin taraftarlarına göre de en iyi oynayan takım. Tamam... Ama hangi rakip olursa olsun, hem Oğuzhan, hem Sosa, hem de Quaresma ile bir 11 kurulursa bu büyük risk taşır. Atiba'yı erken emekli edersiniz, bu biiir... Savunmaya katlanmada, Gomez de dahil, 6 kişiyi geçemezsiniz, sonra da faturayı defansa çıkarırsınız. Ben şimdiden yazayım da, sonra geçen sezonun üç santrforlu çılgınlıklarında olduğu gibi yangın çıkmasın!
Şenol Hoca sen de mi?
Şenol Güneş hoca Bursaspor maçından sonra yaptığı basın toplantısında veryansın etti. Öylesine ki, Bursaspor kaptanlarından birini de yangının içine attı. Seyirci küfür etmiş. Hocam bu yeni mi? Senin bunlara böyle cevap vermen kariyerine hiç uymadı. Gülüp geçeceksin. Sen, Oğuzhan'ı bu hale nasıl getirdin bize onu anlat hocam!
Hadi gene Trabzon yazayım...
Trabzonspor'la ilgili çok fazla şey yazmamaya sanki söz vermiştim. Neden mi? Takım kaptanı kalecisini kadro dışı bırakıp ülkeye postalayan bir kulüp, 6 gün sonra bir maça yeniden kaptan olarak sahaya çıkarıyorsa, orada alınacak sonuçlar belli olmuştur diye taaa o zaman yazdığım için... Ben Onur'un kötü kaleci olduğunu söylemiyorum. Ama bu icraatla takım içi dengeler bitmiş, otorite kaybolmuş, dolayısıyla sahada başarı olma şansı bitmiştir. Trabzonspor yönetimi de benim gibi bunu 3, 5 ay önce görebilseydi... 
Milli mesai!
Fransa 2016'nın takımlarından benim milli takımım, Katar ve Yunan milli takımlarıyla özel maç yapacak. Terim Hoca Atınç  gibi, Adana diyarlarından gençler gibi yeni seçimler yapmış. Selçuk, Burak ve Hakan'ın olmayışları, puan maçı olmasa da, bu yenilerin kullanılmasında yardımcı olacak. Hocam devam! Çünkü yabancı furyası(!) içinde benim kıymetli yerlilerim harcanıp gidiyor... Örnek mi? Bursaspor şampiyon olduğunda kendisini artık Avrupa'ya gitmeli diye övdüğüm Volkan Şen başta... 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.