Ben yazıma şöyle başlayayım; Rıza Hoca’ma sormak isterim, bu Yatabare sözleşme imzalarken oraya ‘oyundan çıkarılamaz’ diye bir ibare koymuş muydu? F.Bahçe’nin, Batshuayi’yi kırmızı kartla kaybettiği ana kadar zaten Sivasspor 10 kişi oynuyordu! Tabii ki F.Bahçe’nin kadrosu nefes alanlar olarak 10 kişi oynamasına rağmen uzun bir süre, sahada sanki fazla olan taraftı. Hem de Sivas oyuna çıkarken, rakip savunması yakınlarında pres yaparak.
Bu maçı Sivasspor bir penaltı golüyle kaybediyorsa dua etmelidir. Çünkü Jesus Ferdi’yi sağ arkada oynatarak rakibin en etkili silahlarından biri olan kolay adam eksilterek rakibin savunma dengesini bozan Gradel’e karşı Ferdi silahını kullanıyordu. Bence bu maçın en önemli taktik düşüncesi buydu. Tabii ki Rıza Hoca’nın kadrosuyla F.Bahçe’nin kadrosunu kıyaslayamayız bile. Bu arada hem Valencia hem de Batshuayi ile oynamak acaba ‘Zaten saha bizim’ anlayışından mı kaynaklanıyordu? Ama bu oyun anlayışıyla sanıyorum ki orta alanı, bu bölgenin bir hakiki oyuncusuyla kursaydı daha çok pozisyon kazanmaz mıydı?
Bu arada ben bir başka noktaya değinmek istiyorum. F.Bahçe’nin taraftarı hakeme karşı bu maçta çok çirkin bir tezahürat yaparak acaba kulübüne nasıl bir ceza ödetecektir, bunu merak ediyorum.
Netice itibarıyla Rıza Hoca’nın kadrosu tabii ki rakibinin kalite olarak çok gerisinde dururken ilk yarıdaki bir iki tane hariç hiçbir doğru dürüst pozisyon dahi bulamadan maçı bitirdi.
Sonra Jesus bir Alioski değişikliği yaptı ki buna da ben pek anlam veremedim. İrfan Can neredeyse tek başına F.Bahçe’nin hücum gücü olarak rakibin yerleşim planlarını en çok arızaya uğratan kişiydi. Maç öyle bir hâle geldi ki ben bir aralık yanlış not mu alıyorum diye düşünmeye başladım. Neden mi, 10 kişi oynayan F.Bahçe miydi, yoksa Sivas mıydı? Hoş Yatabare ile Sivas zaten 10 kişi oynuyordu ama en azından sahada duran bir adamdı...
MAÇIN ADAMI: Ferdi Kadıoğlu