Bugün pankart, ya yarın?

A -
A +

Bugün pankart, ya yarın? Beşiktaş, G.Saray ve Trabzonspor takımları, hiç kuşkusuz yönetimlerinin talimatı ile geçtiğimiz haftaki maçlarına hem de kendi renklerini içeren "El değmemiş tertemiz bir lig istiyoruz" pankartlarıyla çıktı. Burada hedef, hiç tartışmasız, Anelka'nın Konyaspor'a attığı faul - el karışımı goldü... Peki, tepki hedefine varıp, gereken, beklenen etkiyi yaptı mı? Asla... Hatta belki de muhataplarınca komik de karşılandı. İddiaya girerim ki, federasyon "Hadi canım siz de" demiştir. Haaa, olağanüstü genel kurul için gereken imza toplanıp da, bu federasyon oturduğu yerden indirilmezse, bugün pankartla tepki gösterenler, yarın İngiliz holiganlar gibi soyunup, popolarını göstermek zorunda bile kalabilir... Tabii ki boşuna soyunmuş olurlar... Benden söylemesi... Deniz için açık artırma! İlhan Cavcav başkan, kendi sesi ve görüntüsü ile, "F.Bahçe İkinci Başkanı Nihat Özdemir, Deniz Barış'la olan problemin çözülmesi için bize 250 bin euro teklif etti" dedi. Vah, vah, vah! Deniz Barış öyle veya böyle, bir profesyonel futbolcudur... Üzerinde pazarlık edilecek bir mal değildir... Zaten, Deniz'in Avrupa maçlarında oynaması için, koca Şampiyonlar Ligi Disiplin Talimatı'nı bilmeden federasyona başvuran zihniyetten başkası beklenir miydi? Ya, o isteğe, emredersiniz edasıyla "Evet" diyenlere ne demeli? O güzel futbol ve goller, dünyadan haberi olmayanların girişimleri ile az kalsın güme gidecekti... Yapma be Tunç kardeş! Tunç Elibol arkadaşımız, Beşiktaş'ın kriz yaşadığı günlerde Digitürk'te rast geldiğim bir programda, "Rıza hocaya Avrupa'dan bir çok kulüpten, başta da Bayer Leverkusen'den teklif var" demez mi?.. Tunç kardeş haksız mı? Sanki teknik direktör pazarlama merkezi haline gelen bir yerden Rıza hocaya da Leverkusen'den tabii ki teklif çıkar.. Hiddink sahayı sevmedi! Guus Hiddink, F.Bahçe'ye tarihinin en farklı yenilgisini tattıran hocadır. Tattıran diyorum, çünkü o maçta Müjdat, Nezihi ve Hasan'dan bir göbek üçlüsü kurmuştu. Lige yeni çıkmış Aydın da maçı 6-1 kazanmıştı... Aynı Hiddink, bu defa aynı sahaya ikinci sınıf oynayan bir Hollanda takımı çıkardı. Dua etsin de, iş 3-0'da kaldı. Yoksa, Aydın'ın rövanşı alınıyordu. Güreşte beklenen son! Güreşte, yani ata sporumuzda hazin sondayız. Minderden bir bronz kaptık diye övünenler bile var. Hep söyledik, hep yazdık; sporda da ilim neredeyse alın getirin diye... Ata sporu diye övünmenin zamanı çoktan geldi de geçti bile... Okay Karacan'a önemli bilgi! G.Saray - Tromso maçını bizim Okay Karacan anlattı. Bir yerinde şöyle dedi: "G.Saray, UEFA Kupası'nı kazandıktan sonra bir türlü toparlanamadı..." Yapma be Okay! O büyük zaferden sonra, hem de iki aşamalı grup üzerinden Şampiyonlar Ligi'nde bir çeyrek final var, bir de çeyrek finalin eşiğinden son maçta dönüş... Hani hatırlatayım dedim.. Ola ki, yeni bir G.Saray maçı falan anlatırsın diye... U-17 nereye gider? Çocuklar harika oynadı. Yenildikleri maçlarda bile... Şimdi bunları ikişer - üçer dağıtırsak, sistem kargaşası ve kısır şampiyonluk mücadelesi içinde yok olup giderler. Peki, ne yapalım? Varsa aklı olan, bunların 7-8 tanesini toplar, işi götürür... Nasıl olsa daha 1988 doğumlu hepsi... Yani para almıyorlar, pul almıyorlar... Eğitimlerini üstlenirsin, gelecek sene de profesyonel yaparsın, iş biter... Belki de sadece Caner'le Nuri'ye para gerekir... Ama ne de güzel yatırım olur değil mi? Öyle ya, Chelsea enayi mi? Yardımcı 7 alır mı? Konyaspor-F.Bahçe maçının yardımcı hakemi Cemal Gemici, gözlemciden 7 almış... Keşke 9 verseydi de tarihe geçseydi. Burada asıl suçlu yardımcıydı. Çünkü o pozisyona asıl tam anlamıyla hakim olan oydu... Bravo Mesut Konukçu! Fanatik'in F.Bahçe sayfalarından sorumlu olduğunu bildiğim Mesut Konukçu da benim tedrisatımdan geçmiştir. Mesut'un Türkçe'si çok iyiydi. Ancak yazısını bir saati tamamlamadan vermezdi. Neyse... 1 Ekim'deki yazısında Daum'un bizlere, yani yorumculara, kritik yazanlara geldiğini yazmış... Vallahi harika bir yaklaşım... Ben böyle bir benzetme yapamadım. Mesut çok haklı... Daum atıp tutmasın... Hadi bakalım, Aurelio'yla tek libero oynasın... O zaman Anelka ne yapacak merak ederim... Bizler, yani F.Bahçe düşmanları, sayılarımız sadece iki veya üçtür, Daum'u Mesut'un dediği yere çektiğimiz için, en azından Türk futbolu adına mutluyuz... Mehmet Barlas dostum, olmadı! Yazılarını sürekli keyifle okuduğum, bilgi hazinesi çok derin ve engin olan Mehmet Barlas, geçenlerde, "Sayın Başbakan, siz dizileri eleştirmeyi bırakın, devletin daha önemli işleri var" diye yazmış... Aman Sayın Barlas, keşke Tayyip Erdoğan Bey dostum gibi eskilerde de bir - iki başbakan olsaydı da, böyle çöken ahlâk yapısına değinebilseydi... Keşke, bir yasa çıksa da, bu kepazelikler tamamen ortadan kalksa... Baksanıza yenileri başladı... Eee sonra ölen gençlerin tabutlarına bayrak yetiştiremeyeceğiz... Anelka el attı da ne oldu? Çok kişi - ki, bunların arasında F.Bahçeli olmayanlar da var - diyor ki, Anelka el - faul karışımı gol attı ama, durum sadece 2-1 oldu... Konyaspor oyundan düşmeyip devam etseydi... Yooo... Onlara sorarım; F.Bahçe, Milan'dan ikinci golü yedikten sonra neden hemen üçüncüyü yedi? Geçen sezon Lyon'da oynanan maçı hatırlasanıza... Sahadaki takımlar arasında büyük fark varsa, zayıf olan en küçük darbede dağılır... İşte bunu gözden kaçırdınız... Özhan başkan neden gelmedi? G.Saray Başkanı Özhan Canaydın'ın Trabzonspor maçına gelmeyişinin sebebi, açılan pankartmış. Ben buna inanmadım. Özhan başkan, hem pankarta izin verecek, hem de onu görmeye gönlü rıza göstermeyecek. Böyle şey olur mu? Bence asıl sebep, muhtemel kötü bir sonuçta, tribünlerdeki tepkinin başka bir hâl alacağı idi... Ergun Bey haklı mı, haksız mı? Ergun Gürsoy Karadenizli'dir... Hoş nereli olursa olsun, bir kişi için basın "Dayak yedi, tartaklandı" diye yazarsa, o kişinin tepesi atar... Haaa Gürsoy'un basına bu konu yüzünden gösterdiği tepki de, hiç centilmenliğe, spor yöneticiliğine uymadı. Çıkar, bir açıklama yaparsın, yazılı veya sözlü, olur biter... Beşiktaş buzdolabında! Beşiktaş'taki kriz, Malmö ve Samsunspor maçlarıyla ortadan kalkmış gibi göründü. Ancak ben krizin buzdolabına girdiğini sanıyorum. Çünkü, o savunma modeli ve malzemesi ile, ben hâlâ ısrarcıyım, yola sağlıklı biçimde gitmek çok zor olacak. Haaa menajer işi mi? Yahu, 100. yıl şampiyonluğu Lucescu'nundur. Sakın ola ki, Sinan Engin'in sanmayın.... Eee ne oldu? Sinan gelmedi, iki maç, iki galibiyet... Ben böyle bir kriter üzerinde durmam ama, hani neredeyse rüzgârı bile yetti diyecekler... İşte bu yüzden hayal kırıklıkları yaşanıyor. Şeref Tribünü bu akşam Önceki akşam (Pazartesi) Habertürk'te 23.30'da yayınlanması gereken Şeref Tribünü programı AB görüşmeleri sebebiyle bugün 20.30'a ertelendi. Tuğrul Yenidoğan'ın sunduğu, İsmet Tongo, Hakan Can ve bendenizin katıldığı bu programı mutlaka izleyin, çünkü şapkanızı düşürecek, ağzınızı açık bırakacak, hiç bir yerde rastlamadığınız dosyalar açılacak.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.