Aziz Bey ters köşe yapıyor!
Hani şu Tahir Kıran'ın yılbaşı armağanı belgeli haberi vardı ya... Hani şu Aziz Bey ve biraderlerinin inşaat şirketinden sekiz adet villayı tanesi beş yüz bin dolardan kulübe sattıklarıyla ilgili haber... Hah işte bu haberle ilgili kulübün resmi sitesinden, yine kulüp adına yalanlama geldi. Daha doğrusu alış verişin yapıldığı kabulleniliyordu da, "Kulübün zarara uğratılmadığı" gerekçesiyle suç işlenmediği savunuluyordu. Yemezler! Size kim dedi ki kulübün zarara uğratıldığını?.. Burada tüzüğün 66. Maddesinin (b) bendinin (a) bölümünde diyor ki, "Niteliği ne olursa olsun, kendisine ve/veya başkasına menfaat temin eden..." Şimdi anladınız mı, Aziz ve Ali Bey'lerin üyeliklerinin sona eriş sebebini... Tabii İçişleri Bakanlığı'na bağlı Dernekler Kanuna göre... Tabii burası kanunların egemen olduğu bir ülke ise... >> Bravo Erol Demirkol ve Emir Somer! Erol, Fanatik'te, beş dakikada ayağı kırılıp kenara atılan Alper'le yıllardır özlemini duyduğumuz harika bir röportaj yapmış. Emir Somer de, Sabah'ta, "Altyapıya bakan yok" başlığı altında, kulüplerimize ciddi dersler içeren bir araştırmaya imza atmış. Erol, benim öğrencim, Emir de rahmetli Fahri Baba'nın mirası... İkisini de kutluyor, örnek alınmalarını diliyorum. >> Nedim Karakaş hayal mi görüyor? Galatasaray, Fenerbahçe'yi elini kolunu sallaya sallaya yendi. Zaten Fenerbahçeli amigo yazarlar bile bunu kabullendiler. Hatta bazısı bu acı yüzünden o gün yazı bile yazmadı. Ama Nedim Karakaş Bey'e göre, maçın sonucunu hakemlerin kırılma noktalarında verdikleri kararlar tayin etmiş. Eh, birileri öfkelenmesin diye, o birilerine yaranılacak ya... >> Spor programlarında maskaralık şov! Vah ki vah! Bu ülkede futbol birinci spor ya... Yılda bir milyar dolarlık iş ya... Ve bu potanın içinde bulunan bazı televizyonların futbol programlarından da maskaralık şovları fışkırıyor. Yani tam anlamıyla "Üstü forma, altını sorma..." Hangileri mi? Telegol'de, Güner Ümit'i, turnikeye çağırdı diye kovalayan Ziya ile dik adam Gökmen adına üzüldüm... Sinan'la Tanju'ya uymuş da... Tribün Ateşi'nde küpe takan erkekler mi, ekranı berber dükkanına çeviren müthiş (!) yorumcular mı, ne istersen var... Maraton'da, bir taç atışını sünnet sanatı ile anlatmaya çalışan Erman'a artık söylenecek ne kaldı ki? Şansal kendini korusun, Erman yaş- maş dinlemez ha... NTV'de Rıdvan'la Fuat Akdağ futbol konuşurken, araya komedyen sokmak kanalın ciddiyeti ile bağdaştı mı? Ben mi? Bundan böyle her cumartesi ve pazar saat 17:15'ten itibaren sadece futbol için TvNet'teyim... Ne sünnet var, ne şarkı, ne türkü, ne langırt, ne küpe, ne tıraş! >> Polat'ın kapıları! Galatasaray Başkanı Adnan Polat, takımın içindeki kaptanlık probleminin medyaya yansımasıyla birlikte, "Florya'nın beş kapısı var. Kurallara uymayan kapılardan birinden çıkar gider" gibilerinden müthiş bir tepki gösterdi. Aynı Polat, üç aydır futbolculara ödeme yapamadıklarını da Divan'da açıklamıştı. Ya ödeme yapılmayanlar o kapılardan birinden tüyerlerse... Öyle ya, Galatasaray'ın yıllardır gündeminde olan günümüz moda kelimesi krizin nereye varacağı belli değil... >> MHK'nın yeni skandalı Antalya'daki MHK seminerine bayan hakemler davet edilmemiş. Onlar için, erkeklerden ayrı bir seminer planlanıyormuş. Vallahi bravo! Sonra da partiler, meclise daha fazla bayan milletvekili sokabilmek adına neredeyse takla atacak hale geliyorlar. İşte modern Türkiye'den çok çarpıcı bir manzara! Tam "Üstü kaval, altı şişhane..." >> Beşiktaş trafiğindeki büyük eksiğim! Beşiktaş'ın, Demirören başkanlığında göreve getirdiği teknik adamların çok ama çok garip bir trafik sergilediklerini defalarca yazdım, söyledim de, eksiğimin geçen gün farkına vardım. Özür diler, eksiği şöyle tamamlarım; Del Bosque (Real Madrid-İspanyol), Rıza Çalımbay (Rizespor-Türk), Jean Tigana (Fulham Fransız), Ertuğrul Sağlam (Kayserispor-Türk), MUSTAFA DENİZLİ (Persepolis, İran-Lig Tv-Türk)...