Bülent Uygun'u ne çarptı!

Sivasspor Teknik Direktörü Bülent Uygun, Gaziantep yenilgisinden sonra, "Takımı sıcak çarptı. Bu saatte neden oynatıldık. Federasyon ne yapmak istiyor..." demez mi? Eeee, geçen hafta Trabzonspor'u rahat rahat yenerken saat kaçtı? Aslında sıcağın birilerini çarptığı da ortada... Ama devreyi 1-0 önde bitirmiş bir takım neden Balili, Kamanan, Mohamed oyuna alınarak voleybol takımı gibi ikiye bölünür ki? >> Baltanın yaptığına bak! Denizli Hoca Fenerbahçe maçından birkaç gün önce, "Beni şanslı gösterenler, bir baltaya sap olamayanlardır" diye demeç verdi. Peki, maça Cisse'siz başlamak, sonradan Ernst'i kenara çekmek, Tello'ya 90 dakika tahammül etmek, başlangıçta Sivok-Zapo ikilisinden tekini dahi tandemde düşünmemek, olsa olsa balta bile olamamak değil midir? >> F.Bahçe'nin büyüklüğü palavra mı? Krizdeki Fenerbahçe, tutup da Beşiktaş'ı yenmez mi? Al sana iş... Fanatik başta olmak üzere, gazeteler, televizyonlar, internet siteleri rahmetli dostum İslam Çupi'nin, o Saracoğlu'nun basın tribününde de asılı olan cümlesini manşete taşımazlar mı? Hemen Fanatik'ten Ayhan Yılmaz'ı aradım. Çünkü o 8 Mayıs 2008'de arşivden bulup sütununa aktarmıştı. Şimdi ben de, bir kere daha Sevgili Çupi'nin "Fenerbahçe'nin büyüklüğü" üzerine yazdığı yazıdan bir süre sonra yazdığı cümleyi de, onca televizyon (başta Lig TV'nin 'Futbol Gündemi' programı olmak üzere), gazete ve internet sitesine ikram ediyorum... "Türkiye'deki bütün rekorları Fenerbahçe'nin elinden uçmuştur. Ne kalmıştır isminden başka bu vatanda... Başka takımlar UEFA Kupası'nı, Süper Kupa'yı müzelerine götürmüş iken, yerli tenekelerle çocuğu nasıl Fenerbahçeli yaparsınız?" (21 Kasım 2000) Anca gidersiniz! >> Aragones'ten, Puyol dersi! Fenerbahçe'nin, ömrünün yarısını teknik direktör olarak yaşamış hocası Aragones, Gökhan Gönül'den bir Barcelonalı Puyol sundu bizlere... Daha doğrusu kendisine 'defol' diyenlere, kendisini 'fasa fiso' diye gösterenlere, büyük münekkitlere... Bana değil haaaa... >> Sen bir harikasın Show TV! Vah vah vah! Şayet Werder Bremen-Hamburg maçının yayın hakkını para verip aldılarsa, bu müesseseye ihanettir. Ve de gece yarısı saat 02.00'den sonra yayınlandıysa da, bu millete zulümdür. Dolayısıyla Show TV'de bu kafa kiminse, kutlarım... >> Aziz Bey'in hafızası zayıflamış! Fenerbahçe'de Aziz Bey, aylık dergide yine döktürmüş. Demiş ki, "Ben kimseyi başkanlık için atayamam, aday gösteremem. Dolayısıyla Genel Kurul'a ayıp edemem. Fenerbahçe'de her şey demokrasi anlayışı ile yapılır..." Hadi canım! Peki, siz değil miydiniz, yaş ortalaması 60'ın üzerindeki Yüksek Divan Kurulu'na hitaben, "Bakın beyler, Yüksel Günay'ın olduğunu listeye oy atacaksınız. Diğer listeyle çalışmak istemiyorum" diyen... Ne zaman mı? Siz bilirsiniz, siz bilirsiniz... Hatta Yüksel Bey de... >>>> Rıdvan, hangisinde karar kılacaksın? Rıdvan Dilmen kardeşimiz, geçtiğimiz hafta Milliyet'te, Fenerbahçe ile ilgili iki gün yazı yazdı. Özetle dedi ki, "Bu takıma altı, yedi oyuncu şart..." Eeee, peki aynı Rıdvan değil miydi geçen sezon, "Fenerbahçe, artık kimseden öyle üç-dört yemez. Şampiyonlar Ligi'nde artık iddialı duruma gelmektedir" diye yazan... Yani o takımdan bir Aurelio gitti diye mi, altı, yedi oyuncu gerek? Meğer Aurelio yedi kişilik takımmış da haberimiz yokmuş... Tebrikler! >> Yanal'a protesto mu, yoksa Kafkas ikramı mı? Trabzonspor, elini kolunu sallaya sallaya Kayserispor'u yendi. Nedeni, Ersun Yanal'a futbolcuların tepkisi gibi gösterildi. Oysa Tolunay Hoca, orta sahanın ortasına Furkan ve Abdullah gibi vücut ölçüleri ince, fiziksel açıdan güçsüz oyuncuları koyunca, tek başına Hüseyin bile yetti... Şimdi Kocaelispor maçında da bu araba yürür mü? Göreceğiz. >> Hasan Şaş ve Ümit'e ayıp edilmiyor mu? Bülent Korkmaz, resmen birlikte forma giydiği Hasan Şaş'la, Ümit Karan'a ayıp etti, ediyor. Bu iki oyuncu Galatasaray'ın fenomen oyuncularıydılar. Onları hazır değilken, onları bu krizli dönemde sahaya sürmek, olsa olsa kıyak değil, aslanların önüne atmaktır... Ne dersin Sevgili Cengaver?