Kanaltürk'ün Telegol'ü, "Eskiye rağbet olsa, bitpazarına nur yağardı" deyimine aldırmamacasına, geçtiğimiz pazar akşamı "Efsane Başkan Ali Şen"in görüşlerine başvurdu. Efendim; Ali Şen'e göre, Mustafa Denizli'nin Beşiktaş'a teknik direktör olmasından sonra, Fatih Terim'in Galatasaray'a, Rıdvan Dilmen'in da Fenerbahçe'ye gelmesi gerekirmiş. Hadi canım!.. O zaman adama sormazlar mı; efsane başkan, kendi iktidar dönemlerinizde neden Friedel Raucsh, Otto Bariç, Carlos Alberto Parreira, Sebastiao Lazaroni gibi yabancılar yerine yerlilerden bir tanesini göreve getirmediniz? Yoksa o günlerde yerli teknik adam yasağı mı vardı? >> Ağzı olan konuşuyor! Bir zamanların siyaset alanındaki moda eleştirisi, yorumu, böyle değil miydi? Birileri çıkıp da saçmaladığında, karşı taraf yukarıdaki başlıkla değerlendiriyordu durumu. Buraya nereden geldik? Şuradan; Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören, "Ben varken, Mustafa Denizli bu kapıdan içeri giremez" demişti. Denizli de "Transferini belirlemediğim, kadrosunu oluşturmadığım hiçbir takıma gitmem" demişlerdi. Peki, bu son buluşma da neyin nesi? Hiiiiç! Dün dündür, bugün de bugün. Haa, az kalsın unutuyordum. Sözleşme, kısa metraj. Demek ki, her iki taraf da birbirine güvenememiş. Filmin sonu mu? İnşallah hayırlı olur... >> "Bay İstatistik", Serkan'a ne diyecek? "Bay İstatistik" acaba bu haftaki Galatasaray-Trabzonspor tarihi rekabet oyunu için ne gibi hazırlıklar yapıyor? Öyle ya, ne dediyse çıkıyor (!) Fenerbahçe'nin Dinamo Kiev'i yeneceği gibi falan. En çok neyi merak ediyorum biliyor musunuz? Şunu; Trabzonsporlu Serkan, son Konyaspor maçında üç golün de asistini yapmıştı. Buna göre Serkan, pazar akşamı Ali Sami Yen'de kaç asistle oynar? Hadi canım! >> Fatih Terim neden gecikti? Vatan'da dostum Tayfun Bayındır geçen günlerde, Fatih Terim'e yabancı kulüplerden üç adet net teklif olduğunu yazdı. İtalyan menajerin ağzından gibi sanki. Peki, benim merakım şu; Milli Takım, Haziran'da Avrupa üçüncüsü oldu. Acaba neden bu kulüpler Terim Hocayı anında kapmadılar? Üç-dört aylık rötarın alemi mi var? Yani sezon yarılanır gibiyken. Bu yabancılar da bizimkilere benzemiş anlaşılan. Peki, kapılan var mı? Scolari, Chelsea'de. Aragones, Fenerbahçe'de. Bruckner, Avusturya'da. >> Star nasıl şişti? Bu konu biraz gecikti. Olsun. Geçen haftaki yerim yetmedi de ondan. Efendim mesele şu: Fenerbahçe, Kayseri'den Sacaroğlu'nda fark yiyince, özellikle bu işlerin kanallarından Star, hemen umutlanmış. Yani Samandıra'ya taraftar baskını olacak, olaylar çıkacak, protestolar patlayacak umudu. Sürekli Samandıra'dan canlı yayın, az sonra gibi izleyiciyi tutmaya çalıştılar. Ya sonra? Hava. Keşke büyük münekkit buna mani olsaydı. >> Sayın Polat, ben de bunu anlamadım! Sayın Polat, ben de bunu anlamadım! Galatasaray Başkanı Sayın Adnan Polat, bir televizyona verdiği görüşte, "Beşiktaş'ın Ertuğrul Sağlam'ı neden gönderdiğini anlamış değilim" dediler. Sayın Polat, ben de, birinci derecedeki sorumlu dururken, ikinci ve üçüncü adamların gönderilişini anlamadım. Hani futbol tarihinde pek yoktur da. Kokusu yakında çıkar mı acaba? >> Uslu uslu otur Mahmut Uslu! Fenerbahçe'nin geçen sezon Türkiye şampiyonu olan basketbol takımları, geçtiğimiz pazar Ankara'da üç saat arayla iki büyük kupayı rakiplerine kaptırdı. Salondaki taraftar, bayan maçında -ki çok istemişlerdi- Aziz Bey'in gelememiş olmasına tepki gösterdikten sonra, erkek maçında da tepkilerini sürdürürken tribündeki yönetici Mahmut Uslu'dan "Susun" uyarısı almış. Bunun üzerine, "Uslu uslu otur Mahmut Uslu" karşılığını görünce de Uslu, maçı bitirmeden salonu terk etmiş. Peki, ya Fenerbahçe erkek takımı kupayı kazansaydı da, o sırada bir üst düzey yöneticinin bulunmaması Sayın Cumhurbaşkanı'nı üzmez miydi? Seyirci ile çatışmak kimseye hayır getirmemiştir.