Türkiye Spor Servisi Müdürü sevgili Sadık Söztutan ve ekipten Emre Bol, Cahit Eroğul, Hasan Sarıçiçek, Ümit Aktan, Naci Arkan, geçtiğimiz hafta Fenerbahçe'nin Sayın Başkanı ve ekibinden dört kişi ile bir yemek yediler... Afiyet olsun! Olsun da, bir de tebrik eklemek gerekir. Gazetecilik açısından tabii ki... Nedir o? Şu; Sayın Başkan bu sohbette, her zaman, her yerde yalanladığı soyunma odasına girme meselesini, "Evet, girerim, gireceğim de, çünkü parayı ben veriyorum" cümlesiyle itiraf etti. Allah'tan bu satırlar o harika röportajda yer aldı, yoksa yanmıştım! Sana mı düşer Edu? Fenerbahçe'nin Brezilyalı oyuncusu Edu, milli takımına çağırılmasına rağmen ne yazık ki, tek bir saniye bile oyuna giremeden döndü. Teknik Direktör Dunga için tam 'ayıp etti' derken -çünkü özellikle son maçta herkesi oyuna sokmuştu- Edu tuttu, bizim ülkede ayıp etti. Edu, -kimin sesidir, gerçi belli de- Fenerbahçe'nin cezalandırıldığını, puan farkının açılmasının istenilmediğini söyleyiverdi. Tebrikler! Ne kadar şirin gözükmüşsündür şimdi, Edu... Peki, sahanın cezalandırılması gerekirken es geçilmesi ve de Ankaraspor karşısındaki futbol da mı, senin düşündüğünün yansıması? Ya verilmeyen kırmızı karta ne diyelim?.. Sayın Bakan'ın anketleri! Spordan Sorumlu Bakanımız Sayın Mehmet Ali Şahin, geçenlerde gazetelere verdiği bir demeçte, anketlerde yüzde 80 ile Haluk Ulusoy'dan kimsenin memnun olmadığı gibi bir sonuç çıktığını açıkladı. İyi güzel de, hangi anketler, Sayın Şahin?.. Bize de ulaştır ya da bir basın toplantısı ile açıkla da, biz de öğrenelim... Helal olsun Federasyon'a! Yine geçen hafta gazetelerde müthiş bir haber yer aldı. Futbol Federasyonu, şike denen illetin burnundan tutmuş, hatta ensesine yapışmış ve büyük emek sonrası dört amatör takımı, anlaşmalı maç oynadıklarından bir alt kümeye indiriyordu. Bu ülkede vay garibanın haline! Peki, sevgili federasyon yetkilileri, bu işte zaman aşımı yok muydu? Belli ki yokmuş... Tebrikler! Adnan Sezgin'in çok geniş ufku! Galatasaray'ın Futbol A.Ş Genel Müdürü Sayın Adnan Sezgin, 50 civarında futbolcuyla ilgilendiklerini açıkladı. Ufff be! Demek ki, biz Galatasaray'ı boşuna eleştiriyormuşuz... İnamoto, Carrusca gibi oyuncular da böyle çooook geniş bir ufkun taranması sonucunda alınmıştı, besbelli... Eh, yenilerini bekleyin... A.Ş araştırıyor, hem de 50 aday arasından bulup alacak... Son günlerde özellikle Üç Büyük Kulüp için besteler falan yapılıyor ya, bir de Galatasaray için özel ninni besteleseler... Emre böyle oynamalı! Emre Belözoğlu, bizim futbolun şu andaki son harikasıdır. Ama ne var ki, Avrupa'daki futbol turunda hiç bir hocası onu en etkili olabileceği yerde oynatmadı, oynatmıyor da... Emre gibi bir yeteneği, savunmaların önüne çakıp duruyorlar. Terim, sıkışınca, Norveç'in üzerine sürdü, gördük ne olduğunu... Irkçılık huylusu İngilizlere duyurulur... Ancak gidersin İbrahim Akın! Vallahi yazık, billahi de yazık! Beşiktaş Teknik Direktörü Jean Tigana, geçtiğimiz günlerde, genç yetenek İbrahim Akın'ı "Artık o atlarıyla ilgilensin" deyip, kadro harici bıraktı. Oysa Akın, sürati, çabukluğu, şutörlüğü ile ciddi bir umut idi... Ben, Beşiktaş'a geldiği ilk günlerin hemen ardında, birisi tarafından gece arkadaşı yapıldığını ve de o alemden sık sık at takibine çıktığını öğrenmiştim... İnanmak istemiyordum.... Ama Tigana resmen açıklayınca, istihbaratımızın doğru olduğu ortaya çıktı. İbrahim kardeş; nüfus kağıdı ancak yenilenmede yenileniyor bunu bilesin! Kimse de artık Tigana'ya bu futbolcuyu harcıyor diye öfke kusmasın! Hakan Ünsal nereye koşuyor! Tamam, ekranların yorumcusu oldun... Oldun ama o sahalarda izlediğimiz centilmen Hakan'ı da yaralamaya başladın... Galatasaray ve Terim aleyhinde, hem de birini vefa şampiyonu olarak gösterip konuşman, hiç ama hiç yakışmadı... Vefa sadece bir semttir, birilerine göre... Vefanın kralı da, o vefa şampiyonunun vefasızlık gösterdiklerinin susuşundadır... Araştır öğren sevgili Hakan! Eh, ne olsa artık gazetecisin! Ahmet Hocam, Selçuk Dereli nereye düştü? Ahmet Çakar Hoca, gerek atv'nin Santra'sından, gerekse de Sabah'daki köşesinden, Selçuk Dereli'nin, UEFA'ca, Denizlispor-Fenerbahçe maçındaki tutumu yüzünden A klasmandan aşağıya indirildiğini açıklamıştı. Ben de bunun ancak koca bir yalan olabileceğini hem yazılarım da, hem de ekranda dile getirmiştim. Getirmiştim, çünkü son günlerde bir çok futbol meraklısı ile bu konuyu tartıştık... Şimdi çok büyük bir kesim ortada kaldı. Ahmet Hocam; sen eski FIFA hakemisin ya, gerçeği açıkla da ben de mat olayım, millet de doğruyu öğrensin... Öyle değil mi? Yazarın, yorumcunun asli görevi ne ki?.. Hakikaten kraliçeler! Fenerbahçe'nin bayan basketbol takımının unvanı, "Potanın Kraliçeleri"dir... Gerçekten öyle mi? Evet! Avrupa Kupası'nın final-four'dan bir saniye şanssızlığı ile elenen Fenerbahçeli bayan basketbolcular, Galatasaray'ı da yerle bir ettiler... Hele Pondexter diye bir oyuncu var ki... Aman aman! Erkekler liginde bile onun kadar rahat üçlük atan yok... Fenerbahçe'nin bayan basketbol takımı ile bizim ülkede yarışacak takım yok gibi... Takım ve kenar yönetimi bence kulübün bir numaralı kadrosu... Helal olsun! Hakan Şükür'e değişik teklif! Yine gazetelerden okudum; Galatasaray Yönetimi, önümüzdeki sezon için Hakan Şükür'den, hem futbolcu, hem de menajer olarak yararlanmak istiyormuş. Haber doğru mu bilemem... Ama günümüzdeki yönetim biçiminin böyle bir düşünce içinde olabileceğini tahmin etmek biraz güç... İşte en somut kanıt Bülent Tulun... Yani kökten Galatasaraylı gitti, yerine çok profesyonel biri geldi. Oysa geçen sezon Galatasaray, Fenerbahçe'nin ikramı, şansı ve de çokça kökten destekle şampiyon olmuştu. Peki, bugün durum nedir? Çok profesyonelce çöküş! Sizce Hakan Şükür, yukarıda sözünü ettiğim konumda görev yapacak mı? Fenerbahçe on kişi ile kazandı! Hayret ki hayret! Mehmet Yozgatlı'nın ayak parmaklarından biri kırık... Deivid, haftalardır yok, formsuz ve gönlü kırık... Ama Zico önce Yozgatlı'yı, sonra da onun yerine Deivid'i alarak takımını on kişi oynattı. Peki, başka çözüm var mıydı? Olmaz mı? Nasıl olsa Ankaraspor'un forveti yok... Koyarsın Önder'i savunmanın sağına, Serkan'ı da orta alanın sağ kenarına, al sana 11 kişilik Fenerbahçe... Böyle olsa ne olurdu? Kim bilir, maç belki de daha rahat kazanılabilirdi... Ne dersiniz? Hamit yalanlarına son Norveç maçında attığı iki golle Milli Takım'ı kurtaran Hamit, maç sonrası yaptığı açıklamayla bizim spor medyasının palavra rekortmenlerine dur dedi. Hamit, Bayern'e gittiğini ve futbol hayatını orada sürdüreceğini kendi sesi ve kendi görüntüsüyle açıkladı. Aman yahu, nasılsa kardeşi Halil var. Vay Ali Bey vay! Digiturk'ün internet sitesinde bir görüntü yer alıyor. Tanıtımlarda bu görüntü sık sık ekrana geliyor. Görüntü şu; Platini'nin UEFA Başkanı olmasında Ali Şen'in büyük çalışması, kulisi ve desteği rol oynamış. Doğrudur, ABD Başkanı Bush'u da zaten o seçtirmişti! Avrupa Birliği'ni de zaten kendisi yönetmektedir. Bir tek Aziz Yıldırım'ı kendisinin seçtirdiğini söyleyemiyor, çünkü o bir oyluk sansasyonel kongrede aday değildi ama Vefa Küçük'ü destekliyordu. Haa bugün mü; o da bende bir sır olarak saklı. >> Meğersem!.. Geçtimiz hafta içinde, bütün gazetelerde bir Deivid röportajı yer aldı. Sanki ajanstan çıkma gibi... Sanki değil, zaten öyle oluyor... Fenerbahçe'de bir futbolcu ile özel konuşmak mümkün değil... Yine de bir tuhaflık vardı... Çünkü Deivid ne zamandır takıma bile giremiyordu. Günler geçti, bir de baktık ki, Deivid kadroda... Ama maç günü bazı gazeteler kafa bulunca (Sabah'ta; 'F. Bahçe yandı, Deivid ilk on birde') gibi, Deivid yedeğe düştü... Sonra da Yozgatlı'nın yerine girdi... Girdi de, gören, hatırlayan var mı? Bir bakarsınız gelecek hafta bir röportajda daha karşımıza çıkar... Hani incelenerek, araştırılarak 10-12 milyon euro civarında mal olmuştu ya... > Fatih Hoca intihar ediyordu! Fatih Terim'in bu ülkedeki en iyi teknik adam olduğunu bir kere belirterek yazayım da... Ama aynı hoca Sabri'yi savunmanın sol kenarına koymakla, hep sağ tarafı, hem de sol tarafı felç etti. Bahanesi de, Norveç'in sağ kanadındaki hızlı adammış... Ne adammış o be! İkinci yarıda sahada mıydı? Yani Sabri yokken... Bitti mi? Hayır! O oyunda hem Emre, hem Tümer, hem Gökdeniz oynar mı? Öyle ya, Emre'nin cezası bitti, oynatmamak olmaz... Tümer'le Gökdeniz de son maçta birer gol attılar... Ya peki, Gökdeniz, tam Norveç savunmasının balansı bozup, üst üste frikik kazandırırken oyundan alınır mı? Neyse... Hamit'in ayaklarına ve Myhre'ye dua edelim... > KEMALB boşluk yorumunu yaz Turkcell, Telsim, Avea 2866'ya gönder (4 SMS/ 8 Kontör)