F.Bahçe, hayati Feyenoord rövanşında önce lig maçını erteletmenin faturasını, daha sonra da teknik direktörü Lorant'ın çok uygunsuz kadrosunun bedelini ödedi. Bu sütunlarda iki gün önce maç erteletmenin takımı çok olumsuz yönde etkileyeceğini yazmıştım. 9 gün resmi müsabaka oynamamış, bunun iki gününü de yatakta izinli olarak geçirmiş bir takımın ne olursa olsun bir Hollanda ekibi karşısında direnci de, konsantrasyonu da, dayanışması da işte böyle ancak 15 dakika sürebilirdi. Sanıyorum ki Lorant, bilgisi bu kadar olduğundan ve de hiç böyle maçlara alışık olmadığından, yönetim de sanki federasyondan rövanşı alırmışcasına bu ertelemenin kollarına yapıştılar. Şimdi gelelim Lorant ustaya. Belli ki ne Hollanda futbolunu, ne de rakibinin özelliklerini bilmiyormuş ve kavrayamamış. Kendi sahasında çok kademeli ve organize savunma kurup dikine süratli ve çabuk kontrataklarla gidebilen Feyenoord karşısında Johnson'suz bir orta saha kurmak, F.Bahçe'nin ileri ucuyla savunmasını birbirinden ayırmak, bu 150 milyon dolarlık takımı arada Hollandalılar'ın filesini teşkil ettiği voleybol takımına çevirmektir. M.Doğan'la Van Hooijdonk'a - ki, sürekli orta sahaya yakın oynadı ve böyle oynayacağı da belliydi - adam markajı yaptırmak ve buna rağmen savunmaya hâlâ üç adam daha koymak, bugünkü futbol teknik adam kitaplarında artık yeri kalmamış çağdışı bir düşüncedir. Hele hele ikinci yarının ortalarından sonra yapılan komik değişiklikler F.Bahçe takımını tam bir arsacı topluluğuna çevirmiştir. Düşünebiliyor musunuz; Rapaiç, Revivo, Oktay, Serhat ve Ortega bir yerde, Fatih, Abdullah, M.Doğan bir yerde. Bu iki blok arasında da Hollanda takımının zengin orta sahası. Belli ki, Lorant Münih'in bir kasabasında sıkışmış olmanın zavallılığını yaşamaktadır. Aslında Lorant çok da suçlu değildir hani. Geçekte, Avrupa teknik adam beşinci torbasına elini daldıran F.Bahçe yönetimi kabahatlidir. Yazık. Şimdi F.Bahçeli futbolcular, taraftar ve de camia bir kere daha ezik kalmanın kahrını çekeceklerdir. Şimdi şapkalar öne konup beton kalıplarını üst üste koymakla futbol takımının hocasını ve futbolcusunu seçmenin farklı farklı şeyler olduğunu anlamanın zamanı gelmiştir. Benim şaştığım, F.Bahçe taraftarının böyle bir ezikliğe hiç de hakkı olmamasına rağmen, hâlâ federasyona şuna buna kızıp bazılarına şakşakçılık yapmasıdır. Özetle; acaba bu son ihtar olacak mı?