Güzel açılış

Günümüz futbolunda 20’nin üzerinde pas yaparak rakibinin üzerine giden takımlar sonra geri dönerek kalecilerine top kullanıyorlar. Böyle bir futbol rezaletini devamlı eleştirmişimdir. İşte dün akşamki futbol oyununda, bulduğun zaman kaleye şut atmanın her zaman bir avantaj sağlayacağını görmedik mi acaba? Her iki golümüzde de rakip kaleye mermi gibi giden iki tane şut attık. Tabii ki bunların kaleci tarafından kurtarılması çok zordu ve öyle de oldu.

İYİ YARDIMLAŞTIK

Bizim takım genelde iyi yardımlaşıyor, rakip hücum üstünlüğünü ele aldığında da topun arkasına geçerek hem alanı daraltıyor hem de rakibe kolay iş yapma engeli koyuyor. Bu bizim bu maçtaki bana göre önemli doğrularımızdan biriydi. Kalecimiz Mert Günok gerçekten bu 1 numarayı hak eden bir isim. Ama ben dün akşam Samet’i çok beğendim savunmada. Hem iyi yer tuttu, kestiğini de yüzde 99’un üzerinde olumlu kullandı diyebiliriz.

 

Bu maçtaki benim en büyük sıkıntı olarak gördüğüm; Barış Alper’in son adam olarak kullanılması ve de Arda’nın kenarda bir 45 dakikayı yaşamasıydı. Nitekim Arda’nın olduğu bölgeden ilk yarıda en büyük tehlikeleri yaşadık, Mert Müldür’ün uzun süre tek başına dayanmasını hayretle izledim. Acaba Montella o arada kulübede kestiriyor muydu?

VİZEYİ ALDIK GİBİ

Millî takım bu galibiyetle gruptan çıkış vizesine en azından elini uzattı. Kötü bir gol yedik. Rakibin golü atan oyuncusuna o bölgede yapışmış olmamız lazımdı. Ama Abdülkerim biraz geç kaldı. Ben bu yazıyı normal süre bitmesine beş dakika kala değerli dostum ‘İrlandalıya’ yazdırdım. Kalan dakikalarda bir sıkıntı olacağını da beklemiyorum zaten.

 

Netice itibarıyla Avrupa Şampiyonası’nda grubun ilk maçını kazanmak hiç tartışmasız çok önemlidir. Rakiplerin oynayacağı maçların skoru ve sizin oynayacaklarınız ince hesaplar yapmaya uygundur. 

 

Maçın adamı: Samet Akaydin