G.Saraylının baykuşlara dersi!

Neymiş efendim, Adnan Polat derhal istifa etmeliymiş... Kim söylüyor? Düne kadar Galatasaray'a pek öyle ağır yardımları dokunmamış, sadece akıl hocalığı yapmaya çalışmış sözüm ona "Ağır abiler!" Kim söylüyor? Bir zamanlar kazara yönetime girmiş, Hıncal Uluç ustanın eseri Fatih Altaylı zat-muhteremleri... Peki neden? Aslantepe'nin açılışındaki malum gelişmeler yüzünden... Yahu siz hakikaten Galatasaray'ın, Galatasaraylının ne olduğunu bilmiyormuşsunuz. Haaa Adnan Polat ayrılmalı mı? Evet. Ama içine, dibine politika sızdırılmaya çalışılan bir gelişme yüzünden değil, düne kadar ortaya koyduğu icraatları için... Sapla samanı karıştırmak diye buna denir işte... Şayet Polat dolmuşa binseydi, Galatasaray 25 yıl geri giderdi. Ben Galatasaraylı değilim, ama çoğunuzdan fazla bilirim, içinde sizlerden daha fazla nefes alıp vermişimdir de ondan... Galatasaray taraftarı da her şeyi unutup, ilk lig maçında sadece takımını destekledi. Bu dersi unutmayın! Şenol Hoca nasıl ikram etti? Ah Şenol Hocam ah! Ankaragücü maçının ikinci yarısının beşinci dakikası falandı, TVNet'teki arkadaşlarla maçı izlerken, "Ankaragücü'nün golü geliyor beyler... Şenol Hoca, maç gidiyor" deyip durdum. Ben bin kilometreden gördüm de, Şenol Hocam beş metreden göremedi bu "Geliyorum" diyen felaketi... Golü yedikten sonra da, tuttu oyuncu değişikliklerine gitti. Ama atı alan Üsküdar'ı çoktan geçmişti bile... Bu görmezlik sürerse, Trabzonspor'un şampiyonluk şansı da dağın ardına kaçar. Ben bugünden söyleyeyim de... Ne mi yapılmalıydı? Colman kenara, Sezer içeri... Biraz sonra da Yattara dışarı, Mehmet Çakır veya Alanzinho içeri... Serkan da öne çıkabilirdi tabii ki... Guti'nin şaheserleri! Acaba ne yazacağım ki? Tahmin edemezsiniz. Mesele şu; Beşiktaş'ın İspanyol ustası, son Bucaspor maçında herkesin ders alması gereken bir futbol gösterisi yaptı. Özellikle de kendini pas zengini, pas ustası sananların... Saydım, tam altı adet, "telsizsiz, telefonsuz, mektupsuz" pas sundu. Rahmetli Sabri Kiraz Hocam, "Pas vermeye niyetlenirken, sakın ola ki rakip, sizin pası nereye vereceğinizi kestirmesin" dersini netleştirmek için, yukarıdaki haberleşme araçlarından arınmamızı isterdi. İşte Guti de, Bucaspor maçında rakibin sağ arkasına bakıp, sol arkasına, ya da tam tersini yaptı bu altı adet pasta... Tekrar izleyin, sebeplenin derim... Volkan'sız Bursaspor olur mu? Tabii ki günümüzde tek oyuncuya bağlı düzen kalmamıştır. Ancak ne var ki, Bursaspor'da Volkan, hem de sağ kanatta, yani Ali'nin önünde oynamazsa bu Bursaspor takımı tekler... Çünkü bu ikili bugüne kadar bizim futbolda müthiş işbirliği ile bir takımı şampiyonluğa taşımış yegane ikilidir. Hem de kulüp tarihindeki ilk şampiyonluğu... Ertuğrul Hoca, ilk yarıda, hatta geçen sezonun bazı maçlarında Volkan'ı sola atıp, bıçağı kendi göğsüne saplamıştı. Şimdi de Volkan'ı kulübeye çakıyor... Yapma, etme hocam, sendeki kadro kimsede yok. Yeter ki, iyi kullan! Konyaspor maçındaki yedeklerine ve yedek olmayanlarına bir bak bakalım, doğru mu söylüyorum? TRT; vergimi böyle harcayamazsın! Olur mu yahu böyle şey? Sen tut, Allah'ın verdiği büyük nimeti, atların seher vaktindeki idmanlarına yetişmek için geceleri kulüplerde sabahlayan, her içine giydiği formayı öpüp, zaten veya aslında o takımı tuttuğunu ifade etmek gibi bir garip profesyonele, yılda bir milyon dolar ver. Bana gelen haberlerde rakam bu... Hakan Şükür'e hiçbir diyeceğim olmaz. Çünkü o bu ülkeye hepimizden daha fazla hizmet etmiş, bizi uluslararası alanda tanıtmış, övdürmüştür. Ama Bay Sergen'e olmaz... Benim vergilerimle vıcık vıcık konumdaki özel televizyonların kanalına giremezsiniz beyler! Kurumsal yapıda padişah kanunları! Fenerbahçe'nin muhalif seslerinden avukat, işletmeci Kerim Kerimoğlu da kulüpten ihraç edildi. Neden mi? Çünkü geçtiğimiz kasımdaki divanda, yani en son divan toplantısında, yaptığı eleştiriler üzerine kurumsal yapı üstadı (!) Aziz Bey çıkıp şöyle demişti: "Bak Kerim Bey, bundan sonra divan toplantılarına katılırsan, ben gelmem..." Vay be! Bazı işgüzar üyelerin başvurusu üzerine Disiplin Kurulu derhal toplanıp, alelacele Kerimoğlu'nu üyelikten ihraç etti. Gerekçe mi; "Muhalif olup, moral bozucu konuşmalar yapmak..." Ne kurumsal yapı ama değil mi? Ne Cumhuriyet ama değil mi? Bu Stancu'dan Van Basten olur be! Stancu diye 23 yaşında bir Rumen izledim, kısa süre de olsa... Galatasaray'ın bu transferi beni 1988 Avrupa Futbol Şampiyonası finallerine götürdü. Orada Van Basten diye bir uç adam şaheseri izlemiştim. İşte bu Stancu denen genç, yarın Galatasaray'a çok para kazandırır yahu... 25 mi desem, 40 mı desem... Milyon eurolardan söz ediyorum...