Gürcistan şokundan sonra Milli Takım'ın kendi gibi zor duruma düşmüş, son Avrupa Şampiyonu ve tarihi rakip Yunanistan karşısına nasıl dizileceği, hangi mantıkla oynayacağı, hiç kuşkusuz cevap arayan futbol sorusuydu. Ersun Yanal, sakatlığı geçmeyen Hakan Şükür'ü tribünde bırakırken, Fatih'i en uç adam oynatıp arkasına beşli bir orta saha koymuştu. Geride de Servet tandeme girmiş, Deniz sol kanada, Ümit de sağ arkaya yerleşmişti. Hakan'ın sahada olmayışı ile Milli Takım'ın rakip ceza alanında topu tutabilme, saklayabilme, rakibi oyalayabilme, gücünü emme gibi gereken beklentiler yerine gelemedi. Geri dörtlümüzün kenarlarında Ümit'le Deniz'in oynaması ise sistemin istediği kanatlar altında rakibi bloke etme, sahaya yayma gerekleri de yapılamadı. Orta alanda fazla adamla bulunma ve yerleşme, böyle zorlu bir deplasmanda akla en yatkın oyun felsefelerinden biridir, ama o görevdeki oyuncuların bekledikleri yerlerde top almak yerine özellikle dikine kısa koşular yaparak, koşu yoluna top istemeleri, bu felsefenin oyuna olan etkisini gerçekleştirir. Ama biz bunu yapmak yerine topla uzun diriplingler atmak ya da hiç uzun olmayan ileri bloğa uzun top atmayı seçtik. Kenardan doğru düşünülmüş orta alan kurgusuna sanırım hiç doğruyu bulma yönünde talimatlar gelmedi. Hüseyin'in oyununun sonlarına doğru öne alınması, Emre'nin kaleye daha yakın kullanılması yine doğrular arasındaydı ama Serkan'dan ön libero yapma düşüncesi tam anlamıyla bir futbol komedisiydi. Öteden beri iddia edip dururum, Hakan Şükür'süz Milli Takım, bir benzerini ortaya koyamadıkça rakip ceza sahasına giremez diye... Bir kere Gökdeniz'le, bir kere de Nihat'la gittik. Ama hepsi o kadar. Bu arada Ersun hocaya önemli bir soru sormak istiyorum: Nihat'ı R.Sociedad forması içinde acaba hiç mi seyretmedi? Pivot santrfor arkasında dolaşarak özelliklerini kullanan Nihat'ı hem de çizginin sol tarafında uyuşturmak, hem 10 kişi kalmak, hem de Nihat'a golü yasaklamak değil midir? Şunun altını bir kere daha çizeyim; Ersun Yanal, hakiki bir ön libero ve hakiki savunma kanat adamları bulamazsa bu dörtlü savunma modelinde hiçbir maçı baskı altına alamaz ve de zor maç kazanır. Yine de favorilerden biriyle dışarıda beraberlik fena sayılmaz.