Bozdur bozdur harca

G.Saray'da ustalar ve eskiler ne kadar gitmiş de olsalar, kadro akılcı transferle yeniden çok alternatifli kullanılmaya uygun bir hale geldi. Dün akşam Göztepe karşısında Lucescu'nun 3-5-2 ile oynaması hariç, G.Saray'ın eksiği ve yanlışı yoktu. Göztepe inanılmaz bir fizik gücüne sahip olmasına rağmen, oyun kurgusunda rakibine çok büyük boşluklar bırakarak oynayan bir takım. Hücuma gittiği zaman, savunmaya nasıl dönüleceğini, hangi bölgeleri kapatacağını belli ki; acemiliği yüzünden henüz kestirememiş. Rıza ve yardımcılarının, futbolda yalnızca çok koşmanın başarı getirmeyeceğini öğrenmeleri gerekir. G.Saray bu rakip karşısında, yıldırım 2 gol bularak oyuna başladı. Bu start, çok farklı hem de erken olabilecek bir galibiyetin sinyallerini taşır gibiydi ama Göztepe kalecisi kurtarışlarıyla bunu geciktirdi. Ama aynı kaleci ikinci yarıda çok dengesiz topu elle kullanışları yüzünden G.Saray'ın çok sık pozisyona girmesine yardımcı oldu. Lucescu, Nantes maçını da düşünerek, Hasan ve Sergen'i maç zora girmeye başladıktan sonra, sahaya sürdü ve Göztepe'nin gardını düşürdü. İşte Lucescu'nun 3-5-2'si hariç, Türkiye'de geniş kadrosu bulunup kullanamayan çok ünlü teknik direktörlere yeni bir dersi daha... Görünen o ki; G.Saray Salı akşamı da yeni bir zafere adım atmanın hazırlığı içindedir. Capone'un savunma göbeğinde oynadığı zaman, ülkesinden alışık olduğu şekilde iyi verim verdiğini bir kere daha gördük. Belki maçın kritiğine girmez ama, ben yine de değineceğim. G.Saray'ın yeni ve genç yönetimi, ayağını yorganına göre uzatarak, çok alternatifli kullanılabilecek yeni bir kadro kurup, Mart'taki seçime galiba garanti senedi aldı. Futbolumuz adına, bir sevindirici noktaya daha değinmek istiyorum. Geçen sezonu İspanya'da sakatlıkla açan, ama benim için vazgeçilmez bir hücum oyuncusu olan Arif'in eski Arif olarak dönüşüdür.