Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!

A -
A +

Bayılırım bu deyime... Dün söylediğini veya yaptığını yanlış olarak değerlendirdikten sonra tekrarlamak halinde kullanılmıştır. Yani madem perhizdesin, lahana turşusu yenir mi hiç? Nereden mi geldik? Şuradan; Trabzonspor'un yeni başkanı Muharrem Usta, yanında da yeni hocası Hami, kulübün ekonomik durumuna değinmek adına “Çöküşteyiz. Hatta çöktük bile...” dedikten sonra Gaziantepspor'un santrforu için 2 milyon 750 bir avro bonservis ödüyor. Futbolcunun alacağı da ayrı... Eee sizde Cardozo var, Deniz var, 19 yaşındaki, bana göre çok iyi adam olabilecek bir altyapı ürünü de var. Demek ki siz perhize hiç girmeyeceksiniz. Ne olur, az konuşun ama öz konuşun!

İspanya turu bitti ve geldi!

Ligin ilk yarısının en beğenilen takımı Beşiktaş, kaleciden sonra stoperini de getirmiş İstanbul'a.. Alexis Delgado... Yaşı 30... Düne kadar Malaga, Valencia, Sevilla ve Getafe formalarını giymiş. İyi, güzel! Şu soru akla gelmez mi? Madem müthiş bir stoperdi de neden kulüp kulüp dolaşmış acaba? Bekleyelim görelim mi?

Yedi sabıkalı!

TFF, ikisi PTT’den, beşi de ikinci ligden toplamda yedi kulübe 3'er puanlık tıraş cezası kesmiş. Gerekçe mi? Okuduğumuza göre değil, gelen haberlere göre ekonomik arızaları varmış. Ödemelerini yapmamışlar. Güzel! Süper Lig'deki batmışlara ne gibi bir tıraşınız olur acaba? İşte, bir türlü medeniyetin, batılılaşmanın uğramadığı yerlerin başında bizim futbol geliyor. Hiç unutmam, Monaco şampiyon olduğu sezon, transfer döneminde 6,5 milyon marklık satış yapamazsa ikinci lige düşürülmek tehdidi ile karşılaşmıştı federasyonları tarafından. Hatta Galatasaray'da da oynayan Nonda'yı da bu yüzden satmak zorunda kalmıştı.

Denizli Hoca’nın apoletleri tehlikede

Mustafa Denizli hoca, Fatih Terim ve Şenol Güneş hocalarla birlikte ciddi apoletlere sahiptir. Hoş, bir UEFA Kupası, Avrupa üçüncülüğü ve Dünya üçüncülüğü yoktur ama Şampiyon Kulüpler Kupası'nda bir yarı finali ve Avrupa Futbol Şampiyonası'nda gruptan çıkma başarıları vardır. Ama aynı Denizli Hoca, şimdi kurtarıcı olarak geldiği eski kulüplerinden Galatasaray'da, sahip olduklarının üzerine gölge taşır gibi... Ne demiştik sezon başında; “Bu transferler komik. Galatasaray'a üç kupayı getiren Fenerbahçe ile Beşiktaş oldu... Bu kadroyla en iyi beşinci olur...” Şimdilik durum sizce ne? Peki, asıl kabahatli kim? Tabii ki dolmuş ustası spor basını ve onun dolmuşunda yer bırakmayan yöneticiler...

İnsafınız kurusun be!

Hürriyet'te Fenerbahçe-Rizespor maçının ertesi günü spor sayfasında şu cümleler yer alıyor: "Fernandao iki penaltı golü attı ama takım oyununa katkısı neredeyse sıfırdı. Sürekli yürüdü. Oysa Van Persie oynadığı her dakika takımı için bir şeyler yapıyor..." Peki, bu satırları yazan, bu satırları o sayfaya koyanlar, Hollandalının kale ağzındaki ıskasından tribünlere uçan kramponlarını toplayanlar mıydı acaba? Ayıp be! Hadi futboldan anlamıyorsunuz, birilerinin dolmuşundan inemiyorsunuz , hiç olmazsa insaflı olun. Adam iki penaltının oluşmasında başrolü oynuyor, sonra da o penaltıları gol yapıyor... Vallahi ayıp!

Basketbolda milli davalar!

Hani bundan önceki federasyon yabancı ipini salmıştı ya... Parkede beşi birden oynayabilecek, biri de kenarda hazır bulunacak... Hal böyle olunca, bizim çocuklar ne yapacaklardı? Paşa paşa kenarda koltuk eskiteceklerdi. Arada bir de yabancının adalesini dinlendirmek için bir-iki dakika için parkeye ayak basacaklardı. Şimdi takke düşecek, kel görünecek. Erkek takımı Senegal ve Kanada engellerinden çıkabilirse Fransa ile tokalaşacak. Yani Rio yolu kapalı... Ergin Hoca bakalım hiç oynamamışlardan kimleri seçecek. Kadınlarda ise umudumuz var. Çünkü orada Işıl da, Nevriye de, Birsen de ilk beşe çıkabiliyor, başka oyuncularımızda... Hayırlısı...

Şu Emenike olayı

Katar postalamış, şimdilerde nerededir bilinmez ama, Fenerbahçe'nin malı... Bu takıma giremez. Tamam... Satsan kaça gider? Bilinmez. Ama temelde kim kabahatli? Siz 9,5 milyon avro bonservisi 500 bin avroluk 18 senetle ödemeye hazırlanırken, malum olay patlamış ve aynı paraya Rusya'ya satmıştınız. Oradaki ikinci senesinde, yani 2 yaş daha aldıktan sonra, 3,5 ay süren sakatlık sonrası bu defa 13, 5 milyon avro verip geri aldınız. Şimdi aynaya bakıp kafa kaşıyın...

Bizimkiler nerede?

TRT'deki “Devler Sahnesi” programında gruplardan çıkanların eşleşmelerini analiz ediyoruz üç-dört haftadır. Önceki akşam da elimize Gent(Belçika) Zenit(Rusya) dosyası geldi. Bizim Ömer Üründül, Melih Gümüşbıçak'ın “Favorin kim?” sorusuna cevap verdikten sonra sıra bana geldi. Ne mi dedim?.. "Hani nerede benim sözüm ona yıldızlarla dolu takımlarımız? Borç batağına girip de sadece bizim ligde iş üretmeye çalışanlarım neredeler? Gent'in maliyeti kaç para? Bizim kat kat bütçeli büyük firmalarımız ne iş yaparlar?" demekle yetindim... Sizce?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.