Başta sevgili okurlarım olmak üzere, tüm İslam alemine mübarek Ramazan Bayramı'nda sağlık, afiyet ve bol kazanç dilerim. Kadir gecesinde mesaj atan, telefonla arayan, bayramda da aynı ilgiyi gösterenlere teşekkür ederim... * Tuhaf istifalar! F.Bahçe Yönetimi'nden, Aziz Bey'in sağ kollarından İlhan Ekşioğlu ile az da olsa dik durabilenlerden Rahmi Eyüpoğlu istifa etmişler. Önce inanamadım. Çünkü kimse Aziz Bey'den izin almadan değil istifa etmek, nefes bile alıp veremez... Ancak Aziz Bey yol gösterirse gidebilirler... Ne yazık ki böyledir. Ama bu defa "Siz bir şeyler karıştırıyorsunuz... Hepinizi hizaya sokacağım" çıkışından sonra, bu ikili, herhalde veya en azından soyadlarından kızarmış olacaklar ki, basmışlar istifayı... Allah herkese, isminden, soyadından, ya da en azından yaşadığından haysiyetini koruma şansı versin! * Ziya Doğan'dan falso! Bizim yerli hocalar, ne yazık ki, bir çizgiye kadar gelip oradan asıl değerli bölüme geçemiyorlar. İşte Ziya Doğan... Geçen hafta bu sütunlarda Ziya kardeşime, "Ferhat, Hasan, Mustafa üçlüsünden neden vazgeçtin" diye bir soru yöneltmiştim. Bu hafta da şunu soruyorum : "Hocam, kendi sahanda lig sonuncusu Erciyesspor'a karşı maça tek santrforla, deplasmanda çabuk çıkan, süratli ve agresif oynayan Gençler'e karşı ise çift santrforla başlıyorsun... Sence burada bir yanlışlık yok mu?" * Erman, yaz da öğrenelim! Sevgili Erman Toroğlu, Erciyes-G.Saray maçında hakemin feci bir yönetim gösterdiğine Hürriyet'te değinmiş ama, nerelerde, hangi kararlarla suç işlendiğini yazmayıp, "Maraton'da geniş geniş açıklayacağım" demiş. Hoca; ben bu feci yönetimin detaylarını öğrenmek için bir gün, hem de gece yarılarını beklemek zorunda mıyım? Yani görüntü olmadan yanlışları dile getiremiyor musun? Ama desene, yiyen yiyor, yemeyen gargara yapıyor... * Erciyes başkanı ve Sakarya yöneticisi! Kayseri Erciyes'in başkanı, maçtan sonra tuttu, hakeme ver yarsın etti. Yapmayın yahu! Orhan'ı attı, penaltıyı verdi, Arda'ya atılan tekmede size kırmızıyı çıkarmadı... Hâlâ mı hakemden yakınıyorsunuz? Aynı yakınmayı Sakaryaspor'un yöneticisi de yaptı. Eh baktım, iki penaltı da baba penaltı... İkincisinin öncesinde elle taşıma var deniyor. O bölümü izleyemedim, sadece Murat'ın darbesine yetişebildim. Tamam, hakemler hata yapıyor. Ama bunları birkaç takımı indirmek için yaptıklarına inanmak istemem... Nejat Hoca, o hücumda rakibe yüz metrelik tarlayı bırakan futbolcularına acaba ne dedi? İşte asıl mesele burada... * Allah'tan Orhan atıldı! Hiçbir takımda, hem de iyi oynayan bir oyuncunun oyundan atılması avantaj olabilir mi? O takımın teknik patronu Gerets olursa, bal gibi olur... Orhan atılmasa, Necati oyuna alınıp, Ayhan sola gönderildi ve tek ön liberoya geçildi. Yani G.Saray maçı dakikalar ilerledikçe rakibine, tıpkı Konyaspor, A.Gücü maçlarında olduğu gibi hediye edecekti. Ama on kişi kalınınca, zorunlu olarak çift ön liberoyla devam edildi... Eeee bazen kötülüklerden iyilik de doğar. * Diego diye bir çocuk! Werder Bremen Alman Ligi'nin lideri... En son olarak da Bayern devini 3-1'le indirdi. Ve bu takımı sürükleyen, maçın ilk golünü Khan'ın üzerinden tavana asan bir Brezilyalı var... Adı Diego... Portekiz'in Porto takımından, spikerin verdiği bilgiye göre, 6 milyon euroya mal edilerek alınmış. Hani bir de o paraya mal edilen bizdeki bir Deivid ve Delgado varlar ya... Ama Werder Bremen araştırıp almıştır. Bizimkilere de lotaryadan onlar çıktı... * Cem Papila ayıp ediyor! Hani şu, Başkan Aziz Yıldırım'ın ona kimse dokunmasın dediği Cem Papila var ya... Hani şu FIFA kokartı düşünce hakemliği bırakan... Şimdi tutmuş, kendine bir ekran bulup, yıllardır karnında biriktirdiklerini kusuyor. Ne ilkeli davranış! Benim bildiğim yol kesilince değil, yolda yürünürken konuşulur... * Bizim maçlar İddia'dan çıksın! Bunu belki de ilk yazan ben oluyorum. Diyorum ki, bizim maçlarımızın tamamı İddia kuponlarından çıkarılsın! Öyle ya, benim ülkemin dışındaki ülkelerin maçlarını, benim futbolcularım da, yöneticilerim de, hakemlerim de rahat rahat oynar. Yoksa geçenlerdeki spekülasyonların ardı arkası kesilmez. Haaa isim hakkı mı? Yine çorba parası çıkar, merak etmeyin... * Federasyonun akıl hocası! Ulusoy federasyonlarının, nedense ve de özellikle siyasete, baskılara karşı dik durabildiklerinden hep tutmuşumdur. Ama Ali Atıf Bir Beyefendi'yi "Bizim aklımızı topla" diye göreve getirmeye bir anlam veremedim. Şayet siz, birilerinin aklınızı toparlamasına ihtiyaç duyduysanız, o zaman, görevi derhal bırakın! Bırakın ki, İsviçre maçı maceralarını yeniden yaşatmaya hazırlananlara gün doğsun... Ve de hep birlikte futbolumuzu gömelim! * Made in Ersun Yanal! Ne zaman olacak diye bekliyordum... Modern gladyatör, Sivas'ta takımını açık ve geniş tarlaya yayınca ilk yenilgiyi aldı. Sonra da Rafael'in özelliklerini sıralarken, Hakan Şükür'de bunlar var mıydı diye soruyor... Sen o zaman Hakan'ı hiç izlememişsin. Ya da o bunları yaparken, bilgisayarda gladyatörler savaştırıyordun... * Taktik ve tertip kimin? Gazetelere göre, Zico'nun dörtlü orta alana dönüşü, Deivid'i kulübeye çekişi, Yozgatlı'ya forma verişi, tek santrfora dönüşü, "Müdahale" sonucu gerçekleşmiş. Sonra da Lucescu'ya teklif yapıyorlar... Ne gereği var iki-üç milyon euro vermenin... Giyin eşofmanı, çıkın sahaya... Hem de böylece "kulübü zarara uğramaktan da" kurtarmış olursunuz... Nasıl olsa arkanızda Ercan Saatçi var! * Radikal'ın Herrera'sı ! Radikal'ı bizim Mola Yemek Evi her gün aldığından, ben de okuma fırsatı buluyorum. 18 Ekim sayısında spor sayfasının yerli Herrera'sı, (o kendini bilir) yine atıp tutarken, yazının sonuna da "Ersun Yanal, her zaman, her yerde Terim'in takımını yener" gibi bir iddia eklemiş... Ninemin dedeme benzemesi için gereksinimleri bir olsaydı! * Beşiktaş'ın Toraman meselesi! Yazık ve günah! İbrahim Toraman'a da, Beşiktaş'a da yazık ve günah! Tigana, sakatlıklardan yakınıyor ama, geri kalan malzemeyi de doğru yerde, doğru görevlerle kullanmıyor. Bunların başında da İbrahim Toraman'ın savunma sağ kanat görevi var. Bir kere, çizgiden inen futbolcu orta atacağından, sahaya, yani topa yatabilme özelliğini taşımalıdır. Bak; Ali Tandoğan! * Bir Siena'ya bak, bir de bize! İtalya Seri A, yani birinci ligi takımlarından Siena'nın, futbolcuların kazançlarından doğan vergileri zamanında yatırmadığı için bir puan silindi. Peki, bizde ne oluyor diye soracak olursanız, size dünyanın en geri ülkelerinde bile rastlanmayan bir uygulamanın bulunduğunu söylerim. Ne mi? Şöyle böyle yüz milyon dolarlık af! Memurun da, işçinin de canı çıksın! * Real Madrid büyük favoridir! Geçenlerde bizim semtin futbol hastalarıyla sohbet ederken, Capello'lu Real Madrid'in hem İspanya ligini, hem de Şampiyonlar Ligi'ni kazanacağını iddia ettim. Hele hele Barcelona'yı rahat rahat yeneceğini öne sürdüm. Sonuncusu oldu. Diğer ikisi de olacak. Çünkü Real'de artık hocanın kralı ve dolayısıyla da ciddiyet var. Yani şov bitti... * Ertuğrul sağlam mı? Kayserispor'un hocası Ertuğrul, anlaşılan o ki, fazla ve yorucu maç trafiğinden bunalmış... Baksanıza, çizgide takıma çok önemli katkılarda bulunan kaptan Bülent'ten, ortada, uç adamının arkasından gizli santrfor oluşturmaya çalıştı. Tabii ki takım alabora oldu...