Erman Toroğlu zaten iyi hakem değildi!

A -
A +

Erman Toroğlu çok eski dostumdur. Hakemlikte çok çabuk kademe atlamasında da payım vardır. (Sor; Hilmi Ok) Hatta ilk yazısını Ankara'daki Danimarka milli maçından sonra Tercüman'da yazmasında da rolüm vardır. Neyse... Aynı Erman, hiçbir zaman oyuncuyu yüreklice atmak, maçı yarıda bıraktırmak dışında, iyi bir hakem olamadı. Yani sadece yüreğini sergiledi, ama bilgisini aktaramadı. Şimdi tutmuş, Bekir'in Ergin'i kesmecesine verilir de, verilmez de diyor... Erman; Sen en iyisi Emre'nin hakemi itişini, futbolcuların karaciğerden girip, böbrekten çıkışını yorumla... Sihir Alex'in mi Güiza'nın mı? Fenerbahçe'nin Manisa'ya attığı ilk golde göklere yükseltilip maçın adamı seçilen Alex'te miydi esas ustalık, yoksa golü atan Güiza'da mı? Bence Güiza'da... Alex sol ayağının üstündeyken topu pasladı ama o Güiza ki, ofsayt çizgisini kollamada bir ders sunduktan sonra topa hiç ayağını değdirmeden, yani çoğunluk olarak çarşafa dolaşmadan ya da rakibe hamle saliseleri sunmadan topu kendi haline bırakıp gözledikten sonra harika plasesini yapıştırdı. Bu, müthiş bir gol atma dersiydi. Kendine gel Kazım Efendi! Fenerbahçeli Kazım Kazım, geçtiğimiz hafta içindeki bir idmanda, görev yapan basın mensuplarına küfürlü bir tavır sergilemiş. Haber yazılı medyada geniş yer aldı. Ardından TSYD'nin kınama yazısını bekledim. Fıss! Eh yakışır! Daum, kulağını çekmiş, fotoğraflı ama sessiz verildi tabii ki... Ben Kazım'ın yerinde olsam, hakkımda kötü yazılırsa, kulak da çekerim, bir dahaki sefere... Nasıl olsa bol bol bayram tebriki, yemek daveti gelir TSYD'den cep telefonumuzun mesaj sayfasına... Başkentte tuhaf şeyler oluyor! Ankaragücü'nün yeni başkanı Sayın Melih Gökçek'in oğlu Ahmet Gökçek oldu. Bu arada, hem kongreden birkaç saat önce hem de transferin bitimine saniyeler kala birçok Ankarasporlunun yıldırım hareketle Ankaragücü'ne transferleri vardı. Ne mi var? Daha ne olsun? Yeni bir Gençler-Hacettepe varyasyonu oluyor beyler! Kanıtı mı? Bugün Gençlerbirliği takımına bir bakın bakalım, kimler var... Ama bu federasyon ne yapar? Soruşturma başlatmışlar. En azından bir hamle... Ama sonunu çok merak ediyorum doğrusu... İzmir senaryosu ayıptır! Bu Futbol Federasyonu, ülke futbolunu yönetip yönlendiremez. Bu kanaatim kolay kolay değişmez. Ama bir hassas konuya değinip, bu federasyonun bu bağlamda eleştirilişine de karşı çıkarım. Nedir o? Şu; Efendim, Karşıyaka maçı öncesi Samsunspor takımı doğranmışmış. Yahu Samsunspor'u zaten yıllar önce doğradılar. Ama bu ayıptır. Şayet bu federasyonun başkanı İzmirliliğini ortaya koysaydı, Bank Asya'nın play-off'unda yer alan iki İzmir takımından biri bugün Süper Lig'de olurdu... Susun artık! Rezil oluyorsunuz. Edu ve Lugano farkı! Lugano, "Bazı başkanlar var, soyunma odasına girip taktik veren" diye ötmüştü. Sonra sokakta kalınca kelleyi uzatıp, "Padişahım çok yaşa" dedi... Ama tandem görevini paylaştığı Edu, tavrını koydu, kameralar karşısında kendi sesi ve görüntüsüyle söyleyeceklerini söyleyip gitti. Neler mi söyledi? Bilen biliyor... Ama size hizmet edenleri, öyle veya böyle, bir plaket, bir yemek verip uğurlamayı ne zaman öğreneceksiniz? Kargalar! Erman Toroğlu ile Dr. Ahmet Çakar, Mustafa Denizli'nin "Karga politikasına" hemen balıklama atladılar. Zaten, kim ülkenin herhangi bir yerinde bir uçuk söz ederse, bunlar hemen atlarlar... Böylece de gündemde kalmaya devam ederler... Baksanıza, dizi bile çeviriyorlarmış... Peki, Mustafa Hoca'nın hakiki kargaları kimler? Bence açıklamalı... Ama şunu bilmeli ki, "Hakiki Kargaların" seslerine kulak verirse, çok erken verdiği açığı kapatabilir. Yoksa Erman'la Ahmet'le gagalaşır durur... Sihirli ayaklar! Galatasaray'ın hâlâ o kadro ile umulan, beklenilen, olması gereken futbolu oynadığını söylemek pek mümkün değil. Geri dörtlünün önünden öne doğru risk alıp gidecek tek oyuncu Ayhan sakat olunca, en öndeki "Sihirli ayaklar", ya da geçen sezondan taktığım ismiyle "Sosyetik Blok" sıkıntı çeker gibi oldu. Ne zamanki Mustafa, Topal'la nöbet değişimi düşüncesi öne çıkmaya başladı ve de ön bloktan orta alana gelinerek top alınmaya başlandı, o zaman Ankaraspor'un direnci arızaya uğradı. Bu maçı döndüren adam bence kaleci Franco idi.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.