En son G.Antepspor - F.Bahçe maçının başına geldi. Daha önceleri Trabzonspor - G.Saray ve şimdi hatırlayamadığımız bir kaç lig oyununun başından daha geçti. Bu hastalığın adı "Erteleme hastalığı"dır. Avrupa Kupaları'ndaki maçların arifesine sık sık yapışan ve galiba tedavisi de olmayan bu hastalığın kaynağı kulüplerimizin bilinçsiz yöneticileri ve de onların dümen suyunda gidip kellesini garanti altına almaya çalışan teknik adamlardır. Ya da, çabuk tava gelen yöneticiyi kandıran teknik adamdır. Ama öyle, ama böyle, bu bir yanlıştır. Şimdi bu hastalığın bir futbol takımının üzerinde yaptığı olumsuz etkilere bir bakalım. Sıcak gelişme olarak G.Antepspor - F.Bahçe maçını ele alalım. F.Bahçe, geçtiğimiz Pazar akşamı A.Gücü karşısında olumlu futboldan sinyaller verdi. Az oynayıp çok atmak gibi eskilerin görüntüsünden, çok oynayıp az atmak gibi aslında geleceğe umut saçan bir futbolcular topluluğu idi izlediğimiz... Ve belki de, uzun zamandan bu yana medya, genelde o günkü F.Bahçe'yi övdü. Böylece o topluluk böyle bir konsantrasyon edindi. Yani, önündeki en yakın maça bile iyi oynayabilmek için hazır gibiydi. Şimdi maç oynamak onun için bir eziyet değil, keyif alabileceği bir ortamdı sanki... Ama bir de baktı ki, beş gün sonra oynayacağı maç ertelenmiş. Futbolcu bir oh çekti. Ve şöyle ufka baktı; yahu Feyenoord maçına daha dokuz gün var deyip, ipe un seriverdi. Hele, bir de hocası iki gün izin vermez mi? Oh, yan gel yat! Şimdi o F.Bahçeli futbolcuyu A.Gücü maçının sonrasındaki havaya sokabilmek için, iki gün izni de içine alırsanız, en az 7 ila 9 gün gerekli... Yani, kura çekildiğinde belirtip, ilk maçtan sonra da tekrarladığım gibi F.Bahçe artık Şampiyonlar Ligi'ne çok yakın değildir. Kapıda büyük tehlike vardır. Hele hele, Kartalspor'la yapılan maça, Feyenoord maçında oynamayacaklar oynadığından, hiç bir anlam veremedim. Evet, aynı hatayı geçen sezon da G.Saray yapmış, Barcelona maçı öncesi Trabzon'a gitmeyip, bütün konsantrasyonunu kaybetmiş, ardında da maçı, dolayısıyla çeyrek final biletini kaptırmıştı. Bu erteletme hastalığına yakalanmışlara bir de sorum var: "Yahu, bu geniş kadroları neden kuruyorsunuz ki?.. O zaman 13 - 15 kişilik kadrolar kurun... Nasıl olsa ligde sarı kart cezası da dört maça çıktı. Eh, Avrupa Kupası dendi mi, lig de erteleniyor..." Anlaşılan o ki, bir türlü çağdaş çizgiye, bilimin emrettiğine ulaşamıyoruz.