Apo'nun çocukları!

G.Saray'ın, Türkiye'nin futbolun üzerinden en ciddi, en görkemli, en sağlıklı tanıtım ünitesi olduğu gerçeği Roma Olimpiyat Stadı'nda bir kere daha şekillendi. Sistem gerçeği üzerine ayaklarını yere sağlam basma doğrusu ve gerçeğiyle Şampiyonlar Ligi'nde ikinci kez çeyrek final oynayabilmek için bir beraberliğe ihtiyacı olan G.Saray, bunu da hakkıyla elde etti. Hatta hatta bu ligin tarihindeki en zorlu gruplarından birinde yer almasına rağmen dördüncü defa galibiyetten beraberliğe yakalanma şanssızlığı da yaşadı. Bu G.Saray, üç gün önce tarihi rakibi Lazio'ya 5 atmış Roma'ya koca oyunda gol de dahil sadece iki pozisyon vererek, Avrupa haritası üzerindeki en istikrarlı takım olduğunu bir kere daha kanıtladı. İstikrar deyince; Galatasaray'ın UEFA Kupası'nı bir raslantı sonucu kazandığını iddia edenler de, üst üste ikinci defa Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final sözünü telaffuz etmesine nasıl bir yakıştırma yapacaklardır, çok merak ediyorum doğrusu... Üstelik, UEFA Kupası kazanıldıktan sonra Roma maçına kadar geçen süreç içinde 13 ilk onbir adamını kaybetmiş bir takımın böylesine bir istikrar çizgisi yakaladığına ne Avrupa futbol haritası üzerinde, ne de dünyanın bir başka kıtasında rastlanmıştır. Gelelim maç sonrasına... Çağın en büyük katili Apo'ya kucak açmış İtalyanlar, G.Saray'ın büyük zaferini hazmedemediklerinden polisi ile, futbolcusu ile, yöneticisi ile, seyircisi ile az görülmüş bir teröre başvurmuşlardır. Şayet bu olaylar Türkiye'nin her hangi bir stadında meydana gelseydi, hiç kuşkusuz, bugün Avrupa basını yeni bir haçlı seferinin çağırtkanlığını yapmıştı. Türkiye ise diplomasi ve futbol bazında serinkanlılığını koruyarak savunmaya geçmenin hazırlığı içinde görülmektedir. Ammaa öyle bir tablo da, ne yazık ki, gözlerimizin önünde geçmiştir. O tablo, maçı sunan Star spikerinin "G.Saraylı futbolcular polis dövüyor, yapmayın, etmeyin" çığlıklarıdır. Bana göre bu ülke televizyonlarının en iyi spikerlerinden biri olan, babası ülke futboluna çok şey kazandırmış ve kazandırmaya devam eden Gündüz Tekin Onay dostumun oğlu Güntekin, acaba İtalyan Lisesi'nde okumanın, dolayısıyle İtalyan kültüründen etkilenmiş olmanın faturasını mı ödemiştir? Yazık! G.Saray'ın saha dışında hırpalanmış olmasının yanı sıra bir o kadar da Güntekin arkadaşımın bu tutumu sanırım bütün ülkeyi üzmüştür.