Alex'in en çok yorulduğu maç!

Başlığı okuyunca, "Acaba hangi maçta Alex en fazla koştu ve yoruldu" diye düşünmeye başlamışsınızdır... Ama ben sizi fazla yormayacağım. Alex'in en fazla yorulduğu maç, geçtiğimiz hafta içinde tribünde oturduğu Bursaspor kupa maçıydı. Çünkü sahadaki Fenerbahçe zaman zaman da olsa pres yaptı, öne, arkaya hızlı gidip gelmeye gayret gösterdi. Alex de bunları izlerken yorgunluktan bitap düştü... Bilmem anlatabildim mi? Skibbe kaç derece miyop? Denizli'de maçı takip eden arkadaşlar, Servet'in, Ayhan'ın oyundan alınması yolunda hocasına ikazda bulunduğunu yazdılar. Ben de ekrandan Ayhan'ın kenara gelip, Nonda'nın tükenip arkasındakileri desteksiz bıraktığından yakındığını gördüm. Peki, ya Skibbe? Bence deneyimsiz, dolayısıyla yetersiz ama ister misiniz bir de miyop olsun! Beşiktaş hesap biliyor mu? Hayret ki hayret! Delgado'nun bonservisini 7,5 milyon dolara sponsordan geri alıyorlar... Sonra 30 yaşındaki Ernst'i 3 milyon euro bonservisle transfer ettiler... Yusuf işinde bir kulübün tapusunu vermemek kalmıştı... Acaba diyorum; Beşiktaş yönetiminde bulunanlar, kendi iş dünyalarında da aynı tasarrufları (!) yapıyorlar mı? Bülent Uygun yanlışından dönmezse! Sivasspor Teknik Direktörü Bülent Uygun'un, Galatasaray'ı salladığı maçlardan önceki kazandığı Hacettepe ve Gençlerbirliği maçlarından sonra da Mehmet Yıldız, Mohammed ve Thum üçlüsü aynı on birde oynattığı için ateşe elini soktuğunu hem yazmış, hem de TV Net'teki Futbol Masası programlarımda söylemiştim. Bu defa da Thum'un yerine Kamanan üçlüye girdi. Sonuç mu? Defansı olmayan Kayseri ile golsüz beraberlik... Bir daha yazayım; Bülent Hoca gel bu işten vazgeç... Çünkü bu defa önünde ve arkandaki takımı sayısı daha fazla... Recrüsif Çocuk'un kehanetleri! Star televizyonunda geçtiğimiz pazar akşamı "Recrüsif Çocuk" dedi ki, "Gaziantepspor Başkanının, 'Yüz milyon euroluk takım karşısında aldığımız sonuç beni çok duygulandırdı' demecini garipsedim. Çünkü artık bu kulüplerimizle büyüklerin arasında büyük değer, maliyet ve gelir farkları yok." Ne olur birileri bu Recrüsif Çocuk'a bir hesap makinesi, bir de bilgi dosyası versin ki, hesabı kitabı öğrensin. Ben bir parantezle ona yol açayım... Roberto Carlos, bütün Gaziantepspor takımının toplam kazandığı kadar kazanıyor... Peki, Fenerbahçe'nin bu geliri nereden geliyor? Biraz "recrüsif" oldu ama... Erman, ispatla da delikanlılığını görelim... Erman Toroğlu geçen haftaki Maraton'u bitirirken "Bu sezon lig namuslu... Bu yüzden şampiyonluk adayı çok fazla... Bugünkü hakemler genç ama namuslu... Ben ne kaşar hakemlerden gördüm, ligi daha üçüncü haftada bitiren..." dedi. Ben de diyorum ki, Sevgili Erman; Bir tane, ligi erken bitirmiş kaşar hakem söyle... Tabii ki, bu icraatları kanıtlarıyla da anlatman gerekir... Aksi takdirde, ben de seni müfteri ilan edeceğim... Efes'in harikası! Ülke basketbolunun, hiç kuşkusuz ve tartışmasız öncüsü, daha doğrusu hayatının idamesini sağlayan Efes, bir de "Türk Basketbolunun 100 yıllık tarihi" adlı bir kitap yapmış... Sayfaları açarken, anılarım canlandı, gözlerim nemlendi... Hey gidi Modaspor, Kadıköyspor, İTÜ, Eczacıbaşı, Muhafızgücü hey... Dostum Tuncay Özilhan başta olmak üzere, Engin Özerhun, kitabı hazırlayan Mehmet Durupınar ve emeği geçen herkesi kutlar, teşekkür ederim. Tebrikler Galip Öztürk! Sabah'ın genç takımından Galip Öztürk, öyle bir araştırma-haber patlattı ki, parmak ısırmamak mümkün değil... Böyle bir haberi İtalya'da bir gazeteci yapsa, savcılar falan ortalığı toz duman ederdi. Bizde ne mi oldu? Hiiiç... Bendeniz 40 yıllık gazeteci, telefonu açıp Galip'i yanaklarından öptüm... Şimdi de yazıyorum... Hepsi bu... Genç kardeşim; tekrar kutluyorum... Aman devam! En azından meslek ve kendi haysiyetin adına... Juan Figger ve ortakları sana kızmışlardır ama olsun... Aynen devam!