En zor oyun

G.Saray Şampiyonlar Ligi'ne müdavim olduktan bu yana karşısında en zor rakip olarak Nantes'ı buldu. Gerçekten de Fransız takımı mükemmel fizik gücü, mükemmel saha yerleşimi ve kendi yarı alanında yaptığı amansız presle G.Saray'ın bütün oyun planına sürekli biçimde çokmak soktu. G.Saray, tandemindeki yeni kuruluşla pas yaparak rakibinin orta sahadan bir adam daha çözmesini hep boşuna bekledi. Nantes takımı böylece orta alanda G.Saray'dan hep bir fazla adam kullanma şansını elde ederek sahasını hiç boşaltmadı. G.Saray takımının ileri ucunda oynayan önce Serkan, sonra Ümit Karan ve Arif bu bağlantı kopuşunu 5-10 metre kendi yarı alanlarına gelerek çözme yoluna gitmediler. Kendinden hep büyük işler beklenen ama fizik güç olarak Çarşamba-Pazar çıkarması mümkün olmayan Sergen ise oyunda hiç yoktu. Oysa Sergen'in G.Saray orta sahasında sıkışıklık ve sıkıntı yaşandığı anlarda bu bölgeye sokulup top alması, topla çıkması, top kullanması gerekirdi. Ama o kendini Nantes geri dörtlüsüyle orta sahası arasında bloke etti. Hasan Şaş'ın tertip kurgusu sebebiyle çizgilerde fazla kalmayıp Ergün ve Bülent'e yardım zorunluluğu ise Nantes savunmasının balansını sürekli yerinde tutan bir faktördü. Perez ve Hakan Ünsal birkaç çizgiye iniş düşüncesini zorladılar ama bir Hasan'ın sol kanattaki yıkıcılık çizgisine ulaşamadılar. Hiç kuşkusuz eleman eksikliği G.Saray'ı ya da Lucescu'yu kontrollü oyuna ve de zorunlu, tutucu görevler vermeye zorlamıştı. Sonuçta bana göre G.Saray kazanamadı ama kendisini gruptan çıkartabilecek ya da en azından puan eşitliğinde Nantes'ı altına alacak skoru elde etti. Şimdi bir PSV galibiyeti G.Saray'ın ikinci tur senedini imzalar. Ancak gönül diler ki, bu en son maça G.Saray eksiksiz çıkabilsin. Tabii önümüzdeki hafta karşımıza çıkacak sonuçlara bakmadan, ya da onları bilemeden bu ön yorumu yapıyoruz. Herşeye rağmen 17.maçını da kendi sahasında kaybetmeyen G.Saray'ı kutlamak gerekir. Son olarak şunu ifade etmekte tekrar yarar vardır. Nantes son 2.5 sezondur Ali Sami Yen'e gelen en organize, en dinamik, ne yaptığını bilen, sahaya çok iyi yerleşen bir takım olarak tam puan aldı.