Olacak şey değil... Fenerbahçe'nin özellikle ilk yarıda Güiza ile net ve çok açık, geniş alanda tek rakibe karşı girdiği pozisyonların sayısı, golle beraber, beş adet... Buna karşılık Beşiktaş'ın aynı süreçte girdiklerinin hepsi Fenerbahçe ceza alanının içi ve ana baba günü kalabalıklarda... Şimdi ülkenin ünlü yazar ve yorumcularına bir soru: Denizli, Beşiktaş'ı korkularla dolu olarak mı kurgulayıp sahaya sürdü, yoksa kenarlara aldığı önlemler hariç, alabildiğine risklerle dolu mu? Daha kontrollü, daha tedbirli oynayan taraf hangisiydi? Başınızı kuma görüp maç izlerseniz, böyle olur işte... Haaa Denizli oyuncu değişikliklerinde isim ve zamanlama yanlışları yaptı... Önceki günkü basın toplantısında da, her zaman eleştirdiğim Denizli, bu kafalara ciddi dersler verdi. Doğruları görmek için maçı bir daha izleyin! >> Bu toplar kimin? Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinde sahaya tribünlerden, hem de resmi, Turkcell Süper Ligi topları atıldı. Ve de Beşiktaş hücum ederken... Acaba bu topları, resmi olmalarına rağmen, seyircinin eline kimler ulaştırdı? Ne dersiniz? Samandıra'nın duvarlarına yapıştırılan "Motivasyon belgeleri" ile bunlar aynı kişilerin işi olmasın... >> Mehmet Topal'ın yüzüğü! El insaf... Milli Takıma kadar yükselmiş bir oyuncu, maça çıkarken parmaklarındaki yüzüğü nasıl olur da soyunma odasında bırakmaz? Peki, Galatasaray'da bu işlerle ilgilenen kimse yok mu? Desenize, bir futbol takımından Sayın Adnan Polat, Haldun Üstünel, Adnan Sezgin, Kalli, Cevat Hoca, Skibbe, Burak Hoca gibi yedi kişi birden sorumlu olursa, aynı devlet dairesi gibi, kimsenin etkisi hissedilemez. >> Yaşasın Noel, Kurban'a prim yok! Bizim Turkcell Süper Lig'in ilk etabı, bir maç eksiği ile 21 Aralık'ta bitecek... İlk yarının son maçı da, ikinci dönemin ilk günü olan 23 Ocak Cuma günü başlayacak. Neden mi? Eh, ülkede çok sayıda Hıristiyan futbolcu var. Adamlar en büyük dini bayramları olan Noel'i kutlayacaklar... İyi güzel de, bizim Kurban Bayramı ile Ramazan Bayramı lig takvimine girdiğinde, hiç öyle tatil falan gündeme gelmiyor... Acaba neden? Siz hiç hatırlıyor musunuz? >> Raul'u yenen Aragones, Alex'e teslim oldu! Fenerbahçe'nin teknik direktörü Aragones, Avrupa Şampiyonası kadrosuna koca Raul'u almayarak tepkileri çekmiş ama hiç umursamayıp zafere ulaşmıştı. Şimdi ise, ateşli olmasına rağmen Alex'i evinde bırakmak yerine ilk on bire alıyor. Tuhaf değil mi? Haaa birileri kalkıp, "Alex'in yanında Raul kim ki?" diyebilir... Ama asıl olan, Fenerbahçe'nin, Beşiktaş maçının 60. dakikasından sonra ortaya koyduğu futbolla bu dakikaya kadar olan arasındaki farkı görebilmek, anlamak... >> Lincoln ve driplingleri! Vay efendim, Lincoln neden topu altı defa sektire sektire yürümüş... Bu centilmenliğe aykırı imiş... Hadi oradan futbol cahilleri siz de... Niye rakipten birileri koşup da bu senaryoya son vermedi diye yazıp, söylemiyorsunuz da, Lincoln'ü suçluyorsunuz... Hakikaten bu ülkede futbol oynamak da, takım yönetmek de çok zor... Neden mi? Bu işten anlayan o kadar çok az ki... Siz hiç Lefter'i, Can'ı, Suat'ı, Selçuk'u, rahmetli Kadri ve Yusuf'u izlediniz mi? >> Skibbe'nin harikası! Bana dünyada bunun bir benzeri yapıldığını bildiren olursa, minnettar kalırım. Neyi mi? Şunu: Bir takımın tandeminden bir oyuncu alınıyor, yerine de bir santrfor konuyor... Ve bu takımın üçlü kalan savunmasının bir kenarında Sabri, diğer kenarında da Volkan kalıyor... Ortasında da Servet... Bu süreç tam otuz dakika... Peki, 3-1 öne geçtikten sonra neden Emre Güngör tandemi tamamlıyor? Vallahi tarihi ders gibi.. >> Son dakika Aziz Yıldırım'ın muhterem dayısı Faruk Yalçın'ın vefatını büyük bir üzüntüyle öğrendim. Dostuma Allah'tan rahmet, geride kalan tüm ailesine başsağlığı ve sabır diliyorum!.. >> Trabzon'un müthiş sırrı! Bir bakın ligin başından bu yana "Sakatlıklar tablosuna..." Trabzonspor'da bu sezon hiç sakatlığı yüzünden oynayamamış olan futbolcu var mı? Oysa başta zirve iddiası taşıyanlardan Galatasaray olmak üzere, Fenerbahçe'de, Beşiktaş'ta, Sivas'ta, Kayseri'de her hafta ortalama dört-beş sakat bulunmuyor mu? Bence araştırılmaya değmez mi? Ersun Yanal'ı ve ekibinin sırrı ne acaba? Aman nazar değmesin!