Gerçek 'Efendiler'in mesajı! Bizim apartmanın görevlisi Ali'dir. Ali, koyu bir G.Saray taraftarıdır. Bizim mahallenin apartman görevlilerinin çoğu hafta içi bile sarı - lacivert formayla gezen hasta F.Bahçeliler'dir ama, Ali'den başka G.Saraylılar ve Beşiktaşlılar da vardır. Ancak bu kozmopolit topluluk hiçbir gün kavga etmez. Sadece birbirlerine takılırlar, kazanan kaybedeni kızdırır. Muzaffer'in çay ocağının dibindeki iddialı tavla maçlarını izlerken de, oynayan tarafların tuttukları takımlara göre tezahürat yaparlar. Şimdi bu topluluğun tamamı, başta da Fenerbahçeli olanları, Rıza Çalımbay için asılan çirkin, seviyesiz pankarta ateş püskürüyor. Ben de diyorum ki, keşke o taraftar küfür etseydi de, o pankartı asmasaydı. O pankartı asanlar aslında "Efendiler" kadar bile olamamışlardır. Ekmek parası kazanmak adına, gökdelenlerin bütün hizmetini ailece bile görmeye çalışanlar ancak efendi olurlar da, Rıza için asılan pankartın sahipleri ise mağaralara lâyıktır. Üzülmeyin Bektaş Bey; size bey diyorum ama, oğlunuz için pankart asanlara en aşağılayıcı sıfatı bile bulmakta güçlük çekiyorum... Cordoba'nın çok önemli yorumu! Beşiktaş'ın yıllarca Kolombiya Milli Takımı'nda da forma giymiş kalecisi Oscar Cordoba, Haber Türk'teki Şeref Tribünü programında çok ilgi çekici, daha doğrusu F.Bahçeliler'in ilgisini çekmesi gereken birkaç cümle kullandı... "Volkan diye bir kaleci vardı geçen sezon...Yerliler içinde en çok dikkatimi çeken... Sonra ne oldu, bilemiyorum. Milli Takım'a falan çağırılıp çağrılmadığını da takip edemedim. Türkiye kendi kalecilerine yeterli ilgiyi göstermiyor, onları yükseltemiyor..." Hani küpe olur diye yazdım... Erdinç yoksa, Trabzon da az... Trabzonspor'da dikkatimi çeken bir olgu var. Tolga ile Erdinç yan yana oynadıklarında Trabzonspor çok rahat ediyor. Ne zaman ki bunlardan biri sakatlanıyor veya kart cezasına çarpılıyor, o zaman bu eksiklik bütün takıma yansıyor. Kim bilir belki de öndekiler, arkadaki eksikliği akıllarına takıp, ayaklarını çalıştıramıyorlar. Gerçekten dikkat çekici değil mi? Haa bu arada, sok iki maçın son saniyelerinde kendini attıranlara ne ceza verildi, çok merak ediyorum? G.Saray'da iç savaş! Hayret ki hayret! G.Saray, büyükler arasında en ağzı sıkı kulüptür. Hani kol kırılır, yen içinde kalır örneği... Ama Hagi geldikten sonra, artık kazanılan maçlardan sonra bile yönetimle hoca arasında, hoca ile futbolcular arasında müthiş söz düelloları yaşanıyor. Ve asıl şaşırtıcı olan, yönetim susup susup, özürleri kabul ediyor... Ne pahasına? 100. yıl şampiyonluğu uğruna... Hay bu 100. yıl şampiyonluk masalını uydurup, sonra da kendi uydurduğuna inananlara... Tayyip Bey'e ne anlattılar? Kulüplerin neredeyse tamamı, Başbakan ve sevgili dostum Recep Tayyip Erdoğan'la bir toplantı yaptı. İçeriğini merak edip ne gazete okudum, ne de televizyon izledim. Çünkü, konunun ne olduğunu bilmek, kestirmek için kâhin olmaya gerek yok. Ne mi istediler? "Vergi vermeyelim, stopaj olmasın, KDV az kesilsin ve neredeyse, cepten kırk para çıkmasın... 5 milyon dolara oyuncu alırsak, 100 bin dolar gösterelim..." İşte bunlardır gündemi oluşturanlar. Sanki olmuyormuş gibi... Yarışı kazanan, maçı da kazandırdı! Beşiktaş'ın galibiyetinin arkasındaki en önemli sırlardan biri ve belki de başlıcası, üç oyuncunun aynı anda Cordoba'nın yerine geçebilmek için öne atılmalarıdır. Yarışı kazanan Pancu, maçın da kazanılmasında başrolü oynadı. Demek ki, adam markajı yanlışları falan bir kenara, Rıza, takımın bütün parçalarını birbirine sıkı sıkıya yapıştırmış... Muhtıranın bedelini kim ödedi? F.Bahçe, ilk 20 dakika Anelka'nın rüzgârında çok baskılı oynadı. Ama ciddi fırsatları tabelaya yansıtamadı. Neden? Herkes bunu merak ediyor. Kimine göre Tuncay teknikten yoksundu. Kimine göre, Nobre, Anelka gelince değişmiş. Kimine göre Alex kaleye uzak kalıyormuş. Bence ne biliyor musunuz? F.Bahçe, bitime 7 haftacık kala en yakın rakiplerinden birine 7, diğerine de 9 puan fark atmış. Geride kalan 15 şampiyonlukta hiç böyle bir rahatlık yok. Eeee sonra? Sonrası şu... Büyük ve yaşanmamış avantaja rağmen hayatla bağlantıları kesilmiş futbolcular aşırı gerilmişliğin faturasını ödedi. Tabii bu kadarla kalırsa... Ve Anelka patladı! Fransa'nın ünlü spor gazetesi L'Equipe'in eki France-Footbaal iki haftadır muhabirlerini Türkiye'ye yolluyor. Ribery ve Anelka ile röportajlar yapılıyor. Son röportajda da Anelka, Domanech olduğu sürece milli takıma gitmeyeceğini açıklamış. Sanki çağıran var da... Tahrik mi? Başta Trabzon olmak üzere bazı kentlerimizde, halk, açık ve net söyleyeyim özlediğim gibi "Mâlum mihraklara" tepki gösteriyor. Ve ne yazık ki, yok insan hakları, yok tahrik falan gibi sebepler ileri sürülerek eleştiriliyor. Yahu; halk bu tepkilerini bugüne kadar göstermediği için 30 bin şehit verdik. Aklınıza ve elinize sağlık sevgili vatandaşlarım! Aman Emre Aköz kardeşim, sakın ha! Sabah'ta köşesini okuma alışkanlığım olanlardan biri de Emre Aköz... Ama 12.04.2005 tarihli yazısındaki görüşlerine, dileklerine hiç katılmıyorum. Aköz, Kadıköy'ün tarihi çarşısının restore edilme girişimlerini onaylamış. Aman sakın ha! Ben, kökeni 200 yıla dayanan bir Kadıköylü'yüm.. Bir orası kaldı gerçek Kadıköy'den... Bırakın üzerimize yıkılana kadar birkaç metrekarelik gerçek Kadıköy'üm benim olsun. Çünkü maketi hayal meyal gördüm... Tam bir beton sıkıştırması... Otomobil sporu bize uyar mı? Türkiye Pist Şampiyonası sırasında pistten çıkan bir oto, Ömer Koçyiğit isimli meslektaşımızın hayatına son verdi. Yahu; otomobil yarışı kim, biz kim? Biz daha otobüs durağında beklerken can kaybediyoruz. Sevgili kardeşime Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Kıvanç Oktay açılıyor mu? F.Bahçeliler, Beşiktaş maçından önce, "Gelip, Anelka'yı, Alex'i görsünler. Onlara bu resitali sunacağız..." şeklinde hava atmışlardı. Beşiktaş Asbaşkanı Kıvanç Oktay da dün bir gazetede, "Şunu söylemezsem çatlarım. İlk yarıda Alex'i görmüştük. Pazar gecesi de hem Alex'i, hem de Anelka'yı görmüş olduk..." demiş. Ne dersiniz; Oktay açılıyor değil mi? İTÜ'nün bilgisiz çocukları! Dün İTÜ'de F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım konuktu. Öyle sorular sordular ki, bu gençlik sporu takip edip de ahkâm kesiyorsa, vah ülkemin haline vah!. Bir öğrenci, "Biz havuzdan çıkarız. Maçlarımızı da aslanlar gibi FBTV'den yayınlarız..." diye patlamaz mı? Evladım; başkanın o cevabı veremedi ama ben sana öğreteyim... Havuzdan çıkarsan, Futbol Federasyonu da diğer kulüplerle devam ederse, değil FBTV'den maç nakli, hatıra fotoğrafı çeken bir milyonluk makineyi bile stada sokamazsın... Tamam mı?