Arda'ya ayıp ettin Rijkaard!

Bu Rijkaard'ın teknik alandaki yanlışlarını çoktandır dile getiriyorum da, bir de çağın teknik adamlığının aynı zamanda gerekli kıldığı, felsefe, psikoloji, ekonomi bilgisi açısından da boş olduğu ortaya çıktı. Nasıl mı? Şöyle; Arda'ya bazı taraftarların tepkili olduğunu sağır sultan bile duymuştu. O halde neden kaptanını 61. dakikada oyundan alıp da, tepkili taraftarın önüne yemlik gibi atıyorsun? Maçı kazanmışsın, bırak sonuna kadar sahada kalsın... Soyunma odasına arkadaşlarıyla birlikte dönsün... Ama nerede o vizyon? MHK balık hafızalı mı? Bu haftaki hakem atamalarını gözden geçirirken hayretler içinde kaldım. Bursaspor-G.antep maçına Cüneyt Çakır atanıyordu. Bir hakem hatalı kararlarıyla bir takımın kazanmasında veya kaybetmesinde rol oynamış olabilir. Ama bir hakem müsabakanın hemen sonrasında stadı terk ederken tekme yumruk hücuma uğramış, aynı saldırı bindiği arabanın içinde bile devam etmişse ve de olay çok sıcaksa o ev sahibinin maçına o hakem verilmez. Bu düpedüz Cüneyt hocayı harcamaktır bir yerde. Yazık!.. Bir NBA adayını nasıl yedik? Ömer Aşık; yani Fenerbahçe'nin, NBA'in gözüne kestirdiği, yanlış bilmiyorsam bu ülkenin pota altında en etkili blok yapabilen oyuncusu şimdilerde dışlanmış durumda... Neden mi? Hakkını istediği için... Sen misin hakkını isteyen, atın gitsin... Yazık değil mi? Yarın bu topraklarda Dünya Şampiyonası var... Milli Takım'ın Ömer'e ihtiyacı yok mu? Bu çocuk o formayla mücadele ederken ağır biçimde sakatlanmamış mıydı? Ayıp yahu! Sonra Dünya Kulübü... Hadi canım! Vah benim spor medyam vah! Ne güldüm bilemezsiniz... Hürriyet'te geçtiğimiz pazartesi yer alan haberde Alex'le Arda'nın aynı takımda oynaması fantezisi üzerinden yorumlar yapılmış. Hakan Ünsal ve Feyyaz Uçar, yani yayıncı kuruluş Lig TV'nin yorumcuları eski futbolcular, böyle bir ikilinin oynayacağı takımı kesin şampiyon ilan etmişler. Altan Tanrıkulu da öyle demiş. Hadi o neyse... Koca Naci Erdem'i, Fenerbahçe tarihine layık görmeyen insanı bir kenara koyalım da, ama iki eski milli futbolcuya bakın hele... Ben de iddia ediyorum, o takım en kolay yenilen takım olur... Ertuğrul hoca nasıl da atladı! Ertuğrul hocama bir sorum var; koca doksan dakikada, takımının her iki yönde de en iyi işleyen ikilisini hiç arkalı önlü konuma getirmeyi nasıl da düşünmedin? Kimleri mi? Ali Tandoğan ile Volkan Şen'i canım... İşte Türk Futbol yönetimi! Diyarbakırspor Başkanı Çetin Sümer, güya 30 gün hak mahrumiyeti almıştı. Aaaa baktık ki, Ali Sami Yen'in Şeref Tribünü'ne kurulmuş. Meğerse Federasyon, GSGM'ye cezayı bildirmemiş... Yuh ki yuh! Stadı kiralayan Galatasaray, Şeref Tribünü'nü yöneten GSGM... Hani futbol özerkti? Ne bileyim yahu, benim de aklım karıştı ya... Aslan asker Üzülmez, Burak ve Serkan'a karşı! Mustafa Denizli hocamı anlamak gerçekten de çok zor... Trabzonspor'un en hızlı, en çabuk, en mücadeleci, en etkili atak yönünde görev alan Serkan'la Burak'ın koridoruna, sen tut, 36'lık İbrahim Üzülmez'le, 35'lik Yusuf'u arkalı önlü yerleştir... Üzülmez'e, bu maçta böyle bir görevde direnebildiği için altın madalya takmak gerekmez mi? Ama desenize, o şapkada daha ne tavşanlar var... Günaydın Sayın Turgay Demirel! Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel, kulüplere bir yazı göndererek, talimatnamede yapılması basketbolun çıkarına olacak değişiklikler için fikir sormuş. İsteğine gerekçe olarak da, sezon başı yaşanan, "Özel maç cezasının resmi maçta uygulanması veya bir cezanın özel maçta tüketilmesi" meselesini göstermiş. Günaydın Sayın Demirel! Kepazeliğin fırkandaydınız da, kafanızın üzerindeki malum kılıç yüzünden pes etmiştiniz. Neyse, yine de bravo vallahi! Böyle on maç olsa, yırtarız! Beşiktaş-Trabzonspor maçına bayıldım. Çağın futboluna en yakın maçımız buydu, bu sezon... Böyle on maç oynansa bir sezonda, futbolda ciddi bir aşama kaydedebiliriz. Her iki takımı da, özellikle de maçın kalecilerini candan kutlarım.