Futbol Federasyonunun en tepesine üç isim birden oturtan ve bunda da bütün uyarılara rağmen ısrarcı olan Bosna Hersek, FIFA ve UEFA tarafından bütün uluslararası müsabakalardan men edildi. Güzel... Biz de Anayasa Mahkemesi'nin falsosunu, yani Tahkim Kurulu kararlarının en son ve nihai olması gerektiği kararını meclisten geçirerek sıyırdık... Amaaaaaa, şu VIP Tribünü'ne bir çözüm bulamazsak, Bosna ile aynı akıbete uğramamız yakındır. Yahu, siz kimlersiniz ki, bir resmi milli müsabaka oynanırken, gelip oraları işgal ediyorsunuz? Orası piknik yeri değil beyler, bayanlar! Orası futbolun yeridir... Sinyor Guti, bir de evde foto verin Beşiktaş, Sivas'ta sıra savarken, gazetelerde bir fotoğraf çıktı. Sinyor Guti yine, hangi şişeden bilemem ama hayli dibi bulmuş olarak bir gece kulübünde gazetecilere sulanmış. Adam emekliliğin keyfini çıkarıyor. Tamam da, yanındaki genç Ersan'a yazık olmuyor mu? Hani kötü örnek olmak var ya, bu kadar da denk düşer mi yahu? Siz siz olun gençler, bunlardan sakının! Yoksa sizin emekliliğiniz de olmaz... Ertuğrul hocam; yeminli misin? Nedendir bilinmez, Volkan, Sercan, Ozan üçlüsü bir araya getirilemiyor Bursaspor'da... Acaba Ertuğrul hocam yemin mi etti? Fenerbahçe maçının sonlarına doğru, hani rakibin yarı sahası da alabildiğine açıldı ya, bu üçlü dizilir mi dedik... Yine olmadı... Eh, darısı, şampiyonluk kaçtığına göre, UEFA Avrupa Ligi'ni yakalama maçlarının başına... Medyadan acıklı manzara! Salı günü, saat 17.30 suları (pardon 5.30)... Banu Güven karşısına yeniden yayın hayatına başlayan Özgür Gündem'in GENEL YAYIN YÖNETMENİ bir bayanı konuk almış... Kısa bir girizgahtan sonra söz konukta... "Önce hemen şunu söyleyeyim, ben gazeteci değilim." Yuh! Bir gazete çıkıyor, genel yayın yönetmeni gazeteci değil... 43 yılını bu işe vermiş biri olarak çılgına dönüp NTV'nin malum başvuru merkezlerini arıyorum... Kapı duvar... Neredeyse on dakikadan fazla... İşte size 2000'li yıllardan bir medya manzarası daha... Sürat asrında salon keyfi! Alex muhteremleri demişler ki, "Ben on sene salonda oynanmanın avantajını kullanıyorum..." Tabii Türkiye Ligi'nde oynarsan kullanırsın, kullandırtırlar... Messi, Ronaldo, Tevez, Rooney gibileri neyin avantajını kullanırlar acaba? Zaten fark da burada... Yani uluslararası... 2011 yılında yarının futbol heveslilerine ne de güzel örnek olmuş, ne güzel yol haritası vermiş spor medyamızın ulu futbolcusu... İşte burası Türkiye... Kayseri nereye koşuyor? Bizim İhlas Haber Ajansı Spor Müdürü Mustafa Karagöl aradı. "Ağabey Kayserispor için bütün söylediklerin çıkıyor" dedi. Zaten taraftar da kulübeyi stadın dışına çağırarak aynı görüşümü paylaştı. Geriye bir tek asbaşkan Şaban Miraboğlu kaldı. G.Saray kafayı duvarlara vuruyor! Hangi sitede, ya da hangi ankette şimdi iyi hatırlamıyorum, Galatasaraylı 70 binden fazla taraftar, takımın başına mutlaka Lucescu'nun gelmesi gerektiği görüşünde birleşmiş. Geçti Bor'un pazarı, Niğde'ye doğru yürüyün! Şayet bu Lucescu treni kaçırılmasaydı, şimdi kasada para da vardı, şampiyonluk sayısı da 17'in üzerinde idi, Avrupa'da da kim bilir nerelere tırmanılmıştı... İddiama kaynak mı? Bak; kasaba takımı Shakhtar Donetsk... Arda'nın işareti kimin eseri? Arda Turan kardeşimiz Avusturya maçında attığı golden sonra, bizim basın tribününe, "Emrevari" bir mesaj çekti. Sert tepki veren de oldu, özel hayata fazla maydanoz olunduğunu öne sürüp savunanlar da... İşte burada duralım... Çok değil, az zaman önce Hürriyet'te, yanlış hatırlamıyorsam, altı adet OTORİTE, Emre'nin affını isteyip, üstüne fazla gidilmemesi gerektiğini, bu yıldızın mutlaka her maç milli kadroda bulunması görüşünü savundular. Arda buradan cesaret almış olmasın sakın! Yani asıl kabahatli kim ki? Rıdvan; Neden geç kaldın? Ulu yorumcumuz Rıdvan, Sabah'taki köşesinden buyurmuş; "F.Bahçe ile Trabzon'un maçları artık aynı saatte oynansın." Puan eşitliği varken neredeydin? Dünyanın hangi ülkesinde bitime 7 hafta varken hedefi olan maçlar çakıştırılır? Yoksa birileri mi akıl verdi?