Fabiano'yu hangi dedektif yakaladı?

A -
A +

Fabiano'yu hangi dedektif yakaladı? F.Bahçe, Daum'un dördüncü sol kanat adamı isteğini Fabiano ile karşılamıştı. Türkiye için meçhul olan bu futbolcuyu yöneticilerden Hakan Bilal Kutlualp "Fabiano'yu bir yıldır izliyorduk, şimdi de aldık" diyerek yorumlamıştı. Ama bugün medyadan okuyup dinlediğimize göre F.Bahçe bu oyuncusunu ocak ayında elden çıkarmaya çalışacakmış. Şimdi akla bir soru geliyor: Acaba bir yıl izlenen, başka bir oyuncu muydu? Ya da izleyenlerin gözleri iyi görmüyor mu? Başkan Özhan Canaydın'ın yağmuru G.Saray Kulübü Başkanı Özhan Canaydın'la sevgili ustalarımdan Erol Dallı'nın cenazesinden çıkarken ayak üstü lâflaştık. Başkana "1.5 yıllık büyük bir yangını iyi kontrol altına aldınız" diyecek oldum. "Şimdilik yağmur yağdırıyoruz" diye cevap verdi. Sonra sayın Canaydın'ı önceki akşam HaberTürk'te konuk ettik. "Cevabınızı biraz açar mısınız?" dedim. Başkan şöyle cevapladı: "O yağmur kelimesini kullanırken özellikle son aylardaki bereketten bahsettim." Yani başkan yeni stad projesinden, tesislerin onarılması, yenilenmesi, sportif alandaki ayağa kalkıştan söz etmiş. "Bunu da duaya çıkmadan yaptık" diyor. Penaltı atmak kolay mıdır? Hakan Şükür'ün, Beşiktaş - G.Saray maçında kaçırdığı penaltı ile başlayan furya Fatih Tekke ve Nihat Kahveci ile devam etti. Bakalım sıraya kim girecek? Ancak bakıyorum da spor medyasında hayatında topa ayak sürmemişler bu kaçan penaltıları tuhaf tuhaf biçimde yorumluyor. Bana göre Hakan'la Nihat iyi penaltı attılar ama Fatih nasıl ve nereye vuracağını tam topa dokunurken ayarladı. Yani çok kötü penaltı attı. Ayrıca penaltı atmaya gelen için o koca kale yarı yarıya daralır. Hiç o noktaya gelmemişlere bir küpe olsun diye yazdım. Bu ne ciddiyet? F.Bahçe'nin Brezilyalı oyuncusu Alex beklenilen saatte uçaktan çıkmayınca Yeşilköy'e üşüşmüş spor muhabirleri bilgi almak için sağa sola koşuşmaya başlamışlar. Gazetelerden okuduğuma göre Alex'in rötarıyla ilgili açıklamayı F.Bahçe Dergisi'nin sorumlularından biri yapmış. Ciddiyete bakın. Beşiktaş'ın tuhaf pazarlıkları Beşiktaş eldeki mal fazlasını sağa sola kirayıp dağıtırken, Diyarbakır dosyasındakilere "Bize karşı oynayamazlar" maddesini koymuş. Böyle şey olur mu? Bu ne biçim profesyonellik? Madem bu oyunculardan çok korkuyordunuz, niye kendi takımınızda tutmayıp da kiraya verdiniz? Böyle anlaşma olmaz. Haaa! Diyarbakır bu oyuncuları oynatsaydı ne olurdu, hiçbir şey olmazdı. Sadece Beşiktaş'ın bu yönetimiyle Diyarbakır'ın arası soğurdu o kadar. Mentörle yola çıkan... Yine gazetelerden okuduğuma göre Hakan Şükür'ün Milli Takım kadrosuna alınmayışı mentör Turgay Biçer'in raporuyla olmuş. Şayet teknik direktör Milli Takım kadrosunu mentörlerin falan raporlarıyla oluşturuyorsa o zaman kampı da Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde yapsın. Hıncal Uluç'a önemli not Hıncal Uluç meslektaşımız 17 Ekim Pazar günkü yazısında gazetecilikte haberciliğin öneminden söz etmiş. Mesleğimizin ana esasındaki birinci madde budur. Ama gelin görün ki aynı günkü Sabah Gazetesi'nde ben Trabzonspor'un o gün kiminle, hangi stadda, saat kaçta karşılaşacağını bulamadım. Bütün lig maçlarının saatleri vardı da Trabzonspor ile Büyükşehir Belediyesi Ankaraspor'un maç anonsu yoktu. İşte habercilik. Daum kafa mı buldu? F.Bahçe Teknik Direktörü Daum, Gaziantepspor maçının sonlarına doğru oyuncu değişikliği sırasında hop oturdu hop kalktı. Gaziantepspor kalesine faul atılmadan Hooijdonk'un oyundan çıkmasına öfke kustu. Şaşmamak mümkün değil. Sanki oyuncu değişikliğini tribünden Aziz Yıldırım yaptı. Sonra da Daum basın toplantısında Gaziantepspor'un çok iyi oynadığını, çok iyi mücadele ettiğini ve böyle bir rakip karşısında kazanmayı bildiklerini söyledi. Yani Daum Gaziantep'te maçın bitiminde ve sonrasında önce kendisi, sonra da rakipleriyle kafa buldu. Hakan Şükür niye gol atamadı? G.Saray takımındaki bütün oyuncular Hakan Şükür'e gol attırıp milli maçlar sürecinde yaşadığı sıkıntıyı atlatması için sözüm ona pas desteği verdiler. Ama bu Hakan Şükür'ü büsbütün sıkıntıya soktu. Çünkü Kayserisporlular bunu fark edince Hakan'ın etrafına üşüştüler ve böylece işi 5 golle geçiştirdiler. Oysa o müthiş futbol, bitirme noktalarında da aynı seyri gösterseydi Hakan da o maçta iki üç gol atabilirdi. Hagi'den ders Boşuna Hagi için son 20 yılın en iyi 5 oyuncusundan biri demiyorlar. Baliç, topu kalecinin göğsüne nişanladığında Hagi kulübeden fırlayıp eliyle kendisinin Avusturya takımına attığı golün yapılış biçimini işaret ederek teknik dersi verdi. Bence Baliç'in o şutunu ve hemen ardından da Hagi'nin o işaretini yayıncı kuruluş sık sık ekrana getirmelidir. Del Bosque düşürdüğünü buldu mu Beşiktaş'taki 'Salı Pazarı' alışverişine benzeyen transfer kaosundan Del Bosque bir türlü "Hah işte 15 kişilik kadro bu " dedirtemedi. Ama baktım Diyarbakırspor maçında Emre - Mustafa Doğan tandemi en uygunu olarak karşımıza çıktı. Zaten 7 tane oyuncunu bulunduğu bu bölgede sistemin en tecrübeli iki oyuncusu da bunlardır. Bu arada İbrahim Akın'ın maçın son yarım saatlik bölümünde daha etkili ve yararlı olacağını Del Bosque görmüş gibi göründü. Bakalım Ankaragücü maçında yine yeni bir takım mı göreceğiz, yoksa toparlanan Beşiktaş'ı mı? Bravo Ziya Doğan ve Samet Aybaba Ankara'daki oyunun daha 5 dakikasında Trabzonspor'un gol atabilmesi için mutlaka Mehmet Yılmaz'ı oyuna alması gerektiğini yanımdaki arkadaşlara fısıldadım. 35. dakikada da, yani daha devre bitmeden Ziya bu değişikliği yaptı. Ama üç puanı kapamadı. Ziya hoca bu tip kilitlenmeye uygun oyunlara mutlaka Mehmet Yılmaz'la başlamalıdır. Buna karışlık Samet hoca topla çabuk koşan Brezilyalılarını kulübede tutup golü yedikten sonra bir tanesini sahaya sürerek iyi bir hocalık örneği sergiledi. Erol Dallı Geçtiğimiz hafta Türk basınının olduğu kadar Türk sosyal ve kültür yaşantısının çok önemli isimlerinden birini, sevgili Erol Dallı'yı kaybettik. Ülkemizde son yıllarda erozyona uğramış medya ve toplumun genel yapısı içinde yeni bir Erol Dallı çıkar mı, ben biraz umutsuzum. Türk basının ve toplumunun bir kere daha başı sağolsun. Cavcav'ın gözyaşları G.Birliği Kulübü Başkanı İlhan Cavcav 10 kişiyle 83 dakika oynayıp Rizespor gibi iyi bir takımı yendikten sonra hakem Mustafa Çulcu için "Utanç duyuyorum" dedi. Eeee sayın Cavcav, federasyon yönetimlerini değiştirmek için mücadele vereceğinize artık şu G.Birliği'ni bir yerlere taşısanız daha iyi olur. Federasyonun saat ayarı bozuldu Futbol Federasyonu, bu sezon lig maçlarının başlama saatlerini çok gariplikler yüklü biçimde ayarlıyor. Bunu kimse anlayabilmiş değil. Düne kadar tıkır tıkır işleyen ayarı Bıçakçı federasyonunda kim bozdu, doğrusu çok merak ediyorum. Ben bu satırlarını yazarken hafta sonu Beşiktaş'la F.Bahçe aynı gün, aynı saatte oynuyor durumdaydılar. Ne büyük saçmalık. Sanki Beşiktaş'la F.Bahçe 2 - 2.5 saat arayla oynayamaz. Ben yayıncı kuruluşun da bu saçma saat ayarlamasında rolü olduğuna inanmıyorum, Anlaşılan o ki federasyonda futbolun dışında maç saatleriyle de bilgisayarda eğlenen birileri var.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.