Benim için Selçuk Dereli!

> İsmi duyulmayan büyük solaçık! Beşiktaş'ın, gerçekten efsane oyuncularından K.Ahmet, yani Ahmet Özacar vefat etti. Sevgili Ahmet'e Allah'tan rahmet, yakınlarına ve kulübüne sabırlar dilerim... Ahmet, yani bugün İlhan Mansız'ın iki ayağı arasına topu sıkıştırıp rakibinin üzerinden atışı var ya, işte onun ilk uygulayıcısıdır. Ahmet, bir zamanların Arif, Nazmi, Şenol, Birol forveti stat hoparlöründen okunduğunda ismi hiç duyulmayan büyük futbolcusu idi... Çünkü o forvet okunup da sıra Ahmet'e geldiğinden Beşiktaş tribünlerinden "Gooool" sesi patlardı. Yaaa işte büyük futbolcu K.Ahmet buydu... Nur içinde yatsın! ------ > Gel de Ergun Gürsoy'a hak verme! Geçtiğimiz hafta G.Saray İkinci Başkanı Ergun Gürsoy'un, F.Bahçe ile ilgili görüşünde ne kadar haklı olduğunu vurgulamıştım. Yani Gürsoy'u herkes gibi eleştirmek yerine kutlamıştım. Bugün de Gürsoy çok ama çok önemli bir açıklama daha yaptı. Ne dedi? "Bize 50 binlik stat gerekmez. Baksanıza lideriz, ama statta 10 bin kişi bile yok..." Gürsoy haksız mı? Yönetimi istifaya davet ediyorsunuz ama, bari stadı doldurun da işe yarayın! Bravo Gürcan kardeş! Gençlerden Gürcan Bilgiç meslektaşımızı burada sık sık eleştirdik. Ama bugün kutlayacağız. Bizde doğruya doğru, eğriye eğri... Gürcan, geçtiğimiz cumartesi günkü yazısına, "Cumhuriyet'ten cemaate" diye bir başlık kondurmuş. Söz konusu, F.Bahçe'nin değişime uğrayan "Şipşak "etiketli tüzüğü idi... Aman Gürcan dikkat! Samsun'da bir varta atlatmıştın da... Ama yine helâl olsun! ------ > Yaaa Herr Gerets, ateş bu işte! G.Saray Teknik Direktörü Eric Gerets'e geçen hafta "Ateşle oynuyorsunuz" diye bir uyarıda bulunmuştum. Ayrıca Haber Türk'teki, Şeref Tribünü programında da aynı görüşü ortaya koymuştum... Sevgili Erdal Keser "Ağabey yapma, biz şu an iki puan farkla lideriz" demişti. Öyleydi de, bizim de özelliğimiz iş iyi giderken eyyam yapmayıp, yağlamadan yanlışları açık açık konuşmaktı... Daha durun bakalım... Saidou arıza gösterirse, neler neler olacak... Sonra teknik adamlıkta bir kural mı vardır ki, oyuncu 60. dakikadan önce değişmez diye?.. Yani Ümit Karan'ı kastediyorum... ------ > Şişe yerine tabanca! Mâlûm; Denizli'de bir milletvekili rakip futbolcunun kafasına pet şişe fırlatmıştı. Ardından bir başka milletvekili "Ben olsaydım, silah bile çekerdim" dedi... Eh, böyle başa böyle tıraş! Sakın bundan böyle hakeme, teknik adama, yöneticiye, hatta biz basın mensuplarına yapılan saldırıları kınamayın! Öyle ya, Meclis o kafadaysa... ------ > Hürriyet'ten inciler! F.Bahçe - Schalke maçından sonra ünlü gazetemiz Hürriyet'ten iki alıntı yaptım. Birincisi; Ercan Saatçi kardeşim, Alman takımı sahaya çıktığında, patlayan tezahürat yüzünden şaşkına döndü demiş... Belli; adamların attıkları gollerden, oynadıkları futboldan... Can Bartu üstat da, Anelka'ya uzun top atılmadığını dile getirmiş... Allah Allah! Anelka acaba 7 defa ofsayta neden ve nasıl düştü? Hani muhabbet olsun diye... ------ > Erman hoca, acele etme, sonra yanarsın! Geçenlerde, Show'a dönen ve reytingde yine zirveye vuran Maraton'un tanıtımını izledim... Şansal diyordu ki; "Erman hoca, ilk hafta Beşiktaş'ın süper olduğunu söylemiştin. Şimdi ne oldu?.." Ve Erman devam ediyordu; "Gerets'le futbolcuların mükemmel bir iletişimi var..." Oldu mu? Bence olmadı... Şayet Erman, Rıza'nın savunma sistemiyle oynayan Beşiktaş'ı beğenmişse, vah vah vah! Gerets'in iletişimine gelince, az bekleyin derim... ------ > Aman arkadaşlar devam! Yazılı basında G.Saray ve Beşiktaş basketbol takımları anılırken, birine Cafe Crown diğerine de Cola Turca eklemeleri peş peşe yapılıyor. Nihayet sporda sponsorluk yerini buldu... Aman dostlar, arkadaşlar, bu sponsorlar olmadan takımlarımızın isimlerini kullanmayınız. Bu yoldaki bütün meslektaşlarıma, spor ve özellikle basketbol adına teşekkür ederim... ------ > Avrupa Birliği mi? Güney Doğu Anadolu'da yapılan bir araştırma acı bir sonuç ortaya çıkarmış... Yüzde 37.4'lük bir oranla töre cinayeti işlenmesi uygun görülmüş... Hep söylerim, hep yazarım; acaba bizi almamak için yokuş yapan AB mi eleştirilmeli, yoksa Türkiye bu AB'ye girmeye lâyık mı? ------ > İşi yabancı basın biliyor! Yabancı basın, F.Bahçe-Schalke maçından sonra şöyle bir ortak görüş belirtti: "Şanslı Daum..." Doğru söze ne denir? Baksanıza, ezeli yedek Yozgatlı çıkıyor, hayatının gollerini atıyor, buna karşılık Malatyaspor'un gole alışık ayakları bir metreden topa vuramıyor... ------ > Lefter Küçükandonyadis! Lefter; F.Bahçe'nin efsane futbolcusu... İlk gol krallığındaki uğuru neydi? Yani sahaya çıkmadan önce kimi öperdi? Ben söylemeyeyim, kendisine sorun... Neyse... Mahmut Uslu, bir zamanlar "Artık Lefter - mefter geçti. Şimdi stat, diğer tesisler önemli..." demişti. Ben de kendisine bir yazı yazarak, betonların sonunun ne olacağını, Amerika'daki fırtınaları, Pakistan'daki depremleri göstererek anlatmaya çalışmıştım. Ama ölümsüzleşmiş isimlerin yok olmalarının mümkün olamayacağını da ilâve etmiştim... Sonra Lefter neden tam iftar saatinde sahaya çıktı da, boş tribünlerin önünde plaket aldı?.. Devre beklenip veya maçın başlamasından kısa bir süre önce o tören yapılamaz mıydı? ------ > Trabzonspor iyiye doğru! Vahid hoca, baktım da Trabzonspor'u sahaya, onca eksiğine rağmen iyi yerleştirme ye, pozisyona ulaştırmaya başladı. Şimdi önemli olan sabır... Nasıl olsa hedef de kalmadı sayılır. Bundan iyi ortam mı bulunur? ------ > Sivas iddiam!.. Haftalar önce, sanırım G.Saray'a yenildikleri maçtan sonra, Sivasspor'u yenmenin kolay olmayacağını iddia etmiştim. Neden? Asker selamlı Bülent kardeşim, savunmanın göbeğine iki iyi yabancı, kaleye deneyimli bir yabancı, ileri uca da iki yabancı aldı, iş bitti... Hakan Bayraktar da F.Bahçe'de yaşadığı günlerin acısını çıkartırcasına oynayınca, buyurun size 2.Lig'den gelme 21 puanlı bir lig üçüncüsü... ------ > Kayseriler müthiş! Ha gitti gider derken, Kayseri'nin iki takımı da, eskilerin deyimi ile istifini bozmadan ilerliyor... Ne güzel! İki takımda da şunu gözlüyorum; korkmadan kurgulanıyorlar, korkmadan oynuyorlar... Yani Ziya Doğan gibi, F.Bahçe'den iki gol yedikten sonra öne geçmek gibi bir maceranın peşine takılmıyorlar. ------ > Tahkim'i de parçaladılar ya! Bir büyük kulübün asbaşkanlarından biri kendi televizyonlarında şöyle diyordu bir ay önce: "Federasyondan, Disiplin Kurulu'ndan çok memnunuz. Ama Tahkim'den değil... Derhal istifa etmeliler..." Vallahi helâl olsun! Tahkim parçalandı... Büyük ihtimalle de yeniden seçilecek... Sözünü geçirtene şapka çıkartılır da, bu tablonun altında kalanlara ne nedir? Kalıbınızın adamı değilmişsiniz. ------ > Dünya rekoru Guinness rekorlarına mı girer, yoksa daha değişik bir platformda egale edilmesi güç rekorlar kısmına mı girer bilemem, ama şu bir gerçek ki, F.Bahçe Genel Kurulu 86 maddelik tüzük değişikliğini "Madde falanca.. Okundu... Tartışmaya açıldı... Kabul edilmiştir..." gibi çok anlamlı mesajlar içeren biçimde kabul etmiştir. Böyle bir rekor ne kırılmıştır, ne de kırılma ihtimali vardır. Yaşasın Cumhuriyet! ------ > Fair-Play Özgürcan'a G.Saray'ın genç oyuncusu ve bana göre de A takımında hemen forma giyebilecek kapasitedeki yıldızı, hakemin gözünden kaçan el golünü itiraf edip hem golü iptâl ettiriyor, hem de sarı kartı görüp cezalı duruma düşüyor. Bu Özgürcan, henüz uluslararası bir üne kavuşmamış, belki de hâlâ baba harçlığı ile dolaşan bir genç. Sıfırı belli olmayan sözleşmelere imza atıp her gün gazetelerin manşetlerini işgal eden profesyonellere acaba bir ders oldu mu?..