Bobo nerede oynadı?

A -
A +

Başta sevgili Rıdvan Dilmen olmak üzere, Beşiktaş-Kayserispor maçını kâh gazetelerde, kâh ekranda yorumlayanların büyük çoğunluğu Bobo'nun sol açık olarak görevlendirildiğini ve bu görevi yaptığını iddia ettiler. Ben de diyorum ki, bu büyük ustalara (!), bana Bobo'nun sol çizgideki bir eylemini, ya da oradan içeri dripling veya topsuz girdiğini göstersinler alınlarından öpeyim... İşte benim spor medyam bu... Sonra taraftara kızıyor, takımlarımızı Avrupa sahalarında neden bir şey yapamıyorlar diye eleştiriyoruz. Vallahi düne kadar yaptıkları bile şaşırtıcı... Bülent Uygun'u kimler yaktı? Sivasspor 6 maçta sadece bir puana sahip... Sebep? Siz, üst üste iki sezon ikinci olmuş (Biri dördüncü ama puan olarak ikinci ve üçüncülerle aynı) takımın 5 yabancısını gönderip, alabora ederseniz olacağı budur. Peki, asıl suçlu kim? Birincisi sevgili Şansal Büyüka... Ne demişti, "Jose Mourinho'nun, Bülent Uygun Hocadan öğreneceği çok şeyler olmalı..." İkincisi Ali Şen üstat... Ne demişti, "Fenerbahçe'nin teknik direktörünü bana seçtirseler, hemen Bülent Uygun'u göreve getiririm..." Eh, hâl böyle olunca, ne kadar ayna varsa hepsi tuzla buz... Sonuç mu? Yüz görünmez ki o aynada... İzmir takımlarının hali! Birileri çıkıp çıkıp bu federasyonun İzmir takımlarına MHK, dolayısıyla da hakemler kanalıyla arka çıktığını iddia edip duruyor. Eeee, bu hafta ne oldu Altay'la Karşıyaka'nın maçları? Siz siz olun, muhalefet yaparken akıllı olun... Yoksa iktidara değil, muhalefete zarar verirsiniz. Abdullah Avcı sınıfta kaldı! Biz de geleceğin hocaları arasında Avcı'yı en ön sıralara çıkarmaya çalışıp duruyoruz. Meğerse boşuna kürek çekiyormuşuz... Baksanıza; Tum, önce sol çizgide, sonra da sağ çizgide oynadı... Sanırım Tum da şaşırmıştır, Tum'u tanıyan herkes de... Galatasaray'a darbe gerekiyormuş! Sezon başından bu yana Galatasaray'ın özellikle savunma yönünden ön ve arka tarafı olmak üzere ikiye bölünerek oynadığını yazıp söylüyordum. Bu ortamda ön tarafa top geçtiğinde maharetli ayaklar işi bitirip rakibin soluğunu kesiyordu. Ama bu futbol olgusu arızalı olup her an tehlike arz ediyordu. Fakat Kasımpaşa maçında Moritz'in golünden sonra Galatasaray'ın hakiki fotoğrafı ortaya çıktı. Demek ki; hakiki Galatasaray için birilerinin darbe yapması gerekiyormuş. Emre'yi, Gökhan'ı, Linderoth'u kime göstersek? Galatasaray'daki üç futbolcu Emre Güngör, Linderoth ve Beşiktaş'tan arızalı Gökhan Zan yine sakatlar. Sanıyorum spor hekimliğinin nesi var, nesi yok her şey bu oyunculara uygulanıyor, ama sonuç elde edilemiyor. Diyorum ki, bir de spor hekimliğinin dışında, örneğin zamanında askerken bu tip vakalara bakarak rapor verip de şimdi ise İstanbul hastanelerinde görevli ortopedistlere falan danışılsa... Ne zararı olur ki? Bende isimleri de mevcut... Hani yardımımız olsun diye canım... Patron Christoph Daum mu? Güiza Bursa maçından beri yürümekte... Ama ilk on birin değişmezi... Acaba birileri Daum'a, "Ona çok para verdik oynat" mı diyor? Alex değiştirilemez mi? Acaba sözleşmesine yeni bir madde mi kondu? Mehmet Topuz bu kadar mı kötü ki, kement hep ona geliyor? O zaman da çok detaylı bir soru geliyor insanın aklına; Fenerbahçe takımının teknik patronu eşofmanlı biri mi, yoksa formalı biri mi, yoksa takım elbiseli biri mi? Hakemler futbolu bilmezlerse Hakemlik, belli sınavlardan geçtikten sonra kazanılıyor. Ama futbolun tekniklerini bilmiyorsanız, bütün sınavlardan tam puan alsanız da çuvallamanız kaçınılmazdır. İlker Meral kardeşime kısa bir not düşmek istiyorum; Ali Güneş o muhteşem uçuşunu yaptığında topa kafayla vurabilmiş olsaydı, topun şiddeti ile gittiği yön ne kadar uzardı? Ama top hemen yakına yumuşacık indiyse demek ki başka bir organla temas etmiş oluyor. Bilmem anlatabildim mi?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.