Fener’e bir 45 yetti

A -
A +

Kadıköy’deki F.Bahçe-Antalyaspor maçından bir gün önce birkaç dost aradı ve dediler ki, “Antalyasporlu bir yüksek sorumlu, ‘Kadıköy’e F.Bahçe’yi yenmeye gidiyoruz’ dedi. Haberin var mı?” Ben de dedim ki, “İlk defa sizden duyuyorum.” Ama dün akşamki maça baktım; bu Antalyaspor benim görüşüme göre ligin üçüncü sınıf bir ekibi. 

 

 

En rahat maçı

 

 

Teknik direktörü cezalı olan F.Bahçe böyle bir rakip bulunca özellikle ilk yarıda istediği gibi topluca hücuma gidebildi, savunmaya zaten çok fazla gerek yoktu ama sahanın genel yerleşiminde neredeyse tam notla oynadı diyebiliriz. Hâl böyle olunca da skor tabelası ilk yarının sonunda F.Bahçe’yi 3-0 önde gösteriyordu. Böylece bu maç ikinci yarının başlama düdüğü ötmeden çoktan bitmişti. 

 

 

Amrabat nerede? 

 

 

Modurinho’nun tribünlerde olduğu bir maçta yine Tadic’in bu defa da 85’e kadar sahada baş organizatör olarak kalmasına ne yazıp, ne diyeceğimi bilemiyorum. Bu Amrabat ne gibi bir suç işledi ki, bu önemli görevi yerine getirebilmek adına bu defa da 80 dakika bekledi? 

 

Bu öylesine bir maçtı ki, F.Bahçe kalecisi İrfan Can, savunmadan Skriniar ve Çağlar’ın keyif yapabilecekleri kadar kolaylık taşıyordu. En çok çalışkan oyuncu olarak bana göre Oğuz ve Mert göze çarparken En-Nesyri bir bedava gol attı, Dzeko çalıştı da durdu…

 

Şimdi bu galibiyetle G.Saray ile aradaki fark 4’e indi. Diyorum ki, acaba bu maç şampiyonluk yarışının bir başka yarışa dönüşebileceğinin habercisi miydi? 

 

 

 

Maçın adamı: Oguz Aydın

 

 

 

Kemal Belgin'in önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.