Galatasaray hak etti

Bütün hafta sorulan bir soru vardı, “Bu maç ne olur” diye. Ben de “Kadrolar açıklanmadan, maçın da bir on dakikası oynanmadan bir görüş belirtmem” dedim her seferinde. Sonra baktım iki takımın da orta sahası alıyor veriyor ama pek etkili iş yapmıyordu. Hâl böyle olunca da öndeki oyuncuların gol atma işi biraz rakip savunma hatasıyla, şans bileşiminden ancak nasip oluyordu. 

Savunma zaafları

Nitekim G.Saray’ın ilk golünde ceza sahasına kalkan topu Barış kafayla indirdi pozisyon almakta hatalı olan savunmaya Icardi şık bir vuruşla cezayı kesti. 

 

Beşiktaş’ın cevabı da aşağı yukarı benzerlik taşıyordu. Yine G.Saray ceza sahasına inen bir top kafayla altıpasa indirildiğinde Cenk çok şık bir vuruşla tabelayı eşitledi. Şimdi tabii ki içeriye 1-1’le gidiş sanıyorum çok kişide “Bu maç böyle biter” yorumlarına sebep oldu.
Beşiktaş’a dönelim. Bu maçta rahatlıkla on kişi oynadığını söyleyebilirim. Kim mi yoktu, tabii ki Weghorst. Yani hiçbir hareket yapamadığı gibi bazı pozisyonları da çok kötü vuruşlarla tribünlere yolladı. Zaten Beşiktaş’ta Cenk de oyunda olduğuna göre akınlarda bir kenarı zafiyet taşıyacaktı. 

Rashica iyi çalıştı

Buna karşılık G.Saray’da Rashica bu maçta sanıyorum beklentinin üzerinde bir top taşıma, rakip savunmanın dengesini bozma işlemini iyi yaptı diyebiliriz. Sonra Icardi, yine savunmanın uyukladığı bir pozisyonda kafayla skoru takımı lehine döndürdü. 

 

Bana göre bu maçın en çok eleştiri alabilecek konusu, her iki takım için de söylüyorum,  savunmanın özellikle göbeğindeki oyuncuların pozisyon almadaki inanılmaz eksiklikleri ve yanlışlarıydı. Tabii ki bana göre maçın kalecileri de maçta işlerini en iyi yapan isimlerdi. 
Maçın hakemi ilan edildiğinden, ilk düdüğü çaldığı ana kadar tartışıldı, konuşuldu. Halil Umut Meler bu maçta hakemlik görevini doğru yaptı diyebilirim. 

 

MAÇIN ADAMI: Kaleciler