Aykut Hoca'nın öbür yüzü!
Aykut Kocaman, İstanbul Belediye maçının 70.dakikasında, tıpkı Bucaspor maçında olduğu gibi (75.dakikada) Alex'le Stoch'u alarak takımına dinamizm getirdi, öne doğru hız kazandırdı, dolayısıyla dönen atakları sonrasında rakibi arkaya da koşturmaya başladı ve iki maçta 6 puanın başlıca mimarı oldu. Aynı Aykut Kocaman, bunu Gaziantep'te yapmayınca maç gitti. Türkiye'de bu pencereden bakamazlar futbola... Çünkü futbolu bilmezler de ondan... Onlar için ticaret daha önemlidir. Yaranmak, yağlanmak da öyle... Beşiktaş'ı anlayabilmek! Tamam derbi kazanıldı. Şampiyonluktaki iddia en azından şu günler için sürüyor. Ama Guti, Ernst, Fink, Aurelio, Necip, hatta hatta Tabata da varken yeni bir orta alan oyuncusunun peşine koşmak ne demektir? Siz, takımın sol önünde, hatta sık sık arıza veren Q7 yüzünden sağ önünde oyuncunuz olduğuna inanıyor musunuz? Her takım Galatasaray gibi olmayacak penaltı suçları işlemez. Ben söyleyeyim de... Duble intihar girişimi! Baktım, Şenol Güneş Hocam, Selçuk'u yine tek sürdü sahaya... Hani Engin olsa anlayacağım bir nebze... Ama gelin görün ki, Tolunay Kafkas hocam da bu girişime iki kat intihar girişimi ile cevap verdi. Murat ve Orhan var, önlerinde de geri gelmeyen dört adet yabancı... Eeee kim karlı çıktı? Jaja, Colman, Alanzinho ve Selçuk'la dörde iki olan Trabzonspor tabii ki... Ertuğrul Sağlam ne demek istedi? Bursaspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, Valencia bozgunundan sonra, "Gereği neyse yapılacak. Ama şimdi değil" diyerek, kimilerine göre istifa sinyali vermiş. Bence takımdaki bazı operasyonlardan söz etti... Ama asıl önemlisi, bizim spor medyasının tutkunu olduğu hani şu "Yakışıklı futbol" var ya, işte hoca Avrupa maçlarında onu oynattığı için bu kadar gol yedi. Sen sen ol hocam, bundan böyle iki ayrı kitap kullan ve operasyonun neyse onu yapıp, devam et... Bir de şu Swensson-Ergiç değişikliğinin aslında intihar girişimi olduğunu bil... Bir bak bakalım, Kayserispor bu değişiklikten sonra Moritz'in kaçırdığı gol de dahil bir yedi-sekiz dakika ne yaptı... Söztutan'a da, Arkan'a da hayırlı olsun! Sevgili Sadık Söztutan onca yıllık spor müdürlüğünden koca gazetenin Yazı İşleri Müdürlüğüne uzandı. Boşalan koltuğuna da, bizim gazetenin hiyerarşisi Naci Arkan'ı taşıdı. Her iki müdüre de Allah kolaylık versin, onları utandırmasın! Emre için amma atmışsınız! Four Four Two futbol dergisi Emre Belözoğlu'nun Liverpool'un takibinde olduğunu yazmış. Bizim Gürcan Bilgiç de, galiba NTV'de, bu derginin haberini araştırdığını ve doğru olduğunu söylemiş. Amma attınız ha! Premier Lig'de müzmin sakatlığı sebebiyle oynayamayacağı, daha doğrusu devamlılığı olamayacağı için satılan bir oyuncu, üç yaş sonra, hem de Liverpool'a dönecek... Bababababa! Siz orayı İstanbul Darülacezesi mi sandınız? İşte Küba gerçeği! Arada bir spordan çıkıp başka alanlara giriyoruz ya... Geçenlerde bir yabancı film izledim. Küba'da geçiyordu... Bir yaşlı oyuncunun şu sözlerini bizim ülkenin her duvarına yazmak gerekir diyorum. Şöyle: "1960'ta, duvarlarda, lütfen hayvanları besleyin diye yazardı,1970'te lütfen hayvanların yemeklerini yemeyin diye yazdı. 1980'de de lütfen hayvanları yemeyin diye yazdılar..." Fazla lafa ne gerek var? Vah Cimbom vah! Bir zamanlar Üç Büyükler'in hepsi sırayla küme düşme tehlikesi yaşamışlardı. Ama bu süreçlerde bile Galatasaray'ın bugünkü durumuna düşmemişlerdi. Yani en azından yönetimleri, krizden çıkmak adına becerikliydi. Zaten çıktılar da... Ama ya bugünkü Galatasaray Yönetimi? Sizce altı mı üçten, üç mü altıdan büyüktür? İşte Galatasaray bu basit aritmetik sorusuna cevap bulabilirse, eski günlerine döner. Bu denklem ne mi? Bilen bilir dostlar! Yoksa? Mekteb-i Sultani ruhu bile havagazı olur! Neden dörtte dört? Geçtiğimiz hafta Fenerbahçe'nin erkek ve bayan basketbol, voleybol takımları Avrupa'daki maçlarını kazandılar. İşte ülke sporunun böyle başarılara ihtiyacı vardır. Peki, Fenerbahçe bu iki branşta nasıl oluyordu da böylesine galibiyetler alabiliyordu? Cevabı çok basit! Nasıl mı? Eh, Aziz Bey, ben hem futboldan, hem de inşaattan anlarım demedi mi? Yani bu iki branştan anladığından söz etti mi? Bereket ki, sadece bunları izliyor...