Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun!

A -
A +
Bu seferki haftalığa bizim için çok önemli bir yeri olan Cumhuriyet Bayramımızın 92. yılını kutlayarak başlayım dedim. Şunu bilelim ki, bizim Cumhuriyet dünyada bugün için en uzun ömürlü olanların başında gelmektedir. Lütfen kıymetini bilelim... Bilmeyen için mi? Dilim varmıyor be!
Cumhuriyet'e yakıştı mı?
Evet, Cumhuriyet Bayramı... Cumhuriyet... Yani halkın yönetimi... Yani aklınıza doğruluk, çağdaşlık, ne gelirse gelsin, Cumhuriyet... Ama böyle bir rejim için ülkemizde hâlâ bu özelliğin ne demek olduğunu kavramayanlar var... İşte en çarpıcı örnek; Akredite olmuş gazeteciler görev yapmak adına bir stada gediklerinde içeri alınmıyorlar. Neden mi? Birinin şahsi kaprisi yüzünden... İşte bu olmadı. Üstelik dördüncü kuvvet denilen mesleğin elemanları bunlar... Karşılığı mı? Üfürükten iki protesto meslek örgütlerinden... Başka? Ne başkası yahu? Bundan kısa bir süre önce bir gazetenin beş adamı akredite iken, yine bir Avrupa maçında içeri alınmamışlardı. Gazete de dava açmıştı. Sonra geri çekmiş... Eh, hal böyle olunca da, ne cumhuriyet ilkesi kalıyor, ne de meslek haysiyeti... Yahu siz UEFA'nın yolunu da mı bilmiyorsunuz?
Kıvırmayın Allah aşkına!
Yayıncı kuruluş Fenerbahçe'nin attığı golde ofsayt var mı, yok mu tartışması yaptı. Eh var gibi ama yok da denilebilir... Siz onca para döküp yayınlarınızı satın alanlara bilgiyi doğru aktarmak zorundasınız. Başka ekranlar biraz öyle, biraz böyle diyebilirler. Onlar oradan buradan baskı da görebilirler. Ama dedim ya, size para ödüyoruz. Üstelik var mı, yok mu, tiyatrosunu oynayanlardan biri Milli Takım'ın eski hocalarından, bir diğeri de üç büyükten ikisinde oynamış bir milli... Neyse, ben de amma hassasım ha... O milli hoca ikili averajı bile bilmiyordu Trabzonspor'un hocası iken... Futbolcu da durup dururken, yani takımının yıldızı iken yurt dışına oynamaya gitmişti. Neyse... O zaman, Allah selamet versin derler!
Sneijder uyumamış!
Galatasaray'ın ve de şu anda ülkenin bir numaralı yabancı oyuncusu, sanırım tartışmasız, Sneijder derbi sonrası geceyi kıvranarak geçirmiş. Yani sabahı zor etmiş. Neden mi? Ayak bileğine, aşil tendonuna yediği tabanları, kaval kemiğini şişiren darbeleri başkası yeseydi şöyle bir haber okurduk gazetelerde: "Falanca iki ay yok..." Hollandalı ise sarı kart cezası yüzünden sadece bu hafta yok. Profesyonel geçinenlere duyurulur!  
Fırça için sadece Souza mı?
Fenerbahçe Teknik Direktörü Vitor Pereira, derbi sonrası soyunma odasına gidilirken Souza'ya bastı fırçayı... Sen "Nasıl da kendinden yarım metre kısa bir adama o kafaya vurdurdun!" diye... Oysa aynı fırçayı o anda ceza alanı içinde pozisyona göre dizilmiş tüm oyuncular yemeli idi. Köşe vuruşundan dışarı kullanılan bir top, yeniden korneri kullanana döndüğünde savunmacılar ilk dizildikleri yerde mi kalırlar büyük hoca? Hani basın toplantısında bizim ülkede kimsenin futbol anlamadığına vurgu yapmıştın da...
Eski ve yeni gazetecilik size mi kalmış?
Aziz Yıldırım zat-ı muhteremleri dediler ki, "30 yıl öncesinin gazeteciliğinde kalmışlar. Oysa şimdi teknoloji falan var..." Yalan yazma yarışını da (O dönemde böyle bir düzen yoktu), dile getiren Aziz Bey, aynı tavırları, demeçleri ile 30 yıl öncesinin gazeteciliği döneminde şimdiki koltuğunda otursa idi acaba kaç gün saltanat sürebilirdi?  
Atiba ne zaman sağ veya sol bek oynayacak?
Tartışmasız şu anda Beşiktaşlı Atiba bir numara... Takımının temel direği... Öne arkaya her türlü destek ve yardımda on numara... Üstelik büyük bir pas yüzdesi de var. Tek eksiği var, golcü arkadaşlarıyla bu konuda yarışamıyor. Ama o olmasa rakipler o yarışı yapacaklar... Aklıma ne geldi biliyor musunuz; Bilic bu adamı bir sağ, bir sol bek oynatıp Beşiktaş binasını temelsiz bırakmıştı. 
Bir çiçekle bahar gelmez!
Ne de güzel ve de ne kadar doğru hayatın, yaşamanın kuralı olmuş cümlelerimiz vardır. Ben bunları bu kadar değerli bulurum... Nereden mi geldim? Şuradan; Antalyaspor bir Eto'o transferi ile sandı ki, müthiş takım olduk... Ama bu yıldızın etrafındakilere bir bakın bakalım ne göreceksiniz? Süper Lig standardı mı, yoksa... O canım stada aslında takım gerekir takım... Yıldız da ancak cilası olur...    
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.