G.Saray, deplasman gibi gözüken oyunda karşısında hiç de öyle bir ev sahibi takım bulmadı. Hatta öylesine ki, ev sahibi takımın hücum edecek forveti de yoktu, onlara bir şeyler hazırlama ihtimali olan orta sahası da... Karagümrük’ün sadece başta kalecisi olmak üzere savunması vardı, onlar da direnebildikleri sürece umut taşıdı.
G.Saray’a bakınca; şu hani manşetlerden düşmeyen transferler vardı ya, hani orta sahada özellikle… Onların ne yaptıklarını, bu maçta böylesine arkada saklanmış, çıkamayan bir takıma karşı ne yaptıklarını öncelikle bunları alanlara sormak lazım. Ne doğru dürüst bir adam eksiltme, ne tehlikeli bir pas dağıtımı, hiç öyle bir şey yoktu. Zaten 10 kişi kalmış bir Karagümrük’e karşı skor tabelasını, savunmadan gelen Emre Taşdemir değiştirecekti.
Tabii ki maçın en dikkat çeken oyuncusu Karagümrük’ün kalecisi Viviano idi. İnanılmaz kurtarışlar yapan bu file bekçisinin yediği gollerde de yapacak bir şeyi kalmamıştı.
Ama G.Saray’ın zirveyi zorlaması için mutlaka ama mutlaka bu orta sahasını tedavi etmesi lazım, ona bir şeyler öğretmesi lazım ki o bölgede Inter’de bile oynamış olan Okan Hoca da en çarpıcı değişikliklerini öndeki üç oyuncusunu birden değiştirerek yaptı. Bir de Mertens aldatmacasından 75’te vazgeçti ki zaten oyuna giren Mata ile de galibiyeti perçinledi.
Sonuçta bana göre G.Saray, hakemin yanlış kararıyla 10 kişi kalmış Karagümrük’ü geçip yürüdü.
MAÇIN ADAMI: Viviano