Son yıllarda, gerek canlı olarak, gerek ekrandan böylesine ilkel kurgular üzerine uyarlanması düşünülmüş bir Avrupa Kupası maçı izlememiştim. F.Bahçe'nin belki de bu tür maçlara hiç takım kurmamış, taktik vermemiş Werner Lorant, onca kaliteli oyuncunun bulunduğu topluluğu bizim eski "Çanakkale geçilmez"lere çevirmişti. Ortega, kenarda bırakılmış; F.Bahçe çok kalabalık bir savunma düşüncesiyle kendi bölgesine yığılarak oynamayı planlamıştı. Eleminasyon maçlarında rövanşa avantajlı skor taşımak düşüncesine söyleyecek lâfımız olamaz, ama koca 100 milyon dolarlık F.Bahçe, ancak 76.dakikada Ortega - Revivo dialoğunda ceza sahasını kullanabiliyorsa; bu dünya kulübünün dünya takımı için akla bile alınmayacak çağ dışı görüntüsüdür. Fatih'i sağ kanada, Johnson'u da sürpriz olarak sol çizgiye yerleştiren Lorant, Ümit, Z.Mirkoviç ve Mustafa Doğan'dan da sanki amanvermeyecek bir markaj bloğu oluşturmuştu. Steviç ve Ogün orta sahanın kontrolünde görevlendirilirken; Rapaiç gibi tembelliği ön plana çıkmış bir oyuncuya, Johnson'un önünde 75 metrelik bir koridoru kontrol etme lüksü yüklenmişti. Burada en çarpıcı gariplik ise, böyle bir oyun kurgusunda Washington'un kullanılması, Serhat ve Ortega'nın kulübeye çakılışı idi. Madem ki; bütün maçı kendi sahasında geçirecekti de, F.Bahçe hiç kontraatak özeliği olmayan Washington'la neden oynuyordu? Geçen yılın UEFA Kupası şampiyonu, Feyenoord da böylesine, çok eskilerde kalmış bir oyun düzeniyle oynayan F.Bahçe'ye dikine, çabuk atak yapmak yerine, düşüne düşüne çoğu zaman yana ve geriye oynayarak; sanki bir ikinci sınıf futbol takımı etiketi taşıyordu. Belki de Hollanda takımı, gözünde çok büyüttüğü klas oyuncular F.Bahçe'sini böyle görünce, ne yapacağını düşünmek mecburiyetinde kalarak oynadı. Bir de şu gerçek var; Feyenoord takımındaki oyuncuların hemen hemen tamamını toplasanız; F.Bahçe'deki ne bir Ortega, ne bir Revivo, ne bir Fatih, ne de bir Serhat eder... Şampiyonlar Ligi elemesine hiç yakışmayan ancak 3.sınıf takımların oynayabileceği bir futboldan bence F.Bahçe avantajlı çıktı. Saracoğlu Stadı'nda bu Feyenoord, bu cılız skoru Şampiyonlar Ligi'ne taşıyamaz, taşımamalı. Bir gerçek de, hangi takım Şampiyonlar Ligi'ne çıkarsa, çıksın; ne yapar doğrusu çok merak ederim.