Ey Federasyon; bu ne biçim iş?

A -
A +

İnanılmaz... Kış ortasındayız... Özellikle İstanbul'dan yüz kilometre sonrası buzla, karla kaplı... Isı sıfırın 3-5 derece altında... Ama bizim Federasyon tutuyor maçları hâlâ 20.30'da falan oynatmaya devam ediyor. Üstelik bunlar kupa maçı ve de hafta sonunda... Yani tatil... İngiltere'nin 500 milyon euro maliyetli takımları ise öğle yemeği tatilinde kapışıyorlar. Oldu olacak, maçları gece yarısı oynatın! Acaba diyorum, gözlemcileriniz, temsilcileriniz, hakemleriniz gündüz görme özürlü mü? Böyle bir arızaya henüz rastlanmadı da, bizim Federasyon bu yüzden başka bir rekor sahibi olabilir... Milli Takım'a hoca bulamama rekorunu kırmak üzereyken... Yapma be Sadri Başkan! Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, şu an için bizim Süper Lig'in İlhan Cavcav ve Aziz Yıldırım'la birlikte en deneyimli yöneticisi... (Üsküdar Anadolu Kulübü'nden)... Ama gelin görün ki Şener, bir röportajında hakemlere verilen dinlendirme cezalarının açıklanmasını istiyor. Dünyanın neresinde duydun ki, Sayın Başkan? Haaa tabii ki yöneticinin, futbolcunun cezası açıklanacak. Bu da dünyanın her yerinde böyledir... Hani hatırlatayım dedim de... Ali Turan, Popescu mu? İnanılır gibi değil... Galatasaray, Kayserispor'la henüz sözleşmesi devam eden Ali Turan için kapıştı. Bunun üzerine de Kayserispor, "Mehmet Topuz formülü" uygulayarak oyuncuyu kadro dışı bıraktı. Hatta söylenene göre Ankaragücü'ne verdi. Bunu geçelim de... Acaba Galatasaray, 6 adet stoper oynamaya yatkın oyuncusu dururken Ali Turan'da bir Popescu mahareti mi gördü? Hani savunmadan topun oyuna sokulma meselesi var ya... Sağbek için deseniz, Sabri var, Uğur var, Barış var... Var oğlu var... O halde? Hadi canım! Tahir Kum; açıklama yap! Tahir Kum kardeşimiz, Cem TV'de, tuttu, Hakan Şükür'le Fatih Terim'in İtalyan futbolunun içine alınmalarını "Siyasi ilişkiler" çerçevesinde olarak yorumladı. Yahu Tahir, sen iyisi derginde kal! Çok atıp tutuyorsun... Bu iddianı ayrıntılarıyla açıklamazsan seni palavracı ilan ederim... Ben Hakan ve Fatih'in avukatı değilim. Ama en azından Fatih'in gidişi sadece futbolumuz adına değil, Cumhuriyet tarihimizin en önemli gelişmelerinden biridir. Ayrıntıyı sorarsan, anlatırım... Uğur Dündar'ın ağzına bakın! Ekranlarda dürüstlüğü, adaleti kimselere bırakmayan Uğur Dündar muhteremleri tutmuş, Semih Şentürk'ü "Sözde Fenerbahçeli" ilan etmiş. Önce şu asker ağzıyla konuşmayı bırakın. Anlaşılan o ki bulunduğunuz çatının altında askeri vaziyet üzerinde çok konuşuluyor. Sizin Fenerbahçeliliğiniz ne kadardır ki? Yönetime hangi fasıldan girdiğinizi de en iyi Selim Soydan, Şadan Kalkavan, Davut Dişli, Kazım Bayülken ve de aynı huzurda bulunan Aziz Bey, bir de ben bilirim. Sonra, Semih'in en azından 4 sezondur neler çektiğini görmüyor musunuz? Siz kulüp olarak, bu kadar özveride bulunmuş, işe yarayan tek altyapı ürününüzü "Oldubittiye" getireceksiniz (talimata göre hakkınız var da, hani özde Fenerbahçelilik), o da "eyvallah" deyip sineye çekecek. Yahu Semih'in sinesinde yer mi kaldı ki? Dolmuştan inin Beşiktaşlılar! Birileri, başta da Hasan Ali Atasoy, İnönü Stadı'nın neden EURO2016 aday statlar listesine alınmadığını yazıp, sözüm ona, Fenerbahçe'nin gözyaşlarına ortak aradılar. Vay sen misin? Beşiktaşlılar hemen dolmuşa binmişler. Yahu bir bakın bakalım İnönü Stadı'nın çevresi ne durumda? Öyle ya, yıkıverirsiniz Dolmabahçe Sarayı'nı olur biter! Hıncal Abi ne olur yapma artık! Hıncal Uluç usta, önceki günkü Fotomaç'ta diyor ki, "Bu spor basınında ne spor müdürleri, ne muhabirler, tek biri dahi UEFA güvenlik koridoru kurallarını bilmiyor..." İnsaf! Daha UEFA finali oynandığı gece ekranlarda açıkladım. Yanılmıyorsam 28 Mayıs 2009 tarihinde de bu köşemde yazdım. Yani sizlerden 7 ay önce... Bu huyundan vazgeç veya bir yazar olarak oku da oku Sevgili Ağabey! Oğuz Sarvan fare doğurdu! MHK Başkanı Oğuz Sarvan'ın toplantısına dikkat kesildim. Cüneyt kardeşimiz için alkışlarına ben de katılıyorum. Ama gerisi? Erbakan Hocanın dediği gibi "fasa-fiso..." Ne mi bekliyordum? Şunu, "Bakınız, hakemlere, hakemliğe bu denli fiili ve sözlü hücum devam ederse, hakemlerimizi, tavır düzelene kadar liglerden çekeriz!" Hadi bakalım böyle bir aba altı sopaya bizim çenebazlar ne diyebilirlerdi ki? Ama nerdeee o yürek, o dik duruş? Yabancı hakem mi? Ben ne satılık yabancı gördüm biliyor musunuz? Kapalıçarşı'da deri ceket kalmamıştı be! Prekazi'den gerçeğin babası! Sabah'ta yeni senenin ilk gününde Mustafa Bozkurt isimli genç bir arkadaş bir zamanların büyük oyuncusu Cevat Prekazi ile mükemmel bir röportaj yapmış. Cevat, "Bizi Denizli değil Derwall şampiyon yaptı" diyerek, neredeyse 20 yılı aşkın bir süredir pişirilip pişirilip önümüze konan bir yalanın sonunu getirdi. Tanju, Erhan Önal ve Cüneyt de mühür basmışlar bu açıklamanın altına... Eh artık sanırım bu yalan da son bulmuştur. Öyle ya hangimiz oyuncudan iyi bilebiliriz ki... Tebrikler Mustafa!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.