Ersun ve Emre

A -
A +

Yazının hemen girişinde Ersun Yanal'ı önce bir kutlayayım. Sakın bunu maçı iyi götürüp iyi sonuç aldığımız için yaptığımı sanmayın. Kutlamamın sebebi bir maç önce seçilmiş kadronun sakatları hariç aynısını kullanması, Şenol Güneş'in ilk Brezilya maçından kalan 4'lü alan savunmalı sistemini Brüksel'e getirmesidir. Yani Ersun hoca Amerika'yı yeniden keşfetmeye kalkmamış, Türk futbolunda büyük işler yapmış ve yarı yarıya yenilenmiş kadroyla sistemine sadık kalmıştır. Yani büyük başarılar elde etmiş Şenol hoca gibi eldeki doğrularla yola çıkmıştır. Tabii yine de genel anlamda yapacağımız bir kaç eleştiri ya da bir kaç olguya çekeceğimiz dikkat vardır. Sanırım Ersun hoca da bu özel maçlarda bunları notlarıyla önce beynine işleyecek sonra da uygulamaya koyacaktır. Diyeceğim şudur; bu Milli Takım'a çok sıkı, Emre'ye eşlik edecek hakiki bir ön libero gerekiyor. Tuncay'ın aşırı telaşla futbol oynama biçimine bir ölçü gerekiyor. Tolga'nın yanına bu sistemdeki hakiki ikinci tandem oyuncusunun bulunması da şart. Tabii Bülent bıraktıktan sonra. Savunmanın sol kanadında Deniz'in yerine hakiki bir o yerin adamı da kaçınılmaz ihtiyaçtır. Ersun hocayı bir başka doğrusundan daha övmek istiyorum; oyuncu değişikliklerini yaparken çok dikkatli ve doğru tayinler sahaya getirmiştir. Yani çok fazla oyuncu değiştirme hakkına sahip olup gelişi güzel davranmamıştır. Tabii bir oyuncuya özel bir paragraf da açmak görevimizdir. İnterli Emre, tam bir büyük futbol firmasının büyük yıldızı gibi oynamıştır. Emre'nin bu düzeyde oynayacağı her maç Türk Milli Takımı'nın galibiyet şansını arttırır. Tabii Yıldıray için de Hasan için de hatta hatta Hakan için de aynı vurguları yapmak gerekir. Yani eskilerimiz öyle sanıldığı gibi son kullanma tarihlerini aşmadıklarını göstermişlerdir. Ben bu yazıyı Brüksel'den değil, televizyon başından yazdım. Maçı anlatan yılların spikeri İlker Yasin'in saçmalıklarını, yanlışlarını burada yazıp Milli Takım teknik yorumumuzu kirletmek istemiyorum. Şenol Güneş'in başını yiyen takımın Moldova olduğunu söyleyecek kadar beyince çoktan emekli olmuş bu arkadaşımız için ayrıca bir yazı yazacağım ya da gelecek hafta çarşamba köşemde dün akşam tuttuğum ve tekrarı olmadıkça inanamayacağınız saçmalıkları yazıya dökeceğim. Yani iyi bir Milli Takım ve ilk icratını iyi gerçekleştirmiş hocayı yazarken maçın spikerine takılmak talihsizliğini de yaşadım.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.