F.Bahçe geçen sezon sunulan şampiyonluğun gerçeklerini görüp, değerlendiremediğinden, Fatih Terim serilerini yakalayabilme şansını kaybetmiştir. Çünkü geçen sezon, hatalı kurulan ve çağdışı bir oyun anlayışıyla oynamasına rağmen, en büyük rakibinin armağanı ile unvanı yakalamış olan F.Bahçe, aynı teknik direktörle yeni bir sezon yaşama yanlışının bedelini ödemektedir. Taa, o günlerden bugünlere zengin bir kadro kurulmasına rağmen, bu büyük avantaj kullanılamamıştır. Lorant, bu sezonun yarısında devraldığı sıkıntılar ve keşfedilmemiş özellikler dolu F.Bahçe'yi biraz daha fazla koşturabiliyor, biraz daha fazla ciddi kullanabiliyor. Ama dünkü Trabzon maçında Beşiktaş ilk 11'inden kalma Ali Güneş'in sol kanattaki görevini çok yadırgadım. Beşiktaş'a karşı kesin adam markajlı iki stoper kullanarak 25 yıl öncesi modelini sahaya getiren Lorant, Denizli'den sadece yukarıda değindiğim ciddiyet ve idman doğruları açısından bir adım öndedir. F.Bahçe'nin dün akşam karşısında hem eleman, hem de oyun anlayışı olarak 1.Lig takımı yerine, 2.Lig'den buraya tırmanma çabası gösteren bir futbolcu topluluğu gördüm. İş yapabilmesi mümkün bazı futbolcuların da bu ortam içinde artık mahalle maçı anlayışıyla tek başlarına oynamak gayreti içinde olduklarını farkettim. Sadece oyun alanının en ölü bölgesinde üç pas yapabilen bir takım, gerçekten bugün bu Süper Lig'de kalabilmişse, bunu mazisine borçludur. F.Bahçe böyle bir Trabzonspor karşısında koca bir ilk yarıyı Andersson'un boyuna göre ayarlayarak oynayabildi. Ve yakalanan pozisyonlarda, Andersson yaşlılığı sebebiyle tabelaya yansıyamadı. İkinci yarıda Andersson, biraz daha hareketlenip ve de etrafındakilerle yanındakiler onun bulunması gereken bölgelere dalınca, Trabzonspor'un pamuk ipliğine bağlı direnci çat diye ortasından kopuverdi. F.Bahçe, futbolun tarihte rastlanmamış büyük cilvelerinden birini kucaklayamazsa, bu lig ikincilikte kilitlenmiştir. Önemli olan, geçen senenin şampiyonluğundan beri, ikinciliğin noktalandığı dün akşama kadar yanlışların nerede yapılabildiğini bulup, doğru yola geçmektir. Kabahati başka yerlerde aramak inadı, kaçabilecek yeni trenlerin buluştuğu ufuktur.