En kral onbir

G.Saray, kadrosundan kopmuş oyuncuların dışındaki en ideal ve en eksiksiz onbiriyle Samsunspor karşısına çıktı. Ağır sahanın ve elverişsiz hava koşullarının G.Saray için dezavantaj olacağı beklenirken Samsunspor'un orta alanda fazla top gevelemesi, tam tersine G.Saray'ın gücünü ekonomik kullanmasına, savunmasının oyunu rahatlıkla kontrol etmesine yardımcı oldu. Bu görüntü 75. dakikaya kadar süre geldi. O dakikadan sonra aklını başına toplayan Samsunspor, G.Saray alan savunmasının arkasına orta sahayı kullanmadan uzun toplarla oyunu düşününce hem bir penaltı, hem de gollük pozisyonlar kazandı. G.Saray'ın en ideal onbiri, Ergün ve Ayhan'ın değişerek ön liberoluğu mükemmel üstlenişleri ile bloklar arasında oyunun büyük bir bölümünde rakibine boşluk bırakmadı. İşte bu kurgu sürerken Samsunspor yukarıda değindiğim yanlışlarla sadece savunabilen, ama rakibi ürkütemeyen bir görüntü sergiledi. Hele hele Ertuğrul'un son 15 dakika hariç, G.Saray savunmasının çok uzağında oynaması Bülent'le Capone'u çok rahatlatan bir unsurdu. Bence dün gecenin takım oyunu dışından bir kenara alabileceğimiz iki G.Saraylı oyuncu vardı. Bunlardan biri Perez, diğeri ise maçın beraberliğe taşınma sinyalleriyle dolu olduğu dakikalarda muhteşem kurtarışlar yapan Mondragon'du. Dün geceki oyun bir kere daha gösterdi ki; G.Saray'ın dar alanda prese dayalı futbol düşüncesindeki en büyük eksiği ileri ucunda fiziğini kullanarak oynayan bir uç adam eksikliğidir. İşte Bursalı Murat'ın transferi bu eksiği kapatabileceğine olan inancımızdan dolayı çok yerindedir. Serkan da Ümit Karan da pozisyon fukaralığına neden olu. Bu arada Ercan gibi tecrübeli bir oyuncunun ayaklarıyla kızaklayacağı yerde, bir kaleci plonjonuyla penaltıya sebebiyet verişi şaşılacak boyuttaydı. Sonuçta G.Saray en kral onbiriyle karşısında bulduğu zorlu rakibinden ağır saha şartlarına rağmen Şampiyonlar Ligi süreci içinde net skorlu bir galibiyet elde etti.