F.Bahçe'nin yeni vurgunu

A -
A +

F.Bahçe'nin 2 gün önce Diyarbakır'ın sunduğu şampiyonluk vizesini Bursa maçında 3 puanla cebe indireceği umudu ve beklentisi ile maça gelenler ya da televizyonunun başına kurulanlar bir şeyi unutuyorlardı. O da F.Bahçe'nin orta sahasız futbolunun kendi bölgesini iyi daraltan rakipleri karşısında bunaldığı, bozulduğu, hiç organizasyon gerçekleştiremediği gerçeğiydi. Bu gibi oluşumlarda F.Bahçe, sadece Van Hooijdonk ve Nobre'yi rakip savunmaya dayayarak, yüksek toplarla çare arıyordu. Bursaspor'un bu gerçeği iyi görmüş hocası Biyediç, tandemin önüne uzun boylu ön liberolar dizerek pasifize etti. Ancak aynı Biyediç, 1-1'in skora kilitleneceğine bitiş düdüğünden önce inanıp, ileri uçtan adam eksiltmeye başlayınca, F.Bahçe'nin çağdışı yüksek top uygulamasına avantaj sağladı. Daum, maçın 82.dakikasına kadar takımının çağdışı futbolunu taraftarı, sahadaki oyuncuları, hatta yedekleri bile beğenmezken, izleyen bir robottu sanki. O dakikada Petkov'u çizgiye alıp taa 20.dakikadan itibaren oyuna alması gereken Semih'i de sahaya sürdü. Semih diyoruz, çünkü yedek kulübesinde ayağı yumuşak tek oyuncu oydu. Ya Nobre'yle Van Hooijdonk'un arkasında işe soyunacaktı. Ya da Nobre'nin yanına geçip Van Hooijdonk'a olmayan orta sahada varlık sunması için çanak tutacaktı. Bursaspor'un yukarıda da değindiğim gibi hatalı değişiklikleri Daum'un attığı zarın bir kere daha düşeş gelmesinde yardımcı faktörlerin başında idi. F.Bahçe'nin bu ilkel, 1930'lardan kalma oyun anlayışı Bursaspor'un çok ihtiyacı olan 1 puanı da cankurtaran simidi gibi gelen Nobre'yle çaldı. Demek ki; piyangodan Nobre çıkmasa, bugün liderlik koltuğunda çok sürpriz bir takım oturuyor olacaktı. Futbolun cilvelerinden de birkaç çok çarpıcı örnek verelim. Sahada hiçbir varlık gösteremeyen Okan ayağına çarpan bir topla, takımını ümitlendiren, F.Bahçe'nin canını sıkan adam oldu. Okan'ın ikinci yararlı işi ise bir topun taca gönderilişi idi. Biyediç, 4'lü alan savunması ve ön liberolarında iyi düşünmüş olabilirdi ama takımının tek hücum gösterisini artık futbolu bırakmaya yaklaşan Sertan'ın omuzlarına yüklememeliydi. Junior'u oyuna alacağına orta sahadan hücum gücüne katkıda bulunabilecek bir elemanı sahaya sürmeliydi. İşte futbol bu. Bursaspor, daha iyi pas yapabilen, sadece topu tutmak ve belli bölgede kullanmada F.Bahçe'den daha usta, daha takım idi. F.Bahçe ise kendisine teslim edilen topları veya geri dörtlüsünün kazandıklarını 40-50 metre yükselterek 1950 model bir futboldan yana inat etti durdu. Acaba dâhi hoca, bu eski tip film oynarken, ne yapıyordu? Bir ikinci soru daha, acaba Volkan ikinci devrenin hemen başlarında biri çatala giden Bursa şutunu yumruklamayıp, Okan'ın da önüne iyi yatmasaydı, bana göre dün akşam iyicene kesinleşen şampiyonluk önümüzdeki haftalara Daum'un büyük başağrısı olarak ertelenecekti.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.