antu.com, hani şu Fenerbahçelilerin, "Hep destek, tam destek"çi sitesi... Baktım, bizim Alaattin Metin'e veryansın etmişler, Kayseri faciası sonrası... Öyle yok; Bir fikir sahibi oldun mu -tabii olabilirsen- sonuna kadar arkasında duracaksın... Hani, Sevgili Alaattin, size göre en iyi Fenerbahçe yazarıydı? Bir de herkese teşekkür ederken, neden tek reisin fotoğrafını çok manidar şekilde kullandınız? Yoksa siz de "Dün dündür, bugün bugündür" kafasında mısınız? Yahu ben de zaman zaman sizin oralara bakıyorum... Desenize senin de işin yok mu diye... Hayır, iltifatlarınıza mazhar oluyorum da... Neyse, hep sonunda bana gelmişlerdir... Dün de böyleydi, yarın da böyle olacak... >> Bay İstatistik, Kiev maçı ne oldu? Yahu, şu bizim spor medyası tam dizilik oldu... Birileri çıkıp da bu işi bir dizebilse, vallahi izlenme rekorları kırar... Bir Bay İstatistik var... Genelde de Fenerbahçe yumuşatıcısı... Yine, "Fenerbahçe, Dinamo Kiev'i yenecek" diye kremini kullandı. Sonuç mu? Boş ver, zaten yemekten milletin karnı şişti... Hep söylüyorum, hep yazıyorum, istatistikle futbolda bir yere varamazsınız diye... En çarpıcı örnek mi? Al sana Trabzonsporlu Serkan... İstatistiklerde Serkan'ın maç başına kaç gollük pası, pardon asitsi, var? İstatikçi; cevap lütfen! >> Düşmanlık ve demokrasi! Aziz Bey'ler demişler ki, "Biz çok demokrasi yanlısıyız... İçeride, dışarıda çok Fenerbahçe düşmanı var..." Yok yahu! Fenerbahçe'nin dışarıda olsa olsa rakibi olur... Yüz yıldan bu yana böyle... İçeride de olsa olsa, özellikle sportif alanda yapılan yanlışları dile getiren, büyük paraların tarihte balıklara inci atanlara nazire yapılırcasına sokağa atılışına karşı eleştiri sahibi, hakiki kulüpçüler olur... Demokrasi mi? En iyisi siz kapsamlı bir kitap bulup, bu demokrasinin ne olduğunu öğrenin... Çünkü size sözlük yetmez... >> Hadi Rıdvan göreve! Ahmet Çakar, nasıl ki Selçuk Dereli'nin önünü kesmek için türlü türlü yalanlar attı (UEFA'da klasman düşürüldüğü gibi), şimdi de Rıdvan Dilmen'i Fenerbahçe'ye öneriyor... Tabii Bülent Tulun gibi usta bir futbol adamı da, Rıdvan'ın defolarından birini hemen öne sürdü... Ahmet Hoca; Sen gel, bir de ben sana Rıdvan anlatayım... Ah be hoca, seninle şöyle bir ekrana çıkamadık ki... Haaa az kalsın unutuyordum; Senin şu ünlü Zico hocan, Avrupa'nın hangi, bırak ünlüsünü, sıradan bir takımını çalıştırıyor ki? Reyting Ahmet, duymadım, pardon... >> Beşiktaş'ı kimler yaktı? Yok yok ne Büyükşehir Belediye, ne de Ukrayna takımı... Beşiktaş'ı, yine daha önce yazdığım gibi, Beşiktaş'ı yazanlar yaktı... Öyle ya onlara göre, İstanbul'daki ilk maçta gol ofsayt değildi. Rakibin oyun berabere giderken yüzde yüz bir penaltısı falan yoktu... Eh, Belediyespor maçında da hakem yakmıştı... İptal edilen gollerde faul de olsa, bir tanesi verilseydi ne olurdu ki... Sergen de, ciddi kanal NTV'de aynen böyle söylüyordu... Böylece gelin arabalarınınkine benzer biçimde allanmış, pullanmış bir dolmuşa bindirilen Beşiktaş, Ukrayna'ya uçtu... >> Helal Bülent ve Giray hocalar! Bülent Uygun, Ankaraspor, Giray Bulak da Trabzonspor yenilgilerinin sonrasında, yerli, yabancı bütün teknik adamların örnek alması gereken açıklamalar yaptılar... Bülent, "Bu maçı alsaydık, futbol adına ayıp olurdu" derken, Giray da "2-1'den takımı ben 3-1 yapsın diye forse ettim. Yani yenilgide kabahat benim..." şeklinde görüş belirtiyordu... İşte gerçek futbol adamı söylemleri... Yani ne hakem, ne rakip tekmesi, ne taraftar baskısı gibi naylon kalkanlar yok... Helal olsun! >> Sosyete'nin lastiği patladı! Galatasaray, önüne geleni dörtlük yaparken bu satırların yazarı, gerek bu sütunlarda, gerekse pazar geceleri TGRT Haber'deki Futbol Gecesi'nde, "Sosyetik takım" yakıştırması yaparak, ağır yenilgilerin kapıda olduğunu yazıp, söylemişti. Yani, hem Nonda, hem Baros, hem Lincoln, hem Arda, hem Keweell'la kurulan takımların, top rakipteyken takımı ikiye böldüklerini dile getirmeye çalışmıştım... Bursa'da Ayhan'a acıdım vallahi... Ama anlı şanlı spor medyamız, reyting ve tiraj kaygısı yüzünden ne başlıklar atarak bu dörtlükleri kutlamıştı... Hatta birinci sayfalara çıkararak... Sonra ne mi oldu? Bursa'da Samet diye yerli bir hoca çıkıp, Sosyete'nin lastiğini patlattı. Allah, UEFA Kupası grup maçlarında daha fecisinden korusun! >> Wiganlı Aghahowa ve Santoslu Tabata! Kayserispor'da Aghahowa isimli bir siyahi var... Premier Lig'in Wigan takımından alınmış... Kaça mı? Süleyman Hurma'ya sorun... Şayet Güiza'nın ayakkabısının parası kadarsa, mesleği bırakırım... Hele hele Bay Alex'in elektrik, doğal gaz faturaları kadar bile yoktur. Tabata'yı da, Gaziantep, Nurullah Hoca mı, bir başkası mı bilemem, Brezilya'nın Santos takımından kapmış... Kaça mı? Lincoln'ün ev kirasından ucuzdur, Holosko'nun da gardırobu kadar bile değildir... Demek ki, parayla saadet olmuyormuş... Sahi, bu bir şarkıydı galiba...