Beşiktaş’ın ucuz kurtuluşu

"Futbolda rotasyon takımın ana hatlarıyla oynanmadan yapılmalıdır. Aksi halde felaket getirir."

Beşiktaş’ın en zor deplasmanlarından biri olabileceği tahmin edilen dün akşamki Gençlerbirliği kapışması Şenol Hoca’nın Salı’yı düşünerek yaptığı hatalı rotasyonlar yüzünden tehlikeli olarak sanki ikiye katlanmıştı. 
Atiba’nın evde bırakıldığı Beşiktaş’ta, Necip, Tolgay ve önlerinde Talisca kurgusu, Beşiktaş’ın gerek karşılama komitesinde, gerekse de pas tezgahlamasında mutlaka arızalar çıkartacaktı, çıkardı da... Hele hele Necip’in sakatlanıp çıkmasından sonra Rhodolfo’nun oyuna girerek bir Ankara çorbası yapma imkanı verişi Beşiktaş’ı resmen üst sıra takımı hüviyetinen koparıyordu. Tabii bizim futbol olgusu içinde anlayamadığım bir durum var. O da cuma akşamı oynanan bir oyunda salı günkü yani dört buçuk gün sonraki maçı düşünerek oyuncu tasarrufu yapmak! Gençlerbirliği kaleci Fabri’nin fahiş hatasından kazandığı golle kısıtlı kadrosuyla oyunu tutabilmenin üzerine fazla aksiyoner olamadı. Oysa Beşiktaş Necip’in çıkışından sonraki çorbaya dönmüş olgusuyla buna fazlasıyla izin vermişti. 
İkinci yarıya dönüşte kimin düşüncesiyse kutlamak gerekir; orta alan savunma çorbası yerine iyi hazırlanmış bir tablosu sundu Beşiktaş. Adriano sol arkaya, Tosic stopere, Marcelo da ön liberoya geçmişti. Böylece Tolgay daha etkili olabilecek, Quaresma’ya top sunulabilecek, Olcay’ın çıkışıyla da Aboubakar’la rakip savunmanın dengesi bozulacaktı. Ama formasının içinde sahada duran Cenk, Beşiktaş’ı 10 kişi oynatıyordu. Şenol Hoca (biraz duygusal mı davranıyor nedir) bu oyuncusunu kenara alamadı. Sonra tek vuruş ustası Talisca en azından namağlup unvanını kurtarır oldu. Futbolda rotasyon takımın ana hatlarıyla oynanmadan yapılmalıdır. Aksi halde felaket getirir.

Maçın adamı: Marcelo. Hem stoperde hem de ön liberoda hatasız oynadı.