Fırsatı teptik

“Kazanılan penaltı bir piyango idi ama sonrasında rakibin attığı müthiş şutla kazanılma ihtimali olan maç bir anda elimizden düştü”

Beşiktaş’ımızın Şampiyonlar Ligi’nde son sekiz, hatta sonrasındaki son dört için adaylardan biri olduğunu sezon başında Gaziantepspor’la oynadığı hazırlık maçından sonra hem yazdım, hem söyledim. Gerekçem de; kaliteli kadronun Şenol Güneş’in elinde bütün aksiyonları topluca yapmaya daha sezon başında gayret gösterişiydi. Nitekim, Benfica beraberliği, ardından içerideki talihsizce sonuç alınan Dinamo Kiev maçı ve de Napoli’deki deplasman galibiyeti sanki beni haksız çıkarmamak için bir zincirin halkalarını oluşturuyordu. Ama bu arada Beşiktaş’ın yakasına çok önemli oyuncuların sakatlıkları da yapışıp duracaktı. 
Ve geldik İstanbul’daki Napoli rövanşına. 
Bu maç; Avrupa futboluyla bizim aramızdaki özellikle saha kullanımı açısından ciddi farklılıklar gösteren bir oyun oluyordu. Koşarak top alan, devamlı hareket halinde alan rakip karşısında biz bekleyerek alan, çok az zaman da rakip kadar koşmaya çalışan bir takımdık. Sadece Tolgay’ın batı standartları sergileyebildiği -o da zaman zaman- Beşiktaş yine de direnip en azından kaybetmemek adına görev yapmaya çalışıyordu. Kazanılan penaltı bir piyango idi ama sonrasında Fabri’ye de yapabilecek hiçbir şey bırakmayan müthiş şutla kazanılma ihtimali olan maç bir anda elimizden düştü. 
Beşiktaş’ın o sezon başında beni ciddi şekilde umutlandıran oyun sergisi demek ki yerli bir rakip kandırmacası olabilirdi. Sahayı kapatabilme, pas aralarında rakibi bozma gibi önemli olgulardan biz çok nasibimizi alamamamıza rağmen rakip tam tersine kazara takılıp Avrupa’yla aramızdaki farkı ortaya çıkarıyordu. Tosic’in erken sakatlanışı bizim için büyük dezavantaj olurken, Cenk’in oyuna katılışına pek anlam veremedim. Acaba bir çantada keklikle mi oynuyorduk ki savunmamızdan bir adam çıkıp yerine bir başka uç adamı girecekti? Ama İtalyan liginden gergedan bir rakip vardı karşımızda, ben ülke futbolu arasındaki ciddi farklılıkları önüme koyduğumda İnönü’de bir Napoli beraberliğini olumlu sonuç olarak kabullenirim...

MAÇIN ADAMI

Tolgay

Orta sahada takımı çok iyi yönetti, doğru pasları yaptı.