Bu Skibbe hoca ise!..

Galatasaray'ın durumunun hiç de iç açıcı olmadığını, taaa ne zamandan beri yazıyorum. Geçen hafta da, Galatasaray'ın bu teknik adamla başarılı olamayacağını, ancak futbolcuların maçlık öne çıkışları ile yarışta kalabileceğini dile getirmiştim. Şampiyonlar Ligi uçtu ve işte Kayserispor maçı... Yooo kötü oyundan dolayı değil eleştirim... Avrupa'nın en iyi ön liberolarından biri olan, 70 defa İsveç milli, iki Dünya Kupası, üç Avrupa Futbol Şampiyonası görmüş Linderoth sağ bek, ülkenin en iyi yerli ön liberolarından biri, son Avrupa Şampiyonası'ndaki Milli Takım'ın oyuncusu Mehmet Topal makas... Peki, kim var onların yerinde? Barış ve Ayhan... Peki, bu takım nasıl iyi oynayabilir ki? Adnan Polat dostum; dikkat! Çekirgeyi bu Skibbe sıçratmaz! >> Aragones ne yapsın? Fenerbahçe teknik patronu Aragones, Belediyespor maçı sonrası, kendi sesi ve görüntüsünden - böyle yazdım çünkü hemen resmi site yalanlardı - "Petit veya Xavi Alonso veya Senna'yı istedim ama Josico alındı" dedi... Kısmetsiz adammış vesselam... Emre çabuk ıskata çıktı... Vederson ve Deivid daha maç oynamadan, hem de yarım devre iptal... Aurelio kaçırıldı... Yedek kaleci var mı, yok mu belli değil... Sonra çık adamdan kupa koleksiyonu yapması iste... Ve de pantolon uydurama, ceket al... Dedim ya, bir teknik direktör bulunup Zico da kalsın diye... O şansıyla ortalıkta dolaşsa yeterdi be... Pardon; Şampiyonlar Ligi çeyrek finalisti şimdi hangi takımın başında? >> Beşiktaş'ın suçluları nerede? Efendim; geçen sezonki Trabzonspor-Beşiktaş maçında oyuncu isim listesine bir adet 1985 doğumlu alt yapı oyuncusu koymayı unutan Beşiktaş'ta ne kadar sorumlu varsa, hepsi yerli yerinde duruyor... Trabzon'un veya Sivas'ın itiraz aklına gelmemişse ve de federasyon bilgi işlem servisi ile dönemin genel sekreteri hasıraltı yapmışsa, "oh" dememek gerekir... Çünkü Profesyonel Futbol Talimatnamesi kalındır... Benden hatırlatması... Şimdi herkes sizi kollayacak, haberiniz olsun! >> Aziz Bey neyi seyrediyordu? Hiç dikkat ettiniz mi, Aziz Bey, Belediyespor maçında devamlı, sağ elini ışığa karşı gözlerine siper ederek karşıda, biraz da yukarılarda bir yerlere bakıyordu... Oturduğu yer VIP idi... Yani maraton tribününe bakıyordu... Orada neye mi bakıyordu? Varın siz bilin... Ama sahada maç da vardı... Olsun, ufuk daha önemliydi... >> TRT'nin büyük ayıbı yattı! Pazar sabahı gazetelerin televizyon programlarına bakarken, TRT-2'de saat 11:10'da spor medyası ile ilgili bir canlı yayın gördüm... Bekledim, yayın yapılmadı. Sordum; Hava Harp Okulu Töreni yüzünden bir hafta sonraya ertelenmişti... Düşünebiliyor musunuz; spor gazeteciliği, spor yazarlığı konusunda Sedef Kabaş programı sunacak, Burcu Hanımla, Can ve Levent kardeşler de ahkâm kesecekti... Vah ki vah! Acaba diyorum, TRT de, frikik peşinde mi? >> Basketbol rezaleti! Hayret ki hayret! Bu ülkede yağcılık bir numaralı meslek oldu vallahi... Bizim Basketbol Milli Takımı özel turnuvada bir başarılı olmuş, bir başarılı olmuş ki, sormayın... Üç rakibini de yenip şampiyon bile olmuş... Kimleri mi? Avrupa basketbolunda belki de söz sahibi olmayan yegâne ülkeler İngiltere ve Portekiz'le Bosna Hersek'i... Bu kafayla gidersek, yarınki resmi oyunlarda çabuk teskere alırız... Siz, siz olun sorumlular, bu dolmayı yutmayın! >> Teşekkürler Küçükçekmece Belediyesi Küçükçekmece Belediyesi, hem de fotoğraflı ve yazılı bir açıklama yaparak semtlerindeki stadın yeniden Metin Oktay adını aldığını duyurdu. Bu hassasiyetlerinden dolayı belediye başkanı ve ekibini candan kutlarım... Bu satırların yazarı olarak bu konuda verdiğim mücadeleme katkıda bulundukları için de teşekkür ederim... >> Hakan mı, Ersun mu doğru söyledi? Ankaragücü teknik sorumlusu Hakan Kutlu da, Trabzonspor teknik patronu Ersun Yanal da maç sonrası, "Maçın yüzde yetmişlik bölümünde hakim oynadık..." diye birer açıklama yaptılar... Hem de aynı odada, birbiri ardına... Allah Allah; acaba kim maçı doğru izledi dersiniz... İşte bizim hocalar böyle... >> Uğur Meleke kuralları biliyor mu? Devir onların devri... Salla, nasıl olsa anlayan, bilen yok... Yiyen çok... Uğur Meleke diyor ki, Partizan'ın Lugano'nun ayağından kazandığı golün iptaline gerekçe olarak; "Partizanlı aktif alana girdiği için hakem golü vermedi..." Ha ha ha... O pozisyona giren Partizanlı ofsayt mıydı? Hayır! O halde bu saçmalık neyin nesi... Yardımcı bal gibi golü yedi desene...